DEMİRTAŞ: TEK DİL, TEK MİLLET HİTLER SLOGANIDIR
Demirtaş, devletin en önemli koltuğuna halkın kendi duruşuyla, talepleriyle ilk kez bu kadar yakın olduğunu söyledi.
30 Temmuz 2014 Çarşamba 12:01
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Bakanı Selahattin Demirtaş, "Tek dil ve tek millet Türk halkının yararına mıdır? Ahlaklıca bakıldığında kimsenin yararına değil. Türklerin de yapay Türklük tarihi üzerinden yok edildiğini görebilirsiniz. Ortaya atılan Türklük tarihi, Türk halkına da hakarettir. Tek dil, tek millet Hitler sloganıdır" dedi.
Selahattin Demirtaş, Van'ın Edremit İlçesi'nde STK temsilcileri ile bir araya geldi.
Toplantıya, HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Hakkari Milletvekili Esat Canan, Van Milletvekilleri Özdal Üçer ve Nazmi Gür, BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ile ilçe Belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı.
Demirtaş şöyle konuştu:
"Bizi bu kadar heyecanlandıran asıl neden budur. Biz Cumhurbaşkanlığı seçimini, bir makam koltuk, bir kişinin adaylığı üzerine kurmadık. Bizim açımızdan savunduğumuz ilkeler, en önemli kazanımımızdır. Bu ilkelere Türkiye'nin her yerinden destek almak en büyük kazanımımız olacaktır. Bugüne kadar hiçbir aday, ben seçilirsem Türkiye'yi geriye götüreceğim demedi. Demez de.
Ama bu güne kadar umudu vadedenler, lafta sözde ifade edip de o koltuğa oturanlar bunun hakkını vermediler. Türkiye'de karşı karşıya olduğumuz devlet modeli, özgürlükleri hayata geçirmek için uygun değil. İki aday da mevcut devleti en çok ben yönetirim ve ben güçlü kılarım anlayışına hakim. Biz bu devleti inşa ederken, yanlışlıklar yaptık diyemiyor.
Hala tek dil, tek millet diyorlar. Tek dilin ve tek millet dayatması, Hitler'den kalma dönemin dili ve sloganıdır. Türkiye'deki 'vatanın bölünmez bütünlüğü' lafı Hitler sloganıdır. Bunu icat eden Erdoğan değil, Kenan Evren değil. Hitler'dir. Soykırımcı tek ırka dayalı Alman ırkını yaratmak için dünyayı kasıp-kavuran Hitlerdir. Şimdi ise bu milli birliğin formülü olarak sunuluyor.
Oysa tam tersi. Milletin kendi içindeki birliği, teklik üzerine değil, çokluk üzerine kurulur. Bir milletin içinden Kürt, Arap, Çerkez, Ermeni her etnik kimlikten insan bir araya gelir. Kendi kimliğini asilime etmeden kendi kültürünü oluşturabilirler. Nar gibi. Nar birdir, tekdir içinde binlerce tane vardır. Bunların söylediği Allah'ın emirlerine aykırıdır, insanın ruhuna aykırıdır."
"Siz parçaladınız, biz bütünleştirmeye çalışıyoruz"
Demirtaş, Türklerin yapay Türklük tarihi üzerinde yok edildiğini de belirterek, "Tek dil ve tek millet Türk halkının yararına mıdır? Ahlaklıca bakıldığında kimsenin yararına değil. Türklerin de yapay Türklük tarihi üzerinden yok edildiğini görebilirsiniz. Ortaya atılan Türklük tarihi, Türk halkına da hakarettir. Herkese anasından doğduğu şekilde, geçmişini inkar etmeden, yaşadığı yeri inkar etmeden, inkar etmek zorunda kalmadan, kimlikten utanmadan, baskı görmeden o inanca sahip diye onu saklama korkusu yaşamadan özgürce yaşama çağrısı yapıyoruz. Bu nedenle heyecanlandırıyor. 'Tek milletten vazgeçersek paramparça oluruz' diyorlar. Bundan daha parçalanmış bir toplum yoktur. Siz milleti paramparça etmişsiniz, biz bütünleştirmeye çalışıyoruz. Sünni, Alevi arasında düşmanlık yaratan sizsiniz. Onların ibadetini küçümseyen sizsiniz. Din işleri devletin işi değildir. Şu anda var olan bize dayatılan Allah ve peygamberin din değil, diyanetin devletin dayattığı dindir. Onların istediği şekilde hocalar Cuma'da vaaz verebiliyor. Devletin dini değil, Allah'ın dini özgürce yaşasın diyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, devletin bir numaralı koltuğuna halkın oturacağını da belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O zaman Türkiye'de değişim yaşanacak. Türkiye birliği sağlamış olur ve bir numaralı koltuk halkın yanında olur. Halkın başına gelen her felaketi düşünün, depremi, Soma'yı, Roboski'yi düşünün her olayda devletin sorumlu olduğu, vicdanen sanık olduğu olaylar. Oy vererek seçtikleriniz, görev verdikleriniz asla zor gününüzde yanınızda olmaz. Onlar için önemli olan devletin çıkarlarıdır. Bizim kendi elimizde yarattığımız şey bir canavara dönüşmüş.
