DİNK'İ MAFYA VURACAKTI

Hrant Dink suikastının, cinayetten beş ay önce mafya lideri Ayvaz Korkmaz’ın adamlarına 100 bin liraya ihale edildiği ortaya çıktı. Suikast, ‘ödemedeki sıkıntı’ nedeniyle yapılmamış.

Suikasta kurban giden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in cinayetten yaklaşık beş ay önce başka bir planla öldürülmek istendiği ortaya çıktı. Arazi mafyası lideri Ayvaz Korkmaz’ın yargılandığı dava dosyasındaki ifadelere göre Dink’i öldürmeleri için Korkmaz’ın bazı adamlarına 100 bin lira teklif edilmiş. Ancak ödemedeki aksamalar nedeniyle suikastın gerçekleşmediği belirtildi.

İKİ HAFTA SONRA SORGU

Taraf, ünlü arazi mafyası Ayvaz Korkmaz’ın da sanık olarak yer aldığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2009/144 sayılı dava dosyasına ulaştı. Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu dokuz zanlının “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”tan yargılandığı davadaki bazı şüphelilerin, Hrant Dink suikastıyla ilgili olarak da sorgulandığı anlaşıldı. Bu kişiler daha sonra Zirve Katliamı davasında da bilgi veren eski astsubay Metin Doğan ve hücre arkadaşı Kadir Soylu’nun iddiaları üzerine sorgulandı.

"İBRAHİM AĞABEYİN İŞİNİ YAPACAKSINIZ"

Doğan, Dink’e düzenlenmesi planlanan ancak “para ödemesindeki sıkıntı” nedeniyle vazgeçildiğini iddia ettiği suikastla ilgili olarak Ayvaz Korkmaz’a yakınlığıyla bilinen ve aynı davada yargılanan Erol Avşar, İbrahim Güzel ve Osman Şişman’ın adını verdi.

Metin Doğan Mersin Cumhuriyet Savcılığı’nda verdiği ifadede şunları söyledi: “İbrahim Güzel, Malatya’da bizim yanımıza geldi. İstanbul’da Hrant adında Amerikalı bir gazeteciyi öldürmemiz karşılığında 100 bin lira teklif etti. Ben paradaki anlaşmazlık ve bazı sorunlar nedeniyle bu işi kabul etmedim. Taner Topçuoğlu, Malatya’dan İstanbul’a giderek Erol Avşar ve Osman Şişman ile buluşup Ayvaz Korkmaz’a ait bir kumarhaneye geliyor. Burada 30 bin lira para isteniyor. Bu olayların ardından Malatya Ülkü Ocakları Başkanı Burhan Doğan yanıma gelerek ‘İbrahim ağabeyin verdiği işi yapacaksınız’ diye tehdit etti.”

Ancak gelişmelerin bu safhasında, işlediği başka bir suç nedeniyle Mersin E Tipi Cezaevi’ne gönderilen Metin Doğan devre dışı kalıyor. Doğan, kendilerine teklif edilen Dink suikastıyla ilgili bilgileri koğuş arkadaşı Kadir Soylu’ya anlatıyor. Doğan aracılığıyla konuya vakıf olan Soylu, Dink cinayetinden iki hafta sonra 02.02.2007 tarihinde Mersin Cumhuriyet Savcılığı’na ifade veriyor. İfadesinde Soylu “Metin bana bu olayı anlattı. Cinayet işlendiği zaman yanına gidip ‘sizden öldürmeniz istenen adam bu muydu’ diye sordum. O da ‘evet bu adam’ diye cevap verdi” diyor.

CEZAVİNE NOT

Hrant Dink’in öldürülmesinden bir süre sonra ise Mersin E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Metin Doğan ifade veriyor: “Dink’in öldürülmesinden sonra bana, Ayvaz Korkmaz’dan bahisle ‘Metin gardaş, Ayvaz ağabeyin selamı var. Diyor ki akıllı olsun, dilini tutsun, kendisi ve ailesi için. Yakında uyarılarımızın ciddiyetini anlayacak. Yaşayıp görecek, kendisine ve ailesine yazık olacak’ yazılı bir not ulaştırıldı.”

Ayrıca Hrant Dink’in avukatlarından Fethiye Çetin söz konusu dosyadan ve içinde yer alan ifadelerden yeni haberdar olduklarını ve incelediklerini söyledi.

Metin Doğan; karanlık astsubay

Zirve Yayınevi katliamı davasının tanıklarından Metin Doğan eski astsubay. Dink cinayetine ilişkin de tanıklık yapan Doğan, havacı astsubaylık görevinden disiplinsizlik nedeniyle kendi isteğiyle ayrıldı. 5 Ocak 2009’da Savcı Zekeriya Öz’e verdiği ifadede, İstanbul Kadıköy’de bulunan Veli Küçük’ün ofisine gittiklerini, Küçük’ün Hrant Dink ve Orhan Pamuk’un ülke için zararlı faaliyetler yaptıklarını ve bu şahısların ortadan kaldırılmaları gerektiğini söylediğini kaydetti. Doğan bu esnada büroya gelen Ayvaz Korkmaz, Osman Şişman ve İbrahim Güzel’in Hrant Dink’i öldürecek gençlerde sorun çıktığını iletmeleri üzerine Veli Küçük’ün bu konuyu ayrıntılı görüşme sözü verdiğini ifade etmişti.