22 Kasım 2024
  • İstanbul11°C
  • Diyarbakır10°C
  • Ankara14°C
  • İzmir18°C
  • Berlin2°C

DÜNDAR'DAN AVŞAR'A DESTEK

Başbakan'ın Davos'ta esip gürlediği günlerdeydik. O konuyu da konuştuk. Orada öğrendim: Avşar kızı Başbakan'ın Davos çıkışından çok hoşlanmış.

Dündar'dan Avşar'a destek

24 Eylül 2009 Perşembe 13:41

Hakkında soruşturma açılan Hülya Avşar'a Can Dündar'dan destek geldi.

KALKTI SUÇ İŞLEDİ AVŞAR ELLERİ

Bir süre önce Hülya Avşar'ın televizyon programına konuk olmuştum.

Başbakan'ın Davos'ta esip gürlediği günlerdeydik. O konuyu da konuştuk. Orada öğrendim: Avşar kızı Başbakan'ın Davos çıkışından çok hoşlanmış.

Erdoğan'ı aramış. Cesaretinden ötürü tebrik etmiş.

Acaba şimdi de Başbakan, Avşar'ı arayıp cesareti için tebrik eder mi?

Anne tarafından Yörük, baba tarafından Kürt olan Avşar, Devrim Sevimay'la yaptığı söyleşide kendisini “melez” olarak tanımlıyor ve diyordu ki:

“Bir yanım tereyağı, bir yanım zeytinyağı... Hadi bana bir isim bulun.”

Türklerle Kürtlerin nasıl etle tırnak gibi ayrılmaz olduğunun tesciliydi bu sözler...

Zaten Avşar kızı, bu kardeşliğin canlı timsaliydi.

Savcı, Avşar'ın barış çağrısını “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” olarak görmüş, 4.5 yıl hapis istemiyle soruşturma açmış.

Avşar, Hürriyet'e “Sözlerimin arkasındayım. Yargılanacaksam, yargılanırım” dedi.

Ama haklı olarak şunu da ekledi:

Demokratik bir ülke olduğumuzu düşünerek konuşmuştum. Benim bu sözlerime böyle tepki gösteriliyorsa ne Kürt açılımı yapılabilir, ne de demokratik açılım...”

“Açılım”ın önündeki en büyük engellerden biri bu...

Bir yandan, hükümet, “Herkes konuşsun, herkes eteğindeki taşı döksün. Elini taşın altına soksun” diyor.

Öte yandan, “henüz açılamamış” yargı, kolluk güçleri, bürokrasi, hükümete kanıp konuşanları birer ikişer topluyor.

Üstelik öyle bir kuralsızlık ortamı var ki, hukukun kimi vuracağı hiç belli olmuyor.

Bir örgüt liderinin tehditvâri konuşması ya da bir partilinin “Gerekirse bölünürüz” açıklaması takibata girmiyor da, mesela Avşar'ın “Biz ayrılamayız” söyleşisi “bölücülükten” soruşturma konusu oluyor.

Akıl alır gibi değil.

Türkiye, daha geçen hafta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 50 yıllık tarihinde (Rusya ve Romanya ile birlikte) en çok şikâyet edilen üç ülkeden biri ilan edildi.

Uluslararası mahkeme, baktığı 10 davadan 9'unda Türkiye'yi haksız bulmuştu.

Türk yargısı, böyle bir utanç verici bir sicille açılımda rol alabilir mi?

Avşar kızı, “Şu bana yapılan, Kürt açılımının tamamen kapatılmasıdır” diyor.

Tamamen haklı...

Takipsizlikle sonuçlansa bile bu soruşturma, bir gözdağı mesajı olarak akıllarda kalacaktır.

Kürt açılımı için “Herkes konuşmalı” diyen Erdoğan, şimdi bir samimiyet sınavıyla karşı karşıya...

Ya Avşar gibi sözünün arkasında duracak ya geri adım atacak.

Geri adım attıkça bürokrasi baskıyı artıracak, yasakçı zihniyet ağırlığını koyacak.

Ve işler öyle gelişirse, korkarım Avşar'ın, bir anne içgüdüsüyle dediği olacak.

Hatırlatalım:

“Bebeğin ağzına memeyi verip en güzel anında çekmek çok tehlikelidir. Bebek o zaman kıyameti kopartır.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.