DEMİRTAŞ: KÜRT HAREKETİNE ‘TESLİM OLDU’ DEMEK SAVAŞ KIŞKIRTICIĞIDIR
Demirtaş, KCK’nin, Avrupa’nın, BDP’nin mektuplarının muhataplarına ulaştırılmış olması gerektiğini belirtti.
17 Mart 2013 Pazar 09:28
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kandil ve Avrupa’dan gelen mektupların kendilerine ulaştığını ve dün itibariyle KCK’nin 3 sayfa, Avrupa’nın 7 sayfa, BDP’nin 3 sayfalık mektuplarının muhataplarına ulaştırılmış olması gerektiğini belirtti. Demirtaş, 21 Mart tarihinde de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın açıklanmasının beklendiğini söyledi.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündemdeki konuları ilişkin parlamento muhabirleriyle BDP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Görüntü çekiminin yapılmadığı görüşmede muhabirlerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, İzmir’de gerçekleşecek olan Newroz’da sosyal medya üzerinde yapılan kışkırtmaların kendilerini tedirgin ettiğini ifade ederek, “Orada on binlerce insan toplanacak. 50 bin kişilik bir grup bile bir provokasyon yaparsa inanılmaz olaylar çıkabilir. Biz de tedbirler alıyoruz. Hükümet de tedbir alıyor" dedi. Demirtaş, heyetin ne zaman İmralı'ya gideceğini iki gün önce sorduklarını; ancak henüz yetkililerden bir yanıt alamadıklarını belirterek, “Gün, saat ve isimler konusunda henüz bir netleşme yok. Bizim bu konudaki görüşmelerimizi biliyorlar. Ya eş başkanlar ya eş başkanların içinde bulunduğu bir heyet ya da eski heyet. O olmazsa herhangi bir heyet. Yani birilerinin gitmesi gerekiyor. Sanıyorum Newroz öncesi bu gidiş geliş gerçekleşecek. Gerçekleşmek zorunda daha doğrusu. Önceki görüşmede Öcalan’ın Newroz’da çağrı yapmaya hazırlandığı belirtmiştik. Şimdi o hazırlığın tamamlanması için heyetin gitmesi lazım. Kandil, Avrupa oraya mektuplarını iletmesi lazım ki o da çağrısını son halini tamamlayıp, gidecek heyete teslim etsin” dedi.
Basına yansıyan "PKK’lilerin 16 Haziran tarihinde çekileceği" yönündeki bir takvimin olmadığını dile getiren Demirtaş, “Bu işin mantığı yok. Koşarak mı çıkacaklar o tarihe kadar, ne yapacaklar. Ta Erzurum’da olanlar var, Hakkari’de olanlar var. 16 Haziran’a kadar çıkamayanlar kalacak mı? Böyle bir şey olmaz. Mantıklı da değil. Mutlaka bir takvimlendirme vardır. Öcalan’ın yazacağı mektubun heyetimiz gitmeden görmesinin bir şansı yok. O nedenle kim şu an takvimle ilgili yapılacak çağrının içeriğiyle ilgili ne yazarsa spekülasyon olur. Biz de bilmiyoruz. Üçüncü heyet gidecek ki Öcalan'ın takvimi olacak mı olmayacak mı görecekler. Mektupların bizden önce gönderileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
BDP’nin mektubunda somut adımlar yer aldı
BDP ve DTK olarak bütün çevrelerle yaptıkları görüşmelerde sürecin arkasında olunduğu mesajının çıktığını söyleyen Demirtaş, “Kürt demokratik legal siyaset ve bütün kurumları bu sürecin arkasındadır. Sürecin ilerlemesi için de üzerimize düşen bütün rolü misyonu görevi yürüteceğimizi de belirtiyoruz. Bu sadece yazdığımız cevap mektup, aslında sadece Sayın Öcalan’a yönelik cevaplar değildir. Yine bizim cevaplara sürecin nasıl ilerleyebileceğine yönelik somut önerilerimiz var. Bugüne kadar Parlamento'da yaptığımız çalışmalarda, komisyon önerilerinde, nasıl yaklaştığımızı mektubumuzda belirttik. Ne tür öneriler yaptığımızı belirttik. Ve bu önerilerini güncellenmesi halinde bu sürece katkı sunabileceğimizi belirttik. Siyasi partiler kanunu, seçim barajı, terörle mücadele kanunu, ceza kanunu, toplantı ve gösteri yasası, basın yasası. Bütün bu konularda bugüne kadar çok sayıda teklif verdik. Bu yasaların özgürlükçü hale gelmesi, demokratikleşmesi için. Bunları mektubumuzda da anlattık. Yani biz bunlar için uğraştık; ama çok önemli mesafe kat edilmedi bu konularda. Bu nedenle bu konularda mesafe kat edilmesi süreci rahatlatır. Biz bunları mektubumuzda belirttik” diye aktardı.
