22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Diyarbakır14°C
  • Ankara17°C
  • İzmir21°C
  • Berlin3°C

ERDOĞAN: BU SÜREÇ BİR DEVLET POLİTİKASIDIR

Erdoğan Konya'da yaptığı konuşmada demokratik açılım sürecinin devlet politikası olduğunu belirterek, terörle topyekün mücadele ettiklerini söyledi.

Erdoğan: Bu süreç bir devlet politikasıdır

17 Aralık 2009 Perşembe 15:01

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Konya'da yaptığı konuşmada demokratik açılım sürecinin devlet politikası olduğunu belirterek, terörle topyekün mücadele ettiklerini söyledi. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şeb-i Aruz törenleri için bulunduğu Konya'da katıldığı TOKİ'nin toplu açılışında meydandaki kalabalığa konuştu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

" Konya'lı kardeşlerimle dertleşmek istiyorum. Dışarıda ülkeyi itibarsız kıldılar. İçerde yokluğa mahkum ettiler. Çözüm üretmek yerine ülkeye yeni sorunlar kazandırdılar. Sorunları daha da karmaşık, daha da çözümsüz hale getirdiler."

" Şunu bütün kalbimle, yüreğimle söylüyorum. Bu millet her türlü zorluğu aşacak, her engeli aşacak güce iradeye ferasete dirayete sahiptir. Hiçbir şey bize ayak bağı olamaz, hiçbir şey bu milleti kutlu yürüyüşünden alı koyamaz. Tarih boyunca nice zor zamanlar atlattık, Allah'ın izniyle hepsini aştık, bugünde aşarız, yarın da aşacağız. Yeter ki çözebileceğimize inanalım. Yeter ki bir olalım, birlikte olalım, beraber olalım. Yeter ki kardeşliğimizi muhafaza edelim."

" 30 yıldır süren bu terörden kim kazandı? Türk mü, Kürt mü, Alevi mi, Suni mi kazandı? Doğu mu kazandı, Batı mı kazandı."

" Silah satan kazandı, mayın satan kazandı, uyuşturucu pazarlayan kazandı. Gençlerin kanıyla beslenenler kazandı. Şehitleri dağa çıkanları istismar edenler kazandı."

" Kim kaybetti? Sen kaybettin, ben kaybettim. Gençler kaybetti, gençlerin anneleri babaları kaybetti. Ülke kaybetti, millet kaybetti. Akıl sahibi, vicdan ve insaf sahibi insanlar kaybetti."

" Bu statüko bu şekilde sürdürülebilir mi? Gençlerin ölümüne daha ne kadar tahammül edeceğiz? Düğüne gider gibi askere gönderilip, ay yıldızlı tabutlarla geriye dönmesine daha ne kadar katlanacağız?"

" Elbette vatanımızı canımız pahasına savunacağız. Elbette terörde imkânlarımızı seferber edeceğiz. Şu anda Cudi'de Gabar'da Kato'da bütün dağlarda, Aralık ayının soğuğuna rağmen, kahraman Mehmetçiğimiz, korucularımız, jandarmamız polisimiz fedakarca görev yapıyorlar. Ama terörle mücadelenin sadece güvenlikle ortadan kaldırılmayacağı açıkça ortaya çıkmıştır. Terörü doğuran nedenlerle de mücadele temek saklanamaz bir gerçek."

" Siz orada en modern silahları kullanın. Ama demokratik standartlarınızı yükseltemiyorsanız, insanınıza hak ve özgürlükleri temin edemiyorsanız, terörü bitiremezsiniz. Siz orada binlerce değil, milyonlarca Mehmetçiği vazifelendirin, ama yoksulluğu tüketemiyorsanız terörü tüketemezsiniz."

" Yani terör bütün bunların olmasına rağmen biter sıfırlanır diye bir şey yok. Çünkü nemalanmak isteyenlerin, bazı grupların, bunların ortaya çıkardığı olaylardır. Ülkenin tüm kaynaklarını oraya sevk edin, ama gönülleri yapamıyorsanız o insanları kazanıyorsanız bir katre bile yol alamazsınız. İşte şimdi biz diyoruz ki farklı adım ve yollarla bu işi çözmemiz lazım. Bizim yaptığımız terörle topyekun mücadeledir. Onun için diyoruz ki bu işin diplomasi ayağı var. Uluslar arası platforma terörü, verilen destekleri anlattık, destek verenleri uyardık. Bu destekleri verenler büyük ölçüde kesildi."

" Bizim bu tezlerini ortadan kaldırmamız gerekiyordu. İşte bu adımları attık."

" Bu işin kültürel ayağı var. Onların taleplerini dinledik. Çaba içinde olduk. Bu işin psikolojik, sosyal boyutu var. Oradaki insanımızı kazanmak için 7 yıl boyunca hazırlık yaptık ve çözüm için artık somut adımlar atmaya başladık ve 2005 Diyarbakır konuşmam manidardır."

" Ama ne dediler, 2005'ten bu yana nerdeydin? Siz nerdeydiniz? Biz orada işaret fişeğini attık ve o günden bugüne çalışıyoruz. Son derece samimiyiz. Milli birlikten ve kardeşlikten başka hiçbir kastımız yok"

" Ama bu ülkeyi maalesef bu kardeşliğe bu birlik iklimine bu beraberlik iklimine kavuşturmak istemeyen siyasiler de odaklar da var. İçerde de dışarıda da var. Bu ülkeyi huzura kavuşturmaktan, kardeşliğimizi daha da pekiştirmekten başka hiçbir gayesi olmayan iktidarımıza karşı, direnç koyanlar da var."

" Bakın 30 yıldır, 300 milyar dolar kaynağımız terör yüzünden heba oldu. Bu sorun zamanında çözülebilseydi. Bu imkanlarla Türkiye neleri başarabilirdi? Bu kaynaklarla ne kadar yol, ne kadar okul, ne kadar baraj yapılabilirdi. Şimdi şuraya Konyalı kardeşimin dikkatini özellikle çekiyorum. Biz bu yola çıkarken birlik beraberlik bütünlük yoluyla çıktık. Böyle bir milli meseleye, herkes omuz vermeli dedik, herkes katkı vermeli dedik. Ama ne oldu?"

" CHP bu işe yanaşmadı. MHP bu işe yanaşmadı. Böyle çok önemli bir ülke meselesinde kenara çekilmekle kalmadılar, yapanı taşlamak, süreci baltalamak, topluma ülkeye karamsarlık yaymak için ellerinden geleni yaptılar, devam ediyorlar." 

" Yahu milli birlik beraberlik kardeşlik projesine insan nasıl karşı çıkar? Bu konuda ne söyleyeceksin söyle be. Neyin var söyle. Ama söyleyecekleri bir şey yok. Söylemediklerimizle bizi yargılamaya kalktılar. Ama benim halkım bu yalanları bu iftiraları yutmaz."

" Biz ne dedik? Bu proje bir siyasi partinin projesi değildir. bu süreç bir devlet projesidir. Bu süreç aynı zamanda, muhatabı millet olan bir projedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na, halkın oyuyla iktidara gelmiş hükümetine, en ağır hakaretleri ediyorlar. Gergin öfke dolu, nefret dolu bir dille, ülkeyi gerginliğe sürüklemek için ellerinden geleni yapıyorlar."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.