23 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Diyarbakır17°C
  • Ankara16°C
  • İzmir18°C
  • Berlin3°C

DEMİRTAŞ: HDP’LİLER ‘ÇANTADA KEKLİK’ DEĞİL

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bazı kesimlerin HDP’yle yan yana gözükmekten imtina ettiğini belirterek, seçmenlerinin ‘çantada keklik’ olarak görülmemesi gerektiğini, seçimlerde ortak ilkeler benimsenmesinin şart olduğunu ifade etti.

Demirtaş: HDP’liler ‘çantada keklik’ değil

12 Eylül 2017 Salı 10:41

Cumhuriyet’in ‘Olaylar ve Görüşler’ köşesinde bir yazı kaleme alan Demirtaş, parlamentonun işlevsizleştirildiği bir ortamda toplumsal muhalefeti bir siyaset öznesi hale getirmek için koşulların çok uygun olduğunu belirtti.

Buna rağmen bazı kesimlerde bir ‘HDP fobisi’ olduğunu söyleyen Demirtaş, şu değerlendirmede bulundu: “Özellikle HDP ile yan yana durma ve görünme ‘korkusu’ kimi siyasetçilerde ‘fobiye’ dönüşmüş durumda. Bu ‘fobiyi’ yaratan ve besleyen de aslında AKP’nin kendisi. Toplumda ve tabanda böyle bir ‘fobi’ yok. Olması için hiçbir makul ve haklı gerekçe de yok. Zaten HDP, Cumhuriyet rejimine demokratikleştirerek sahip çıkan; ortak vatan yaklaşımıyla Türkiye’nin her santimetrekaresini sahiplenen, laikliği savunan, her türlü şiddete tereddütsüz karşı olan, ülkenin birliği içerisinde Kürt sorununun demokratik çözümü için mücadele eden; kadınların, inançların, yaşam tarzlarının özgürlüğünü savunan; emekten, emekçiden, üretenden yana ekonomik programı olan, altı milyon seçmenin desteğiyle parlamentonun ikinci büyük muhalefet grubuna sahip, meşru ve yasal bir partidir. Hiç kuşkusuz HDP eleştiriden muaf ve kusursuz bir parti değil. Ama AKP’nin en fazla saldırdığı parti olmasına rağmen, kararlı bir şekilde direnen ve mücadele eden bir partidir elbette.”

‘Çok tuhaf doğrusu’

Bu kesimlerin HDP yerine AKP ile yan yana gelmekten rahatsızlık duymadığını söyleyen Demirtaş, “Cumhuriyet tarihinin en fazla tahribat yaratan siyasal-dinci partisi, neredeyse her gün yeni bir baskı yöntemi geliştiren en hukuk tanımaz partisi, adım adım diktatörlük inşa eden partisi, dış politikada Türkiye’ye en itibarsız günlerini yaşatan partisi, toplumu kendi yarattığı yeni din anlayışı ile teslim almaya çalışan partisi, birçok yöneticisi ve üyesinin yolsuzluk, hırsızlık iddiasıyla anılan partisi, parlamentoyu fesheden, laik cumhuriyete ve hukuk devletine meydan okuyan partisi, yargıyı, bürokrasiyi, üniversiteleri, medyayı ele geçiren partisi ile yan yana görünmekten, görüşmekten, ortak fotoğraf vermekten, el sıkışmaktan ve birlikte aynı mitinge katılmaktan imtina etmeyenler, HDP ile görünmek istemiyorlarmış! Çok tuhaf doğrusu” ifadelerini kullandı.

‘Muhafazakarlar, ulusalcılar, Kemalistler…’

HDP’nin meşruiyetini halktan aldığını ve bunun sorgulanamaz olduğunu yazan Demirtaş, partisinin Türkiye’nin demokratik geleceğini inşa etmede olmazsa olmaz bir demokrasi gücü olduğunu kaydetti.

Koşullar ne olursa olsun partisinin direnmeye devam edeceğini kaydeden Demirtaş, “Her koşulda birlikte yaşamı ve barışı savunacaktır. Ülkemizdeki inanç, mezhep, etnik kimlik, yaşam tarzı farklılıklarını bölünmenin ve kamplaşmanın değil demokrasi çatısı altında eşitözgür yaşamın bir fırsatı olarak görecektir. Ülkemizde Müslüman muhafazakâr toplumsal kesimler vardır; ulusalcılar, Kemalistler, ülkücüler, Aleviler, Kürtler, sosyalistler, Müslüman olmayan topluluklar vardır ve var olacaklardır. Bütün bu kesimlerin bazı noktalarda iç içe geçtiği veya örtüştüğü durumlar da vardır elbette” diye yazdı.

Seçmenlerimiz ‘çantada keklik’ değil

Tüm bu kesimleri ‘demokratik ulus’ çatısı altında toplayabileceklerini vurgulayan Demirtaş, CHP’ye yönelik olduğu yorulan sitemli yazısını şu mesajlarla noktaladı: “Bu nedenle Türkiye’nin önümüzdeki üç önemli seçimi için hesap yapanlar, HDP yokmuş gibi davranmayı bir kenara bıraksalar iyi olur. HDP seçmeni de diğer seçmenler gibi özgür iradeye sahip yurttaşlardan oluşur. Yurttaşlarımızı kimsenin ‘çantada keklik’ görmemesinde fayda var. Ortak ilkeler belirlenmeden, HDP’nin beklenti ve gelecek vizyonunu hesaba katmadan, sanki HDP birilerine mecburmuş gibi davranarak gerçekçi bir yol haritası oluşturulamaz. HDP’nin en güvendiği seçenek ise ‘tek başına dahi kalsa faşizme karşı direniş’ seçeneğidir. Şu anda acil gündemimiz seçim olamaz. Çünkü ülkede özgür ve serbest seçim koşulları kesinlikle yoktur. Önceliğimiz bu koşulların oluşması için birlikte mücadele etmek olmalıdır. Umutsuzluğa yer vermeden, heyecanla ve şevkle demokrasi mücadelesini büyütme zamanıdır.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.