DEMİRTAŞ'TAN TSK'YA YANIT

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, TSK tarafından "iki dilli hayat" tartışmasına ilişkin bugün yapılan açıklamaya yanıt verdi: "TBMM'de Kürtçe konuşma talebimiz yok. Türkiye'yi bölecek hiçbir projede imzamız olamaz. Merak ediyoruz askeri vesayeti kaldıracağız diyen hükümet bu açıklamaya ne diyecek?"

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, AB üyesi ülkelerin büyükelçileri ile Belçika Büyükelçiliği Rezidansı'nda yaptığı toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Demirtaş açıklamalarında bugün TSK tarafından "iki dilli hayat" tartışmasına ilişkin yapılan açıklamaya da yanıt verdi.

"Bu yaklaşım demokrasiye sığmaz"

Konunun muhatabının siyasetçiler olduğunu ve Genelkurmay Başkanlığı'nın Türkiye'deki siyasetle ilgili tavrının, siyasete yaklaşımlarının "darbe Anayasası"nda bile tanımlandığını vurgulayan Demirtaş, "Dolayısıyla siyaset üzerinde vesayet anlamına gelecek hiçbir açıklama bizim açımızdan demokratik bir yaklaşım olmaz" dedi.

Demirtaş, "Eğer Genelkurmay Başkanlığı bizim Türkiye'nin sorunlarına nasıl yaklaştığımızı merak ediyor ve bu konuda bilgilenmek istiyorlarsa partimiz bu konuda kendilerine bilgi verebilir. Siyasetçiler olarak herkesi, bürokrasiyi de, orduyu da bilgilendirebiliriz. Fakat doğrudan siyaset üzerine bu şekilde baskı uygulayabilecek bir anlayış, bir yaklaşım demokrasiye sığmaz" dedi.

"Cumhuriyet tekçi bir anlayışla kurulmadı"

BDP lideri Demirtaş, TSK'nın açıklamasına atfen "Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini bu şekilde yorumlayanlar 1921 Anayasası'na baksınlar ve ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne baksınlar; orada Kürtçe konuşma var mıydı, yok muydu, orada Kürtler var mıydı, yok muydu. Bu nedenle şu andaki tablo Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine ve anlayışını tümüyle ters bir anlayıştır, yaklaşımdır. Türkiye Cumhuriyeti tekçi bir anlayışla kurulmamıştır, ırkçı bir anlayışla kurulmamıştır. Türkiye'de yaşayan bütün toplumlar, halklar eşit, özgür, kardeşlik temelinde bu ülkeyi birlikte kurmuş, birlikte yaşamaya karar vermişlerdir. Bu nedenle kimse konuyu sağa sola çekmeye çalışmasın, Türkiye demokratik bir ülke olacaktır. Bu demokrasiyi hep birlikte geliştireceğiz" şeklinde konuştu.

Demirtaş, TSK'nın açıklaması konusunda AKP hükümetini de tavır almaya çağırdı: "Genelkurmay Başkanlığı'nın bu açıklamasının muhatabı doğrudan hükümettir. Merak ediyoruz askeri vesayeti kaldıracağız diyen hükümet bu açıklamaya ne diyecek?

"Meclis'te Kürtçe konuşma yapmadık"

Demirtaş kendisine sorulan "Meclis'te Kürtçe" konusuna ilişkin ise şu ana kadar hiçbir BDP milletvekilinin Meclis'te Kürtçe konuşma yapmadığını, 1-2 cümle kullandığını belirterek yanıt verdi.

Demirtaş, "Milletvekillerimizin veya partimizin TBMM'de konuşmaların Kürtçe yapılmasına dönük bir talebi yoktur" diyen Demirtaş, "TBMM iki dilli olsun, isteyen Kürtçe konuşsun, isteyen Türkçe konuşsun diye bir talebimiz yoktur. Bu tartışmayı çarpıtmak isteyenler ve bu tartışmadan pozitif sonuç çıkarmak yerine gerilim yaratmak isteyenler bunu bu şekilde algılamak istiyorlar. Biz anadilin eğitim dili olmasını, kamusal alanda özgürce kullanılmasını, basın yayın, kültür, ticari alanda özgürce konuşulması gerektiğini savunuyoruz. Milletvekillerimiz bu soruna dikkat çekmek için birkaç kelime Kürtçe kelime kullanıyorlar, bu bile kıyamet kopartıyor. TBMM'nin birbiriyle, toplumla iyi anlaşabilmesi için Türkçe konuşmasına bizim bir itirazımız yok, bizim itirazımız Kürtçeye yönelik tahammülsüzlüğedir. Bu tahammülsüzlüğü esefle karşılıyoruz" dedi.

"Tek dil dayatması ülkeyi böler"

"Türk halkı, şunda bir defa emin olmalı ki BDP, Kürt sorununun çözümüne ilişkin hangi projeyi ortaya koyuyorsa, ne yapmak istiyorsa o Türkiye'nin çıkarınadır" diyen Demirtaş, "Türkiye'yi bölecek, etnik çatışma yaratacak hiçbir projede BDP'nin, halkımızın imzası olmaz, ama birileri ısrarla dil bölecekmiş gibi tartışma yaratmak istiyor. Biz tam tersini ifade ediyoruz, tek dil dayatması ülkeyi böler, çatışmaya götürür" şeklinde konuştu.

Demirtaş ayrıca, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de BDP'yi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet ettiğini söyledi:

"Sayın Meclis Başkanı'na partimizi Başsavcıya şikayet etmek düşer mi? Kendisine sevgimiz, saygımız vardır ama bir Meclis Başkanı'na yakışmamıştır. Bir Genel Başkan ile ilgili, bir partinin politikasına 'palavra' demesi, hedef göstermesi, 'parti kapatılır' demesi kesinlikle doğru olmamıştır."