22 Kasım 2024
  • İstanbul12°C
  • Diyarbakır12°C
  • Ankara15°C
  • İzmir19°C
  • Berlin1°C

ECZACIBAŞI: BİZİM DE EKSENİMİZ KAYDI

Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, grup olarak kendi içlerinde bir 'eksen kayması' yaşadıklarını ifade etti.

Eczacıbaşı: Bizim de eksenimiz kaydı

11 Ocak 2011 Salı 15:28

Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, grup olarak kendi içlerinde bir 'eksen kayması' yaşadıklarını ifade ederek, 'Biz de Türkiye'deki birçok kuruluş gibi Avrupa pazarını ağırlıklı bir biçimde hedef seçmiş bir kuruluşuz. Ancak Çin, Hindistan yükselen güçler olarak sahneye çıktılar. Biz de bu ülkelere ilgi göstermekte geri kalmak istemiyoruz' dedi. Ortadoğu pazarının Türkiye için önemine de dikkat çeken Eczacıbaşı, 'Ancak sadece ekonomik gelişme ile Ortadoğu'da ağabeylik yapamayız. Kültür ile bir etkinlik alanı sağlanamazsa diğer alanlarda da 'ağabeylik' mümkün olamaz' diyor.  
 
Yatırımlarınız Yapı Grubu'na yoğunlaşmış durumda. Bu alanda dünya çapında konumunuz nedir, dünyada ilk 5'e oynama hedefiniz var mı? 

Türkiye'deki uzun yıllara dayanan deneyimimizle önce ihracata sonra da yurtdışında marka ve üretim tesisleri satın alarak üretime giriştik. Şimdi bu markaları ürünlerimize entegre etmeye, satın aldığımız üretim merkezlerini koordinasyon içinde, verimli çalışır hale getirmeye çalışıyoruz.  

Almanya ve Fransa'da üretimi genişlettik. Banyo gereçleri grubunda dünya çapında şansımız olduğuna inanıyoruz ve bu alanda bize yeni dünya markaları kazandırabilecek alımlarla ilgiliyiz.  

Biz de Türkiye'deki birçok kuruluş gibi Avrupa pazarını ağırlıklı bir biçimde hedef seçtik. Ancak bundan sonrası için bir eksen kayması da biz yaşıyoruz kendi iç dünyamızda. Çin, Hindistan yükselen güçler olarak sahneye çıktılar. Biz de ilgi göstermekte geri kalmak istemiyoruz. Rusya yatırımı tamamlanmak üzere. Rusya'nın Serpukhov Bölgesi'nde faaliyet gösterecek karo seramik fabrikası yakın zamanda deneme üretimine başlıyor. Aynı bölgedeki  seramik sağlık gereçleri fabrikasının da temelini kısa süre önce attık. Sonraki hedefimiz Hindistan. Yerli bir ortakla üretim yapmayı hedefliyoruz. İtalya da bizim için önemli. Orada tasarım ve teknolojide güçlü bir şirketi satın almayı hedefliyoruz. Dünyada küresel bir güç olmak istiyoruz. Büyümede öncelik verdiğimiz sektör, yapı ürünleri. Avrupa'nın ilk üç markası arasında yer almayı hedefliyoruz.  

2011'de büyüme hedefiniz nedir, orta vadede Eczacıbaşı Grubu'nun amiral gemisi hangi sektör olacak?

Türkiye ekonomisinin büyüme oranının üzerinde bir büyüme hedefliyonuz. Yapı ürünleri alanında dünya pazarlarındaki etkinliğimizi, ve üretim yaptığımız yerleri artırmak yönünde ilerliyoruz.  Bu bakımdan, bugün için başta giden gemimiz, yapı ürünleri, diyebiliriz.  

Ormanada hedefleriniz doğrultusunda ilerliyor mu, konut pazarına daha fazla yoğunlaşmayı planlıyor musunuz?  

