ERDOĞAN: ALDANMIŞIM

Başbakan Erdoğan, Balıkesir'de yerel seçim için miting yaptı. Erdoğan, konuşmasında yine cemaate ve Fethullah Gülen'e yüklendi.

Oğlu Bilal Erdoğan ile aralarında geçtiği iddia edilen konuşmalarla ilgili sert ifadeler kullandı:

"Oğlum da izinsiz dinlendi. İftira at tutmasa da iz bırakır. Bunu yapmaya hakkın var mı? Beni dinliyorlar. Bir başbakanı dinleyemezsin. Güvenli hatlarımızı dinledi bunlar"

Erdoğan, "Düşenebiliyor musunuz? Üç yılı aşkın süre 3 bine yakın kişinin telefonlarını dinlemişler. Selam örgütü diye bir örgüt uydurmuş her taraftan her renkten kendileri dışında kim varsa keyfi dinlemişler. Benim oğlum ile ilgili de aynı iftirayı attılar. Oğlumun avukatı müracaat etti" dedi.

Başbakan: Aldanmışım

"Ey Pensilvanya sana sesleniyorum, eğer yüreğin varsa çık vatanına gel vatanına, siyaset yapacaksan burada yap. Ben de bunları samimi zannediyordum, aldanmışım. Bana kitaplar gönderiyordu, methiyeler düzüyordu. Şimdi herşeyi anladım Ülkenin en mahrem bilgilerini ele geçirecek ihanet içindeler. Temiz kardeşlerimden bu yapıyı sorgulamalarını istiyorum. Adalet yerini bulacak Türkiye’den kaçtın gitti şimdi oradan ülkemin huzurunu kaçırıyorsun. Ulusal güvenliğimiz tehdit eden hareketler yapıyorsun. Biz bu ihanetin hesabını soracağız. Bu yapı çok büyük bir ihanetin içinde. Bu yapı kendi ülkesinin en stratejik bilgilerini ele geçirip servis edecek kadar alçaklık içinde. Bunlar ne için böyle patladılar biliyor musunuz? Dershaneler. Buradan 1 milyar dolar geliri vardı buradan. Bakın Meclis’te dershanelerle ilgili konular görüşülüyor kim bizimle mücadele ediyor CHP."

'Çocuklarınızı dershanelerinden çekin'

Başbakan dershanelerle ilgili velilere boykot çağrısını tekrarladı:

"Çocuklarımızı bunların dershanelerinden çekin. Okullarından da çekin. Benim dört çocuğumun dördü de devletin imam hatip liselerinde okudu. Başörtüsünden üniversiteye sokmadılar, yurtdışına okudular. Devletin okulları bize yeter. Bunlara tavır koyun. Bunların yayın organlarına da tavır koyun. Doğru haber bulamazsınız, dürüst haber bulamazsınız. Bunları boykot ederek tavrınızı göstereceksiniz"

Başbakan'dan protestoculara: Bunlar terörist

"Pazartesi günü Ankara’da bir bulvar açtık. Kimlere rağmen o solculara rağmen. O ateistlere rağmen. Bunlar terörist. Ama CHP bunlara bizim gençler diyor. Bizim sevgili gençlerimizin elinde Molotof kokteyli olmaz. Bilgisayarı, kalemi olur. Bulvarın adı ne 1071 Malazgirt. Bunlardan bir tanesi üzerine Bizans kıyafeti giymiş Alpaslan Bizans’a karşı savaşıyor ya kendini Bizans’ın yerine koyuyor. Yazıklar olsun."

'Gözü dönmüş düşmanlar'

Yerel seçimlerin çözüm olacağına işaret eden Erdoğan, "30 Mart’ta Türkiye içindeki hainleri Türkiye dışındaki gözü dönmüş düşmanlara sandıkta mesaj vereceksiniz. Türkiye’ye saldıranları sizler sandıkta püskürteceksiniz. Bu ülkede başı açık başı örtülü bizi birbirimize düşürmek istediler. Biz şimdi başörtü olarak okullarımıza gidebiliyoruz, devlet dairelerinde çalışabiliyoruz. Siz ne istiyorsunuz. Sizin Hocanız 28 Şubat'ta başörtüsü için flortan dedi. Biz o hocalardan kurtulduğumuz için mutluyuz" dedi.

'Onda evlat yok, anlayamaz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "17 yıl önce 28 Şubat’ta seçilmiş bir hükümete post modern bir darbe girişiminde bulundular. Başörtülü okumaz okuyamaz diyorlardı. Bugün Pensilvanya'da kendi ülkesine tuzaklar kuran zat, o günlerde ülkesini sırtından hançerliyordu. 'Beceremediniz artık bırakın. Başörtüsü için takmayabilirsiniz' diyordu. Çünkü onda evlat yok. Bizim derdimiz var" dedi.

Erdoğan, "28 Şubat’ta darbecilere hoşgörü ödülleri dağıtıyordu bunlar. Bugünde darbecilere telekulak desteği veriyor" diye konuştu.

Konuşmasında MHP'yi ve CHP'yi de hedef alan Erdoğan, "Bunlar ilimden, fenden bahsediyor değil mi? MHP’yi konuşmaya gerek yok. İktidara geldiler muktedir olamadılar. Merhum Ecevit ile 3.5 kalabildiler. Bunlar aciz. CHP’nin başındaki Genel Müdür aslında bir kaset Genel Müdürüdür. CHP'nin başına bir kasette genel başkan oldu. Yapmıştır yapmamıştır, bilemem. Ama o görüntüleri yarım saatte ben kaldırdım. Ama şimdi kalkmış bana kimmiş açıklasın diyordu. Bu iş bizim başımızın altında çıksa neden kaldıralım?" dedi.