22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Diyarbakır14°C
  • Ankara17°C
  • İzmir21°C
  • Berlin3°C

DİYARBEKİR KALESİ'NDEN NOTLAR

Cumhurbaşkanı yanına hiçbir koruma almadan kenti gezebilirdi. O kadar belli edilen bir sevgiydi bu.

Diyarbekir Kalesi'nden Notlar

31 Aralık 2010 Cuma 09:50

Cumhurbaşkanı yanına hiçbir koruma almadan kenti gezebilirdi. O kadar belli edilen bir sevgiydi bu. Kentte bir gece kalması, üstelik de bir otelde kalmasından bile değişik anlamlar çıkarıyor halk.

Bu kent kadar politikleşmiş bir başka kent var mıdır?

Burada bir gün kalırsanız eğer, olmadığını anlarsınız.

Rastgele yoldan geçen beş Diyarbekirliyi çevirin, en karmaşık politik meseleleri sorun, meselelere hâkimiyetleri sizi şaşırtacaktır.

Aynı işlemi, karşılaştırma yapmak için sakın ola TBMM üyeleri arasında yapmayın, mahcup olursunuz.

MGK bildirisi ve Başbakan’ın konuşması, neredeyse satır aralarına varana değin didiklenip duruyor bütün kentte...

“BDP bütün Kürtleri temsil etmiyor!” savı özerklik ve dil meselesi söz konusu olduğunda paramparça oluyor.

MHP’lisinden Ak Partilisine, devlet görevlisinden sıradan vatandaşına kadar herkes BDP’nin başlattığı bu tartışma sürecinde devletin dilini gülümseyerek dinliyor.

‘Norşin vakası’

Cumhurbaşkanı böyle bir iklime, tam da tartışmaların en yoğun olduğu bir zamanda geldi. Başlangıçtaki bilindik yoğun güvenlik önlemleri gezinin ortasına doğru neredeyse tavsama noktasına geldi. Buna sebep halkın gösterdiği yoğun ve samimi ilgiydi. Havaalanından kente gelirken ahali konvoyun yolunu kesip sevgilerini belli etti. Yani cumhurbaşkanı yanına hiçbir koruma almadan bu kenti gezebilirdi.

O kadar belli edilen bir sevgiydi bu.

Kentte bir gece kalması, üstelik de bir otelde kalmasından bile değişik anlamlar çıkarıyor halk.

Gelgelelim bu sevgi için, büyük bir umudun şekil bulmuş hali denilebilir. Halk cumhurbaşkanından bir başka ses bekliyor. Bu umudu boş çıkarsa halkın muhabbeti nasıl şekillenir kestirmek güç değil.

Şahsi gözlemim, cumhurbaşkanının halkın ve devletin gazını aynı anda almaya dönük bir gezi tasarladığı yönünde. ‘Norşin vakası’nı aşacak bir jest ya da politika bekleyenler hayal kırıklığı yaşayacaklar.

Belediye ziyareti önemliydi.

Osman Baydemir, cumhurbaşkanını kapıda karşıladı.

İçeride yaklaşık iki sayfalık bir konuşma yaptı. Bu konuşmanın yazılı halini de cumhurbaşkanına sundu.

Konuşma iki bölüme ayrılmıştı. İlk bölüm Diyarbekir’in kentsel sorunları, projeler, uygulamalar ve engelleri sıralayan bir öze sahipti. Konuşmanın ikinci kısmı siyasi duruma ayrılmıştı.

Kürt sorununun mevcut haliyle sadece Kürtleri değil, tüm ülke insanını etkilediği ve sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de ipotek altına aldığını anlatarak başlayan konuşmada sorunun çözümsüzlük sebebi olarak devletin meseleye ‘isyan ve bastırma’ döngüsü olarak bakmasının altı çizildi.

Başbakan’ın bütçe konuşmasında, “Biz adem-i merkeziyeti sadece hizmet yönünden benimseriz” vurgusuna karşılık çözüm olarak tam tersi işaret edildi.

Sorunun çözümü için koşulların uygun olduğunu belirten Baydemir, sorunu ve çözümü şöyle özetledi:

“Sorunun özü, insan ve halk olmaktan kaynaklanan hakların kullanılamama sorunudur. Bu bağlamda Türkiye’nin Kürt sorunu bir anayasal ve yönetsel demokrasi sorunudur. Çözüm de demokratikleşme, yeni bir anayasa ve adem-i merkeziyetçi bir siyasi-idari yönetim anlayışı ile mümkündür.”

Demokratik özerklik bahsi konuşmanın sonunda Baydemir’in dünya uygulamaları ve şahsi deneyimleri sentezlenerek sunuldu cumhurbaşkanına.

Yerinden yönetimin vazgeçilmez bir modeli olarak dil meselesiyle beraber ele alınmasının önemi anlatıldı.

Kayseri damağı, Diyarbekir damağı

Sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu yemek biraz yarı sohbet ortamında yenildi. İki hafta önce yapılan Demokratik Özerklik Çalıştayı’nın yemeği de aynı lokantada yenmişti. Ben dahil önceki yemekte de olan 9 kişi vardı. Aşağı yukarı aynı şeyler konuşulmuştu.

İki fark vardı.

Birincisi, garsonların beyaz eldiven giymiş olmalarıydı.

İkincisi, çalıştay için yapılan ‘meftune’ yemeği daha güzeldi.

Bu fark Tarım Bakanı Mehdi Eker tarafından dillendirilince cumhurbaşkanı, “Kayseri damağına göre yapmışlar” dedi.

Aşçının gözettiği bu hürmeti cumhurbaşkanı da gözetip Diyarbekir damağına uygun bir jest yapacak mı yarın göreceğiz.

S.Sırrı Önder - Radikal

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.