Kendi paramızla kendimizi dövdürüyoruz. Bu hale getirmişiz devleti. Devlet halkın özellikle emekçilerin üzerinde inşa edilmiştir. Yüzde 80 emekçiler karşılıyorsunuz. Gelir dağıtılırken kazancın yüzde 80 ise nüfusun yüzde 5 arasında paylaştırılır. Bütün kazancımızı alıp götürürler, buna itiraz ettikçe kafamıza cop iner. İlle onlara boyun eğmek zorundayız. İşte yarattığımız ceberut devlet böyle bir devlettir. Sanki Allah böyle yaratmış gibi böyle düşünürüz. İnsanlar olarak biz, yetki, görev verdik bizim özgürlüğümüzü sağla dedik. Ama yetkilerini aşan bir canavara dönüştü devlet ve bunu dizginlememiz lazım. Bu seçim bu kararı vereceğimiz için önemlidir. Önümüze böyle bir fırsat var.
Cumhuriyet tarihi boyunca devleti değiştirmek için uğraştık. Bu topraklarda herkes bedel ödedi. Özgür olmak, onurlu yaşamak için. Önemli noktaya geldik. İstediğimiz şeyi yaratamadık. Ama önemli noktaya geldik. Sizlerin var ettiği değer ve ilkeler şimdi Türkiye'de en çok kabul gören ilkelere dönüştü. Eşit, adil yarış olsun büyük farkla kazanırız. Çünkü Türkiye'de ahlaklı namuslu insanların sayısı bize oy verenlerin sayısından fazladır.
AKP oy veren bizim düşmanımız değildir. MHP oy veren işçi temel ilkeleri rahatlıkla savunabilir. Önemli olan hepsinin yüreğine ulaşabilmemizdir. Herkes kendi partisinin adayını sorgulamaya başlayacak. İlkeler herkes tarafından daha iyi hissediliyor. Türkiye'de sadece biz bu ilkelerin arkasındayız diye düşünmeyin, Adil yarış olsa inanın Çankaya'ya halk çıkacak. İnsanlar artık etnik kimliklerinden dolayı ne birini horlamak, ne de kendisinin horlanmasını istiyor."
"Türkiye Kenan Evren'in yaptıklarının acısını yaşıyor"
Türkiye'nin halen Kenan Evren'in yaptıklarını acısını yaşadığını, hükümeti de freni boşalmış kamyona benzeten Demirtaş, "Suriye'yi görüyorsunuz. Mezheplerinden, inançlarından dolayı insanlar bir kentte bile birlikte yaşayamıyorlar. Ama biz gittiğimiz yerlerde sofralarımızda herkesle aynı düşüncede olmayan insanlarla birlikte oturuyoruz. Bir cumhurbaşkanı adayı olarak gittiğimiz yerlerde örtülü, başı açık, köylü, işçi, işveren de var. Bu devletten ceberut anlayıştan herkes bıkmış. Halk kendi başkanını seçerken buna dikkat ederek oy kullanırsa, Türkiye de değişim başlayacak. 'Çankaya'da başkan olalım devleti ele geçirelim' demiyoruz. Aksine devleti ellerinden alalım halk yönetsin diyoruz" dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.