DOĞU ERGİL: 'KOBANİ ÇÖZÜM SÜRECİNİ ETKİLEYEBİLİR'
Prof. Dr. Doğu Ergil, bölgedeki son gelişmelerle beraber çözüm sürecinin de zorlu bir noktaya evrildiği görüşünde.
02 Ekim 2014 Perşembe 17:30
IŞİD’in Kobani’deki saldırıları, Türkiye'de çözüm süreci ve tezkereye ilişkin tartışmaları alevlendiriyor. Prof. Dr. Doğu Ergil, bölgedeki son gelişmelerle beraber çözüm sürecinin de zorlu bir noktaya evrildiği görüşünde.
Peki, çözüm sürecinde bir tıkanma söz konusu mu? Prof. Dr. Doğu Ergil, değerlendirdi…
“DEMOKRASİYİ UZLAŞMA KÜLTÜRÜNE DAYANDIRAMADIK”
Doğu Ergil, yükselen ‘bu süreç yürümüyor, tekrar eskiye dönebiliriz’ şeklindeki ümitsizlik ifadelerine rağmen, iki tarafın da sürece kıyamadığını belirtti. Ergil şunları söyledi:
“ Fakat süreç dediğimiz şeyin oluşması için yol haritası diyeceğimiz aşamalar, her aşamada nelerin olması gerektiği, o aşamalar bittikten sonra nelerin gerçekleşeceği, insanların neler bekledikleri konusunda bir matlık var. O yüzden biz buna ‘süreç’ diyemiyoruz ‘niyet’ diyoruz. Dikkat ederseniz bütün hükümet sözcüleri ‘bir yol haritası içerisindeyiz’ diyorlar. Bu nasıl bir yol ki hâlâ daha rotası çizilemedi. Bu işin artık şiddet olmadan, siyaset yoluyla uzlaşarak ve demokrasi çerçevesinde çözülmesi yolunda çatışmasız halledilmesinden yana yaygın ve yerleşik bir irade var. Nelerin yapılacağı konusunda bir netlik yok, o da şundan kaynaklanıyor; biz ne kadar demokratik bir toplum desek de demokrasiyi bir uzlaşma kültürüne pek dayandırmış değiliz. Siyasi partiler kendi aralarında ne ölçüde anlaşabilirlerse, siyasetin çerçevesini o çizer ”
“SİLAHLARIN SUSMASI, ‘KÜRT SORUNUNDA’ ÇÖZÜMÜN BAŞLANGICI”
Sürekli olarak askeri darbeler ya da askerlerin zorladığı anayasadan bahsedildiğini fakat o anayasanın hâlâ değiştirilemediğini ifade eden Ergil, sözlerine şöyle devam etti:
“ Değiştirme konusunda sivil irade, seçilmişler ve parlamento, üstlerine düşen görevi ifade edemediler. Çünkü birlikte yaşamanın şartları konusunda bir uzlaşma yok. Birlikte yaşamanın şartlarını müzakere etmemiz lazım. Türkler ile Kürtler arasında değil, yurttaşlar arasında böyle bir şeye varmamız gerekiyor. İyimser olarak algıladığımız tek konu var, o da silahların susmuş olması. Kürtler için silahların susması, Kürt sorunu dediğimiz şeyin çözümünün başlangıcı. Bu zamana kadar siyasal iktidar bu tavrı takındı ve bununla yetinmeye çalışıyor, seçimlerle zaman kazanmaya çalışıyor. Fakat ancak şartlar Türkiye’nin sınırları dışında, daha geniş bir bölgede oluşuyor. Örneğin Kobani’de yaşananlar. IŞİD orada böylesi bir katliam yapacak ve biz buna seyirci kalacak mıyız? Kalırsak orada Kürtlerin özerk bir bölge oluşturmasını Türkiye istemediği için göz göre göre ölmelerine razı oluyor, denilecek. Bu da Türkiye’deki çözüm sürecine yansıyacak.” (Atilla Güner- Rusyanın Sesi)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.