Torti Gallas and Partners tarafından tasarlanan, 'birlikte yaşam' konsepti çerçevesinde huzur, konfor, güven ve doğa temalarının harmanlanmasıyla oluşan Ormanada projesi, planlandığı gibi sürüyor. Biz, daha önce tamamladığımız İstanbul'un simgelerinden biri haline gelen Kanyon gibi, Ormanada gibi, gayrimenkul sektöründe, ayrıcalık yaratabileceğimize inanarak seçtiğimiz projelerle ilgiliyiz. Dünyada, konut sektöründeki sıkıntılar sürse de Türkiye'de gayrimenkul sektörü 2010'da toparlanmaya başladı. Bu eğilimin, 2011'de ekonomideki canlanmaya paralel olarak süreceğini düşünüyoruz. Konut sektöründe, ileri yaşam kalitesini destekleyen özel projelere yöneliş var. Biz, önümüzdeki dönemde de süreceği anlaşılan bu eğilimden güç aldığımızı düşünüyoruz.  

NÜKLEER TIP ALANINA GİRDİK

İlaç sektöründe pazarlamadan da çıkmayı düşünür müsünüz?
ilaç üretiminden çıkarken, sektörden çıkmayı düşünmedik. Tersine, sağlık grubundaki yeni alanlara açılma stratejileri çerçevesinde, nükleer tıp ve kontakt lens gibi alanlara girilirken, ithal ettiğimiz veya Türkiye'de ürettirdiğimiz ilaçlarla daha da büyüterek, varlığımızı sürdürmeyi hedefliyoruz.  

TÜSİAD'ın son dönemde hükümet ile düştüğü fikir ayrılıkları, derneğin imajını etkiledi mi?

TÜSİAD'la hükümetin fikir ayrılığına düşmesi gibi bir durum olduğunu düşünmüyorum. Ülkeleri hükümetler yönetir; sivil toplum kuruluşları da çalışma alanlarına giren konularda, düşüncelerini açıklarlar. Bu bakımdan, işlevleri bakımından farklı kurumlar arasında farklı görüşler dolayısıyla içine düşülen bir çatışma söz konusu olamaz.  

KARTAL'A DÜNYA ÖLÇEĞİNDE ESER

Kartal Projesi için düşünülen yatırım bedeli nedir, proje hakkında bilgi verir misiniz?

Kartal'daki arazimizde İstanbul'un simgelerinden biri olması için elimizden geleni yapacağımız çağdaş ve dünya ölçeğinde bir eser yaratmayı hedefliyoruz. Ancak projenin bundan sonraki adımlarını atabilmek için, Kartal Kentsel Dönüşüm Planı'nın kesinleşmesi gerekiyor.  

YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE İLGİLİYİZ

Enerjinin hangi alanında olmak istiyorsunuz?
 Yenilenebilir enerji konusuyla yakından ilgiliyiz. Özellikle rüzgar enerjisi üretimindeki karmaşanın giderilmesi halinde, yatırım olanaklarını değerlendirmek istiyoruz. Tükettiğimiz enerjiyi sürdürülebilir doğal enerji alternatifleri ile dengelemeyi, stratejik hedef olarak görüyoruz.  

Türkiye'nin siyaset ve ekonomide 'Ortadoğu'da ağabeylik' misyonu konuşuluyor. Kültür sanatta da böyle bir misyonumuz olabilir mi?

Kültür ile bir etkinlik alanı sağlanamazsa zaten bu diğer alanlarda da mümkün olamaz. Bu anlamda yurtdışında yayınlanan Türk dizilerinin de pozitif etkileri oluyor. Çevre ülkelerden insanlar, Türkiye'deki festivallarle, konserlerle, sergilerle Türkiye bir kültür merkezi haline geldiğini görüyorlar ve bundan etkileniyorlar, Türkiye'ye duyulan yakınlık ve saygı artıyor.

Son dönemde çok fazla dile getirilen, 'Sermaye el değiştiriyor' söylemine katılıyor musunuz? Kültür sanat bunun etkilerinin görüldüğü söylenebilir mi?

Sermaye başarısız girişimcinin elinden çıkar, başarılı girişimcinin eline geçer. Sermaye el değiştiriyor' denilecek bir ayrımı kabul etmek istemiyorum. Vakıflar kurulması, etkinlikler yapılması hepimizin yararına olur. Şu veya bu kesimden olması önemli değil. Her kesimin ilgi alanı farklı olur, yöneldiği sanat dalı farklı olur. Bu da doğaldır, renkliliktir. Ve ben bunu sevinçle karşılarım.  