‘Bütün partilerin önerilerini Sayın Öcalan’a götüreceğiz’
Demirtaş, İmralı’ya gidecek heyetin şu ana kadar Parlamento'da grubu olan bütün partilerin sunduğu teklifleri de götüreceğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Orada sadece Sayın Öcalan’ın değil, heyet görüşme yaparken, kim ne sunmuş ne yapmış görsün istiyoruz. BDP’nin, AKP’nin, CHP’nin ve MHP’nin önerilerini götüreceğiz. Tümünü bir dosya halinde hazırlayıp, herkesin uzlaşma komisyonunun sunduğu önerileri vereceğiz. En azından partiler nasıl yaklaşıyor, hangi parti çözüme nasıl bir katkı sunabilir. Bunun daha iyi görülmesi açısından önemlidir.”
‘AKP’nin 11 yıllık iktidarı Kürtler için travma oldu’
“Kürt tarafında şöyle bir şey var. 11 yıllık AKP iktidarının politikaları, pratiği güçlü bir güven ortamını oluşturmadı. Bu 11 yıl boyunca yaşanan ve yaşatılan şeyler, Kürtlerde de büyük bir travmaya ulaştı” diyen Demirtaş, Kürtlerin AKP’nin demokratikleşme konusunda daha yüksek bir performansı, yüksek bir çıtayı tutturup, tutmayacağının tereddütlerinin de olduğunu söyledi. Demirtaş, kişi ve kurumların da hiçbir zaman değişemeyeceği diye bir şeyin olmadığını belirterek, “AKP hiçbir zaman değişmez” diye bakmayacaklarını dile getirdi.
4. Yargı Paketi’nin süreçle alakalı bir paket olmadığını belirten Demirtaş, paketin süreçten önce hazırlanan bir paket olduğunu söyledi. Demirtaş, beklentilerinin sadece KCK tutuklularının serbest bırakılması konusunda olmadığını aynı zamanda Türkiye’de bağımsız ve tarafsız bir yargı sisteminin oluşmasını istediklerini ifade ederek, yargı paketinin buna hizmet etmesi gerektiğine işaret etti. Newroz’da ateşkesten öte bir çağrının da olabileceğini tahmin ettiklerini belirten Demirtaş, şöyle devam etti: “Biz de böyle bir çağrının olabileceğini düşünüyoruz. Hükümetin de yaklaşımlarını veya açıklamalarının bu değişikliğe hazırladığını gösteriyor. Hükümet cephesinden en azından ciddi kişilerin yaptığı açıklamalar, çünkü AKP’de sorumsuz kişiler de var. Onların açıklamalarını dikkate almıyoruz. Ama bu sorumlu kişilerin açıklamaları da gösteriyor ki, Türk-Kürt ilişkilerinde stratejik bir değişikliğin olması gerektiğini istiyor. Bu çatışmalı süreçten çıkılması gerektiğini düşünüyor. Öcalan’ın bu Newroz'la birlikte bütün bu değişikliği yapacak bir çağrı yapacağını düşünüyoruz.”
‘Silah bırakılacaksa mücadeleden vazgeçildi anlamını taşımaz’
Özelliklede Kürt mücadelesinden ve Kürt halkından beklenti içerisinde olan ezilen gruplara da hitaben konuşan Demirtaş, “Eğer, Kürt hareketi silahlı mücadeleyi devre dışı bırakacaksa bu mücadeleden vazgeçildi anlamına gelmez. Demokratik yasal, barışçıl mücadele devam edecektir. Şimdi silahların bırakılma ihtimali, özellikle de beklenti içerisinde olan kesimleri niye rahatsız ediyor. Yıllardır barış için hep birlikte mücadele etmiyor muyuz. Akan kanın durması için mücadele etmiyor muyuz. Şimdi eğer bir yandan barış isterken bir yandan Kürtler bir imkan yakalayıp da, silahsız bir döneme geçmek için fırsat kullanmak istiyorlarsa, Kürtlerin Kürt hareketinin ‘teslim oldu’, ‘kendi çıkarlarını düşündü’, ‘başkalarını düşünmedi’ gibi sonuçlara gitmek, bir yerden sonra savaş kışkırtıcığı olur. Buna herkesin dikkat etmesi lazım” diye konuştu.
