ENSARİOĞLU: PKK'NİN ÇÖZÜM SÜRECİNDEN VAZGEÇMESİ İÇİN GİZLİ SERVİSLER DEVREYE GİRDİ
Galip Ensarioğlu çözüm sürecinde gelinen noktayı ve Cemil Bayık’ın sözlerini değerlendirdi.
29 Ağustos 2013 Perşembe 13:40
Adalet ve Kalkınma Partisi Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu çözüm sürecinde gelinen noktayı ve hükümetin bu süreçteki tutumunu değerlendirdi.
KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’ın tartışma yaratan sözlerini yerel seçimlerin yaklaşması ve Ortadoğu’da konjonktürün değişmesine bağlayan Ensarioğlu; “Çözüm süreci için bizim bu halka verilmiş taahhüdümüz var” diye konuştu.
Rusyanın Sesi radyosunda yayınlanan Atilla Güner’le Akşam Postası” programına katılan Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun açıklamaları...
PKK kanadından sürecin aksadığı yönünden haberler geliyor. BDP ise daha dikkatli dil kullanıyor siz nasıl okuyorsunuz süreci?
- Şu ana kadar süreç sağlıklı yürüyor. Bu tür süreçler hiç sorunsuz, risksiz yürüyen süreçler değil. Dünyanın birçok yerinde bu tür süreçler yürürken defalarca provokasyonlar, saldırılar ve şiddetin tırmandığı olmuştur. Ama böyle bir süreç başladı ve bu süreci halk sahiplendi. Halk sahiplendikten sonra bu süreçten vazgeçmek mümkün değil. BDP’nin açıklamalarında hükümete yönelik bir takım suçlamalar yöneltseler de bunlar yerel seçimin yaklaşmasından kaynaklıdır. Ardından bu sürece sahip çıkacaklarını söylüyorlar. Bizim açımızdan ise; bunlar çekilmekte verdikleri sözü tutmadılar ve %20 geri çekilme gerçekleşti. Bunu dışında da bu barış ve çözüm sürecine uymayan bir takım tavır ve davranışlar içinde olduklarını da biliyoruz. Ama buna rağmen biz yalnız da kalsak, PKK silahlı şiddetten vazgeçip hiçbir silahlı ferdini yurtdışına çıkarmasa bile bizim bu halka taahhüdümüz var. Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde yapmamız gereken şeyler bunlar. Yani biz Kürtlerin ve kendi vatandaşlarımızın demokratik haklarını PKK’nin silahlı şiddetine ipotek edemeyiz. Buna rağmen süreç devam etmeli.
“SÜRECE ZARAR VEREN AÇIKLAMALAR”
10 yılda yapılanlar bir yana bir de “3 gün içinde yapın” diye dayatma var. “1 Eylül tarihinden itibaren yeniden sınırdan gireriz”. Bu zorlaştırıcı bir ifade tarzı değil mi?
- Bunlar sürece zarar veren açıklamalardır. Bu açıklamaların iki sebebi var. Birinci sebebi; yaklaşan yerel seçimlerden dolayı bu silahlı gücün içerde bir baskı unsuru olarak ortada kalmasını istiyor örgüt. Ayrıca zaten İmralı’dan gelen mektuplar, MİT’in verdiği mektuplar ve görüşmeleri biliyoruz. Aslında hükümet ve sayın Başbakan 1 Ekim’den önce meclisi açacağını ve bu çözüm süreciyle ilgili çalışmanın sonuna gelindiğini söyledi, tatilde de bununla meşgul oldu. Bunun aslında 1 Ekim’den önce zaten yapılacak birçok yasal değişikliklerin olduğunu biliyor örgüt. Bildiği halde; “Biz işte bu tarihe kadar olmazsa bu süreç zarar görür dedik, bizim zaten hükümetin yapacağını bildiği bir takım değişiklikleri biz zorladık da yaptırdık” şeklinde yerel seçimlerde kendi hanesine yazsın diye söylüyor. İkincisi de; örgüt bu çözüm sürecine başlarken konjonktürün bu denli kendi lehine gelişeceğini tahmin etmiyordu Ortadoğu’da. Uluslararası bir takım güçlerin ve gizli servislerin bu çözüm sürecinden vazgeçmesi halinde örgüte her türlü desteği sağlayacağına dair bir takım görüşmeleri oldu. İlk defa örgüt ciddi anlamda dış destek gördü şiddeti bırakmamak için. Suriye’nin kuzeyinde hiç aklında yokken bir anda Kuzey Irak benzeri bir özerk yapıyı kucağında buldu.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.