Erkut Yücaoğlu, YİK başkanlığı için tek aday konumunda..

TÜSİAD üyeleri tecrübeli başkanlar görmek istiyorlar. Bu nedenle bu görevi altı yıldır başarı ile sürdüren Mustafa Bey'in görev süresini uzatmasını isteyen çok üye vardı. Ancak Mustafa Bey yoğunluğu nedeniyle fikrini değiştirmedi. Erkut Yücaoğlu, TÜSİAD başkanlığı yapmış, tüm üyelerin güvenini kazanmış bir isim. Erkut Bey'in bu görevi en iyi şekilde yerine getireceğine şüphemiz yok.

 Kültür-sanata kamu katkısının artırılması gerekliliğinden söz etmiştiniz. Başkanı olduğunuz İKSV'nin kamu katkısı dışındaki gelirleri neler? Sanatseverlerin bağışlarının katkısı ne düzeyde?

 2011'de İKSV bütçesinin yüzde 45'inin sponsor kuruluşların desteği ile karşılanmasını bekliyoruz. Daha önce Halide Fitnat Altan, Ayşe Saime Eren, Leyla Gencer ve Tunç Yalman gibi İKSV'ye mülk bağışında bulunan sanatseverler oldu. Ayrıca, Lale Kart adıyla sürdürdüğümüz programın üyeleri de İKSV'yi ve etkinliklerini destekliyor. Bugün sayıları 2300'e varan üyelerimizin katkısı İKSV'nin toplam bütçesinin yüzde 5'ini oluşturuyor. Bu yıl bilet gelirlerinin, bütçenin yüze 30'u dolayında olmasını öngörüyoruz. Ayrıca kira geliri, İKSV Tasarım Mağazası satışları ve performans merkezimiz Salon'da yapılan etkinliklerden elde ettiğimiz gelirler de bütçemizin yüzde 4'ünü karşılayacak. 2011 için öngördüğümüz bütçede bunların dışında kalan yüzde 16'lık bölümü ise, kamu katkısı ile karşılamayı planlıyoruz.

Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, grup olarak kendi içlerinde bir 'eksen kayması' yaşadıklarını ifade ederek, 'Biz de Türkiye'deki birçok kuruluş gibi Avrupa pazarını ağırlıklı bir biçimde hedef seçmiş bir kuruluşuz. Ancak Çin, Hindistan yükselen güçler olarak sahneye çıktılar. Biz de bu ülkelere ilgi göstermekte geri kalmak istemiyoruz' dedi. Ortadoğu pazarının Türkiye için önemine de dikkat çeken Eczacıbaşı, 'Ancak sadece ekonomik gelişme ile Ortadoğu'da ağabeylik yapamayız. Kültür ile bir etkinlik alanı sağlanamazsa diğer alanlarda da 'ağabeylik' mümkün olamaz' diyor.  
 
l Yatırımlarınız Yapı Grubu'na yoğunlaşmış durumda. Bu alanda dünya çapında konumunuz nedir, dünyada ilk 5'e oynama hedefiniz var mı? 

Türkiye'deki uzun yıllara dayanan deneyimimizle önce ihracata sonra da yurtdışında marka ve üretim tesisleri satın alarak üretime giriştik. Şimdi bu markaları ürünlerimize entegre etmeye, satın aldığımız üretim merkezlerini koordinasyon içinde, verimli çalışır hale getirmeye çalışıyoruz. 

Almanya ve Fransa'da üretimi genişlettik. Banyo gereçleri grubunda dünya çapında şansımız olduğuna inanıyoruz ve bu alanda bize yeni dünya markaları kazandırabilecek alımlarla ilgiliyiz. 