‘Mektuplar dün ulaştırılmış olması lazım’
Demirtaş, mektupların Kandil ve Avrupa’dan da kendilerine ulaştığını ifade ederek, mektupları PKK lideri Abdullah Öcalan'a ulaştırılması için gerekli kesimlere verdiklerini söyledi. Demirtaş, dün itibariyle mektupların ulaştırılmış olabileceğini sözlerine ekleyerek, “KCK’nin cevabı yaklaşık 3 sayfadır. Avrupa’dan yaklaşık 7 sayfalık mektup yazıldı. BDP’nin de yaklaşık 3 sayfa yazılıp gönderildi. Nihai metin muhtemelen Newroz’da okunacak. Kendisi zaten Newroz’da duyurulmasını istemişti. Halen görüşü oysa öyle yapılır. Heyet Newroz’dan önce gidecek muhtemelen. Dönüşte kısa bir açıklama olabilir. Asıl çağrı da 21 Mart’ta olacak. Ayda yılda bir BDP heyetinin güçlükle adaya gitmesi süreci ilerletmeyecektir. Şimdiye kadar böyle bir zahmeti vardı. Ama bundan sonra gerçekten yeni bir süreç başlayacaksa, hızlı bir mekanizmanın olması lazım. Bu şekilde devam etmeyeceği kesin” dedi.
‘Yolun yarısına gelindi’
Gelinen aşamanın yolun yarısı olduğunu belirten Demirtaş, şu ana kadar yasal, anayasal bir adımın henüz atılmadığını söyledi. Demirtaş, 6'sı asker, biri polis biri kaymakam 8 kişinin serbest bırakılmasını da hatırlatarak, “Bunlar adım da değil, bir jest olarak ifade edildi. Henüz hiçbir adım atılmış değil; ama bence yolun yarısına gelindi. Tabular yıkıldı. Şimdi bundan sonraki yarısı da içini doldurma, kalıcı hale getirme, halkın inanacağı, güveneceği adımları atabilmektir” diye kaydetti.
Sınır dışına çıkma ihtimaline ‘mekap’lı yanıt!
PKK’nin sınır dışına çekilmesi durumunda, bunun hangi şartlarda yaşanacağı konusunda sorulan soruyu yanıtlayan Demirtaş, şöyle dedi: “Şu ana kadar tek kullandıkları araç mekaptır. Toplu taşıma aracı, kamusal bir hizmet, akbil vb. hiç sanmıyorum. Giderler, yürürler çıkarlar yani. Başbakan bunun çağrısını daha önce de yaptı. Garantisini verdiğini söyledi. Güveniyor demek ki. Hakim olduğunu düşünüyor. Sorumluluk hükümette. Herhangi bir provokasyonun çıkması Başbakanın sorumluluğunda olacaktır. Parlamento da bu konuda tedbir alır, güç verirse iyi olur tabiî ki.”
‘Ermenilere karşı bir yaklaşım yok, yaklaşım Ermeni lobisine’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın görüşme notlarında Ermenilere karşı bir yaklaşımının olmadığını da sarf eden Demirtaş, “Görüşme notunda Ermenilere karşı bir yaklaşım yok. Lobilere karşı bir yaklaşım var. Ermeni lobisinden, Yahudi lobisinden, siyasi yaklaşımlarından söz ediyor. Onlara karşı bir siyasi değerlendirmesi var. Yoksa etnik kimliklere karşı bir yaklaşımı yok. Kaldı ki eğer Öcalan’ın o lobilere karşı rahatsızlığından rahatsızlarsa Hrant Dink’in lobilere karşı yazılarını bir kez daha okusunlar. Hrant Dink’in en çok eleştirdiği konu Ermeni lobisiydi. Halklara dönük bir eleştiri söz konusu değildi” diye kaydetti.
‘Mevcut sistemden memnun değiliz’
Başkanlık siteminin tartışılmasından yana olduklarını ifade eden Demirtaş, şu an uygulamada olan modelin değişmesinden yana olduklarını kaydetti. Demirtaş, katı merkeziyetçi sistemi olduğunu kaydederek, ademi merkeziyetçi sisteme geçilmesi gerektiğine işaret etti. Demirtaş, kendilerinin düşündüğü ademi merkeziyetçi sistemin başkanlıkla da olabileceğini parlamenter rejimle de olabileceğini aktararak, “Şu an Tayyip Erdoğan, Amerikan Başkanı’ndan daha mı yetkisizdir Allah aşkına. Tayyip Erdoğan’ın Arap ülkelerindeki krallardan daha yetkili olduğunu düşünüyorum. Bundan rahatsız değiller, başkanlık sisteminin tartışacağız dediğimiz an, sen krallık mı istiyorsun? O zaman niye tartışmıyoruz mevcut durumu, herkes memnun mu? Biz memnun değiliz. O yüzden başkanlık sistemi değiştirilebilir diyoruz" dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.