ERDOĞAN: "BEN SENİN MEMURUN MUYUM?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan CHP'de yaşanan kaset depremiyle ilgili olarak, "Ana muhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor. Sükutumuz ikrardan, söylenenleri kabulden değil, aksine edebimizdendir. Ailevi meseleler siyasetin üzerindedir. Hatta dışındadır" dedi. Erdoğan, "Başbakan bu olayı ortaya çıkarmalı' dediler. Ben senin memurun muyum? Bu işi ortaya çıkracak olan yargıdır" diye konuştu.

Ankara'da Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, "Eğer sorumlu arıyorlarsa AK Parti'ye değil, önce kendilerine baksınlar. Zaten her şey peyder pey ortaya çıkıyor. Bu kirli tezgahın sorumlularını AK Parti'de, AK Parti iktidarında değil, gitsinler avukatlığını yaptıkları çetelerin, mafyaların, karanlık örgütlenmelerin içinde arasınlar" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle...

- Bu ülkenin TÜBİTAK'ı, Adli Tıp'ı var. Yapılması gerekeni onlar yapar. Bazı konular vardır ki bunlar siyasetin aracı yapılamaz. Ailevi meselerler siyasetin üzerindedir. Hatta dışındadır. Özel hayat kutsaldır. Aile kutsaldır. 'Özel hayat'... Altını çizerek söylüyorum.

- Bizler muhafazakar demokrat bir siyasi kimliğe sahibiz. Biz toplumun temelinin aile olduğuna inanıyoruz. Aileye karşı yapılan bir saldırı da da varımızı yoğumuzu ortaya koyarız.

- Aile en değerli varlığımızdır. Eğer aile çökerse bu milletin çimentosu da çöker, toplumsal yapı da çöker. Biz ailenin yıpratılmasına göz yummayız. İktidara geldiğimiz günden bu güne kadara aile kurumunu önemsedik ve baştacı yaptık.

- Biz onların özel hayatlarını siyasetimize malzeme etmedik. Aileyi siyaset dışında tuttuk. Çünkü biz günlük düşünmüyoruz. Gelecek nesillere seviyeli siyaset, güzel bir üslup bırakmanın peşindeyiz. Bizim seviyeli siyaset anlayışımızı taklit etmek isteyenler var.

Milletten güç alınarak siyaset yapılacağnı biz gösterdik bu ülkeye. Çetelerden, statükodan değil, milletten gücümüzü aldık. Milletin mühendisliği ile siyaset yapılacağını biz ispat ettik.

-Ana muhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor. Sükutumuz ikrardan, söylenenleri kabulden değil, aksine edebimizdendir. Eski CHP lideri, arkadaşları ve yandaş medyaları hükümeti ve AK Parti'yi karalamaya kalkıştılar. Mağduriyetlerini siyasete alet etmeye kalkıştılar. Krimal bilirkişi 'bu devlet eliyle yapılmış bir iş değil' dedi. Kime inancaksınız? Ona mı, siparişi veren kişiye mi?

- Meselenin yargıda açıklığa kavuşmasını temmeni ediyoruz. 'Başbakan açığa çıkarsın' dediler. Ben senin memurun muyum? Bu işi ortaya çıkaracak olan yargıdır. Türkiye kuvvetler ayrılığı prensibine göre yönetildiğinden, bize düşen yargı sürecini takip etmektir.

- Sorumlu arıyorlarsa AK Parti'ye değil, kendilerine baksınlar. Avukatlığını yaptıkları çetelerin içinde arasınlar. Bu çirkinliklerin merkez üssünü sırtlarını dayadıkları statükoda, karanlık güçlerde arasınlar. Belden aşağı vuranların bizim kitabımızda yeri yok. Mertçe çıkar mücadele ederiz. Bu tür kirli oyunlara ne ahlaken ne hukuken ne siyaseten tenezül etmeyiz.

- Bize çamur atmaya kalkanlar, 'geri dönme' çağrısı yapan brütüslere, milletvekillerine baksınlar. Yıllarca beraber yürüyüp de şimdi birbirlerinin kuyusunu kazanlara baksınlar. Siyasi dürüstlüğün kitabıdır bu. Siyasette yalan egemen olursa o siyasetten birşey olmaz.

- İktidar ne kadar önemliyse, muhalefet de o kadar önemlidir. Yıllarca ciddi muhalafet sıkıntısı çektik. Yapıcı muhalefetin özlemi var bizde. Türkiye'ye adım attıracak herşeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürdüler. Türkiye'ye, milletin arzularına sırtlarını döndüler. Biz istiyoruz ki muhalefet, dünyayla, Türkiye'yle, tarihiyle barışsın.

-İşsizlik Türkiye'nin en büyük sorunu. Bunu herkes biliyor niye söylüyorsun ki? 'İşsizlik sorununu iktidar olunca çözeceğim' diyor. İktidar olamayacaksınki.