22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Diyarbakır10°C
  • Ankara14°C
  • İzmir19°C
  • Berlin2°C

ERDOĞAN: İRAN'LA ORTAK PARAYA GEÇEBİLİRİZ

Başbakan İran'la ortak paraya geçmek için yasaların izin verdiğini ve İran'ın bu konuda yeni bir yasal düzenleme yaptığını hatırlattı.

Erdoğan: İran'la ortak paraya geçebiliriz

27 Ekim 2009 Salı 19:05

Başbakan işadamlarına seslendiği konuşmasında karşılıklı işbirliği ve yatırım imkanlarının belirlenmesi bakımından karma ekonomi toplantılarının önem taşıdığını belirtirken, Türkiye'nin 11. Karma Ekonomi Toplantısına ev sahipliği yapmaktan gurur duyacağını da ekledi.

Başbakan İran'la ortak paraya geçmek için yasaların izin verdiğini ve İran'ın bu konuda yeni bir yasal düzenleme yaptığını hatırlatarak ortak paraya geçme önerisinde bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Zor bir coğrafyada bulunuyoruz, bunun farkındayım, ama siyasi liderlere düşen zoru kolay kılmaktır. Zorun karşısında pes etmek, mağlup olmak siyasetçiye yakışmaz, yaraşmaz' dedi.

Erdoğan, 'Ekonomi risktir, siyaset risktir, ama şunu bilelim ki hayat risktir. Öyleyse Orta Doğu gibi Kafkasya gibi sorun alanlarının yanı başında yer aldığımızı unutmayalım. Bu sorun ve çatışma alanlarına rağmen Türkiye ve İran olarak bölgede bir barış ve istikrar unsuru olarak varlıklarımızı sürdürüyoruz' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, İran Ticaret Sanayi ve Madencilik Odası'nda düzenlenen Türk-İran İş Forumu'nda iş adamlarına hitap etti.

Türkiye ile İran'ın dünyanın en eski sınırlarını paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

'1639 yılında iki ülke arasında Kasr-ı Şirin antlaşması imzalandı. O tarihten itibaren de çok şükür aramızda ciddi bir sorun yaşanmadı. Türkiye ile İran arasındaki sınır sembolik olmanın ötesine geçmemiş, iki ülkeyi ayıran değil birleştiren bir etki yapmıştır. Türkiye ile İran'ın tarihi, bir çok noktada ortaklıklar arz ediyor. Bizler tarih boyunca bir ve beraber yaşamış, barış içinde yaşamış, ortak bir kültürü inşa etmiş halklarız. Birlikteliğimiz günlük adetlerimizden dilimize, inançlarımızdan kültürümüze kadar her alana sirayet etmiş durumda.'

'SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE HEPİMİZ KATKI VERMELİYİZ'

'Zor bir coğrafyada bulunuyoruz, bunun farkındayım. Ama siyasi liderlere düşen zoru kolay kılmaktır' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

'Zorun karşısında pes etmek, mağlup olmak siyasetçiye yakışmaz, yaraşmaz. Ekonomi risktir, siyaset risktir, ama şunu bilelim ki hayat risktir. Öyleyse Orta Doğu gibi Kafkasya gibi sorun alanlarının yanı başında yer aldığımızı unutmayalım. Bu sorun ve çatışma alanlarına rağmen Türkiye ve İran olarak bölgede bir barış ve istikrar unsuru olarak varlıklarımızı sürdürüyoruz. Açıkçası tüm bir bölgenin de ülkelerimiz gibi refaha, huzura, istikrar ve güven zeminine kavuşması için birlikte yapabileceğimiz girişimler olduğuna inanıyorum. Filistin'den alınız, Lübnan, Ürdün, Suriye, Irak, İran, Türkiye, Afganistan ve Pakistan bu bölgenin hiç bir yerini bizler ihmal edemeyiz.

Komşumuz Irak'ın güven ve istikrara kavuşması her iki ülke için de hatta Suriye'yi de buna kattığım zaman komşuları olarak her üç ülke için de önem arz ediyor. Orta Doğu'daki sorunların çözümüne hepimiz katkı vermek durumundayız. İran da bunu istiyor, Suriye de bunu istiyor, biz de bunu istiyoruz. Terör meselesinden Türkiye olduğu kadar İran da Suriye de Afganistan da etkileniyor, Pakistan da etkileniyor. Ben dün akşam Pakistan'dan geldim, Orada bizzat durumu gördük, yaşadık. Oradaki liderlerle de görüşmelerimiz oldu ve bu konuştuklarımızı aynen onlar da paylaşıyor. Bölgenin bu huzuru mutluluğu için çare biziz, başkaları değil, el ele vereceğiz, dayanışma içinde olacağız, bir olacağız, beraber olacağız, diri, iri olacağız.'

Erdoğan, 'Bölgesel meselelerin çözümü, altını çizerek ifade ediyorum, bu bölgenin dışından gelecek, güçlerle çözülmez, bugüne kadar da çözülemedi' dedi.

Erdoğan, 'Bu meselelerin içerden çözülmesi, bölge ülkeleriyle çözülmesi, bölge ülkelerinin inisiyatifiyle, işbirliğiyle çözülmesi gerekiyor ve bunu beraber başarmak zorundayız' diye konuştu.

Erdoğan, İran Ticaret Sanayi ve Madencilik Odası'nda düzenlenen Türk-İran İş Forumu'nda iş adamlarına hitap etti.

'Fuzuli, Baki gibi şairlerimiz İran için ne ifade ediyorsa, Hafız, Sadi gibi şairlerde bizim için aynı manayı ifade ediyor' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

'Mevlana Celalettin Rumi, Ömer Hayyam, Muhammed Hüseyin Şehriyar şiirlerini hangi dilde yazmış olurlarsa olsunlar, iki ülkenin gönül dünyalarına hitap ediyorlar. Hazreti Mevlana'nın Farsça olarak 'Baza baza her ançi hesti baza' ifadeleri 'gel her ne olursan ol yine gel' şeklinde hem Türkiye'nin hem İran'ın hem dünyanın gönlünde yer etmiştir. Bu kadar ortaklığı, bu kadar ortak paydası olan iki ülke her alanda daha fazla işbirliği ve daha fazla dayanışma içinde olmak zorundadır.'

Bölgenin sorunlarına değinen Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

'Aynı şekilde Kafkasya'da barış ve istikrar çabaları Türkiye'yi olduğu kadar İran'ı da ilgilendiriyor. Bölgesel meselelerin çözümü, altını çizerek ifade ediyorum, bu bölgenin dışından gelecek güçlerle çözülmez, bugüne kadar da çözülemedi. Bu meselelerin içeriden çözülmesi, bölge ülkeleriyle çözülmesi, bölge ülkelerinin inisiyatifiyle işbirliğiyle çözülmesi gerekiyor ve bunu beraber başarmak zorundayız.

Türkiye olarak öncelikle komşularımızla, ardından da tüm bölge ülkeleriyle dostluk temelinde iyi ilişkiler geliştirme çabası içindeyiz. Yedi yıllık iktidarımız boyunca komşularla sıfır problem anlayışı üzerinden barışçı bir dış politika izledik. Kısa sürede bu dış politika anlayışının sonuçlarını almaya başladık. Her alanda hem ülkemizi hem de sınır komşularımızı etkileyecek olumlu değişimler yaşamaya başladık.'

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.