22 Kasım 2024
  • İstanbul11°C
  • Diyarbakır10°C
  • Ankara14°C
  • İzmir18°C
  • Berlin2°C

EMEK, ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ BLOKU ADAYLARI

2011 bağımsız aday girişiminin, 2007'de 22 milletvekilini parlamentoya sokmayı başaran girişimden başarılı olması ihtimali var.

Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku adayları

12 Nisan 2011 Salı 18:12

2011 bağımsız aday girişiminin, 2007'de 22 milletvekilini parlamentoya sokmayı başaran girişimden başarılı olması ihtimali var.

2011 milletvekili seçimlerine, sol açısından bir kez daha, %10 barajı gibi, son derece adaletsiz bir kuralı kısmen etkisiz kılma çabası damgasını vuracak. Türkiye’de Kürt kimliğinin eşit yurttaşlık hakları çerçevesinde tanınması mücadelesi bugün Türkiye toplumunun çözmek zorunda olduğu en önemli sorun. Bu sorunun barış içinde çözülmesinin koşullarından biri, demokratik siyasal zeminde bu taleplerin temsilcilerinin yer almasıdır. Kürt sorununun siyasal temsilcilerinin Meclis’te olmalarına rağmen, bu milletvekillerini muhatap kabul etmeyen iktidar ve diğer partilerinin önüne, bu somut gerçeği tekrar koymak açısından önemli ortak bağımsız aday girişimi. Bu nedenle Türkiye sol hareketlerinin önemli bir kesimi, BDP’nin Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku adı altında sunduğu bağımsız adayları destekliyor. Önümüzdeki haftalarda bu destek çemberinin genişlemesi kuvvetle muhtemel.

2011 bağımsız aday girişiminin, 2007’de 22 milletvekilini Meclis’e sokmayı başaran Bin Umut Adayları girişiminden başarılı olması ihtimali yüksek. Ancak toplam oy oranında ortaya çıkacak bu başarının, seçilecek milletvekili sayısına aynı oranda yansımaması ihtimali de yüksek. Bunun en önemli nedeni, bir seçim bölgesinde aynı bayrak altında birden fazla bağımsız adayın aldığı oyların dengesiz dağılım riski. Bu seçimlerde bu risk, Diyarbakır başta olmak üzere dört beş seçim çevresinde yüksek bir olasılığa sahip. Diyarbakır’da altı aday seçmenler arasında sandık sandık dağıtılarak bir seçim kampanyası yürütülse bile, seçmenin ilgisinin bir veya iki adayda yoğunlaşması nedeniyle, sonuçta dört hatta üç milletvekili çıkması ihtimali o kadar az değil.

4 milletvekili çıkaracak Şırnak’ta, BDP’nin 3 bağımsızı desteklemesi de sadece bir kişinin seçilmesi riskini arttırıyor. Hatta kimsenin seçilmeme ihtimali bile, az da olsa var. Milletvekili sayısı 7’den 8’e yükselen Van’da dört aday gösterilmesi, bağımsız milletvekili sayısının geçen seçimden daha az olmasına yol açabilir. Bu riskler Hakkâri’de üç milletvekilliğinin üçünü de almayı bu kez hedefleyen bağımsız adaylar için çok daha fazla var.

Elbette 2007’de bir seçim bölgesinde birden çok bağımsızın seçilmesini örgütlemiş olmanın tecrübesi işe yarayacak. Örneğin seçmenlerin bağımsızlara sadece seçilmeye yetecek kadar oyu eşit dağıtmasını sağlamak, çok ciddi bir örgütlenme işi. Çok yaygın bir militan kadrosu ile sağlanabilecek bu tür bir yönlendirme bile ucu ucuna bir veya birden çok adayın seçilmesini engelleyebilir.

42 ilde, 46 seçim bölgesinde 61 adayla seçimlere girmeyi öngören Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku’nun 25 milletvekilinden fazlasını seçtirmesi gerçek bir başarı olur. Böylece Gültan Kışanak’ın adayları sunuş konuşmasında belirttiği, ‘klasik bir seçim ittifakının ötesinde’, ‘emek, özgürlük, demokrasi ve barış hattında oluşturulan ortak bir mücadele iradesinin’ güçlü sesi olma olasılığı var bu girişimin.

‘Blok’un ilan edeceği ortak seçim platformu, bu girişimin önümüzdeki dönemde sadece Kürt sorununa değil, Türkiye toplumunun diğer ortak sorunlarına getirdiği çözüm önerileriyle değerlendirilecek. Ama her şeyden önce barışçı çözüm iradesini bir toplumsal heyecana dönüştürmeyi başardığı ölçüde, aldığı oydan çok fazlasını başarmış olacak. Kürt sorunu aynı zamanda bir Türk sorunu olduğu için BDP’nin güçlü olduğu doğal seçim çevrelerinin dışında, bu sesin İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, İç Anadolu’da, Ege’de insanların kulak kabartacağı biçimde yankılanması önemli olacak.

BDP eşbaşkanlarının sunduğu bağımsız adayların arasında, önümüzdeki günlerde hükümeti bir kez daha zora sokacak birkaç isim var. Bunlar Leyla Zana, Hatip Dicle ve Selma Irmak. 2007’de Yüksek Seçim Kurulu, daha önce terörden yargılanıp, cezası kesinleşmiş kişilerin aday olamayacağı gerekçesiyle bazı adayları reddetmişti. YSK aynı yorumunda direnirse, bu üç kişinin yerine BDP’liler yeni aday gösterebilecekler. Ama aday sayısı nedeniyle riskli olan bu iki bölgede, belki de yeni aday göstermemeyi tercih edip, özellikle Leyla Zana’nın adaylığının engellenmesini öne çıkararak, hükümeti sadece %10 barajını korumak değil, başka siyasal sansürleri de devrede tutmaya devam etmekle itham etmeyi tercih edebilirler.

Türk ve Tuğluk’un seçilmeleri durumunda ve eğer yasa değişmezse, iki buçuk yıl daha siyasi parti üyesi olma yasağının devam edeceği düşünülürse BDP’nin yeni parlamentoda grup kurması için yeterli sayıyı birkaç milletvekili ile geçmesi ihtimali yüksek. Dileğimiz elbette tahmin ettiğimizden çok daha fazla sayıda adayın Meclis’e girmesidir.

Ahmet İnsel - Radikal

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.