Biz de Türkiye'deki birçok kuruluş gibi Avrupa pazarını ağırlıklı bir biçimde hedef seçtik. Ancak bundan sonrası için bir eksen kayması da biz yaşıyoruz kendi iç dünyamızda. Çin, Hindistan yükselen güçler olarak sahneye çıktılar. Biz de ilgi göstermekte geri kalmak istemiyoruz. Rusya yatırımı tamamlanmak üzere. Rusya'nın Serpukhov Bölgesi'nde faaliyet gösterecek karo seramik fabrikası yakın zamanda deneme üretimine başlıyor. Aynı bölgedeki  seramik sağlık gereçleri fabrikasının da temelini kısa süre önce attık. Sonraki hedefimiz Hindistan. Yerli bir ortakla üretim yapmayı hedefliyoruz. İtalya da bizim için önemli. Orada tasarım ve teknolojide güçlü bir şirketi satın almayı hedefliyoruz. Dünyada küresel bir güç olmak istiyoruz. Büyümede öncelik verdiğimiz sektör, yapı ürünleri. Avrupa'nın ilk üç markası arasında yer almayı hedefliyoruz. 

2011'de büyüme hedefiniz nedir, orta vadede Eczacıbaşı Grubu'nun amiral gemisi hangi sektör olacak?

Türkiye ekonomisinin büyüme oranının üzerinde bir büyüme hedefliyonuz. Yapı ürünleri alanında dünya pazarlarındaki etkinliğimizi, ve üretim yaptığımız yerleri artırmak yönünde ilerliyoruz.  Bu bakımdan, bugün için başta giden gemimiz, yapı ürünleri, diyebiliriz. 

Ormanada hedefleriniz doğrultusunda ilerliyor mu, konut pazarına daha fazla yoğunlaşmayı planlıyor musunuz?  

Torti Gallas and Partners tarafından tasarlanan, 'birlikte yaşam' konsepti çerçevesinde huzur, konfor, güven ve doğa temalarının harmanlanmasıyla oluşan Ormanada projesi, planlandığı gibi sürüyor. Biz, daha önce tamamladığımız İstanbul'un simgelerinden biri haline gelen Kanyon gibi, Ormanada gibi, gayrimenkul sektöründe, ayrıcalık yaratabileceğimize inanarak seçtiğimiz projelerle ilgiliyiz. Dünyada, konut sektöründeki sıkıntılar sürse de Türkiye'de gayrimenkul sektörü 2010'da toparlanmaya başladı. Bu eğilimin, 2011'de ekonomideki canlanmaya paralel olarak süreceğini düşünüyoruz. Konut sektöründe, ileri yaşam kalitesini destekleyen özel projelere yöneliş var. Biz, önümüzdeki dönemde de süreceği anlaşılan bu eğilimden güç aldığımızı düşünüyoruz.  

NÜKLEER TIP ALANINA GİRDİK

İlaç sektöründe pazarlamadan da çıkmayı düşünür müsünüz?
ilaç üretiminden çıkarken, sektörden çıkmayı düşünmedik. Tersine, sağlık grubundaki yeni alanlara açılma stratejileri çerçevesinde, nükleer tıp ve kontakt lens gibi alanlara girilirken, ithal ettiğimiz veya Türkiye'de ürettirdiğimiz ilaçlarla daha da büyüterek, varlığımızı sürdürmeyi hedefliyoruz.  

TÜSİAD'ın son dönemde hükümet ile düştüğü fikir ayrılıkları, derneğin imajını etkiledi mi?

TÜSİAD'la hükümetin fikir ayrılığına düşmesi gibi bir durum olduğunu düşünmüyorum. Ülkeleri hükümetler yönetir; sivil toplum kuruluşları da çalışma alanlarına giren konularda, düşüncelerini açıklarlar. Bu bakımdan, işlevleri bakımından farklı kurumlar arasında farklı görüşler dolayısıyla içine düşülen bir çatışma söz konusu olamaz.  

KARTAL'A DÜNYA ÖLÇEĞİNDE ESER

Kartal Projesi için düşünülen yatırım bedeli nedir, proje hakkında bilgi verir misiniz?
Kartal'daki arazimizde İstanbul'un simgelerinden biri olması için elimizden geleni yapacağımız çağdaş ve dünya ölçeğinde bir eser yaratmayı hedefliyoruz. Ancak projenin bundan sonraki adımlarını atabilmek için, Kartal Kentsel Dönüşüm Planı'nın kesinleşmesi gerekiyor.  

YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE İLGİLİYİZ

Enerjinin hangi alanında olmak istiyorsunuz?
 Yenilenebilir enerji konusuyla yakından ilgiliyiz. Özellikle rüzgar enerjisi üretimindeki karmaşanın giderilmesi halinde, yatırım olanaklarını değerlendirmek istiyoruz. Tükettiğimiz enerjiyi sürdürülebilir doğal enerji alternatifleri ile dengelemeyi, stratejik hedef olarak görüyoruz.  

Türkiye'nin siyaset ve ekonomide 'Ortadoğu'da ağabeylik' misyonu konuşuluyor. Kültür sanatta da böyle bir misyonumuz olabilir mi?

Kültür ile bir etkinlik alanı sağlanamazsa zaten bu diğer alanlarda da mümkün olamaz. Bu anlamda yurtdışında yayınlanan Türk dizilerinin de pozitif etkileri oluyor. Çevre ülkelerden insanlar, Türkiye'deki festivallarle, konserlerle, sergilerle Türkiye bir kültür merkezi haline geldiğini görüyorlar ve bundan etkileniyorlar, Türkiye'ye duyulan yakınlık ve saygı artıyor.

Son dönemde çok fazla dile getirilen, 'Sermaye el değiştiriyor' söylemine katılıyor musunuz? Kültür sanat bunun etkilerinin görüldüğü söylenebilir mi?

Sermaye başarısız girişimcinin elinden çıkar, başarılı girişimcinin eline geçer. Sermaye el değiştiriyor' denilecek bir ayrımı kabul etmek istemiyorum. Vakıflar kurulması, etkinlikler yapılması hepimizin yararına olur. Şu veya bu kesimden olması önemli değil. Her kesimin ilgi alanı farklı olur, yöneldiği sanat dalı farklı olur. Bu da doğaldır, renkliliktir. Ve ben bunu sevinçle karşılarım. 

Erkut Yücaoğlu, YİK başkanlığı için tek aday konumunda..

TÜSİAD üyeleri tecrübeli başkanlar görmek istiyorlar. Bu nedenle bu görevi altı yıldır başarı ile sürdüren Mustafa Bey'in görev süresini uzatmasını isteyen çok üye vardı. Ancak Mustafa Bey yoğunluğu nedeniyle fikrini değiştirmedi. Erkut Yücaoğlu, TÜSİAD başkanlığı yapmış, tüm üyelerin güvenini kazanmış bir isim. Erkut Bey'in bu görevi en iyi şekilde yerine getireceğine şüphemiz yok. 

Kültür-sanata kamu katkısının artırılması gerekliliğinden söz etmiştiniz. Başkanı olduğunuz İKSV'nin kamu katkısı dışındaki gelirleri neler? Sanatseverlerin bağışlarının katkısı ne düzeyde?

 2011'de İKSV bütçesinin yüzde 45'inin sponsor kuruluşların desteği ile karşılanmasını bekliyoruz. Daha önce Halide Fitnat Altan, Ayşe Saime Eren, Leyla Gencer ve Tunç Yalman gibi İKSV'ye mülk bağışında bulunan sanatseverler oldu. Ayrıca, Lale Kart adıyla sürdürdüğümüz programın üyeleri de İKSV'yi ve etkinliklerini destekliyor. Bugün sayıları 2300'e varan üyelerimizin katkısı İKSV'nin toplam bütçesinin yüzde 5'ini oluşturuyor. Bu yıl bilet gelirlerinin, bütçenin yüze 30'u dolayında olmasını öngörüyoruz. Ayrıca kira geliri, İKSV Tasarım Mağazası satışları ve performans merkezimiz Salon'da yapılan etkinliklerden elde ettiğimiz gelirler de bütçemizin yüzde 4'ünü karşılayacak. 2011 için öngördüğümüz bütçede bunların dışında kalan yüzde 16'lık bölümü ise, kamu katkısı ile karşılamayı planlıyoruz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.