DEMİRTAŞ ABD'DE KONUŞTU: KÜRTLER DÜŞMAN DEĞİL
Selahattin Demirtaş, Washington’da düzenlediği basın toplantısında Amerika temasları hakkında bilgi verdi.
31 Ekim 2013 Perşembe 02:03
Barış ve Demokrasi Partisi eş başkanı Selahattin Demirtaş, Washington ziyaretinini son gününde Türk gazetecilerle bir araya gelerek Amerika temaslarını değerlendirdi. Amerika Dışişleri Bakanlığı’nda Avrupa ve Avrasya’dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland başkanlığındaki bir heyetle 45 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Demirtaş, Suriye’nin Kürt bölgesindeki durumun da görüşmede gündeme geldiğini bildirdi.
Demirtaş, bu görüşme sırasında Amerika’nın Türkiye’de devam eden barış sürecini yakından izlediği izlenimi edindiğini şu sözlerle ifade etti:
Basın toplantısı, Gazeteci Mutlu Çiviroğlu tarafından canlı olarak yayınlandı.
“Amerika'da da barış süreci takip ediliyor. Diplomatik çözüm arayışları kabul gören bir anlayış. Burada da yakından takip edildiğini görüyoruz. Ama bu desteğin sadece dışarıdan izleme seklinde olduğunu belirtmem gerekir. Amerika ya da başka bir devlet Türkiye’de devam eden sürecin bir parçası ya da müdahili değildir.
Amerika'dan süreç için özel bir destek istemiyoruz. Amerika, Türk hükümetini cesaretlendirebilir. Bu yönde desteklerini açıklarlarsa hükümetin daha cesur davranmasına yol açabilir.
BM'nin silahsızlanma aşamasında devreye giren bazı özel komisyonlar var. Ya da BM dışında bazı ülkelerin oluşturacağı ortak komisyonlar devreye girebilir. Ama bunu konuşmak bizim açımızdan çok erken.”
“Bölme niyetimiz yok”
Demirtaş, Washington’da yaptıkları Kürt konferansında dile getirdiği “sınır değişikliği olmadan çözüm mümkün” sözlerini de daha geniş olarak açıkladı:
“Kürt sorununun tartışıldığı zamanlarda biliyorsunuz Türkiye’de kamuoyunda şu konuşulur. 'Bölünecek miyiz, Türkiye bölünecek mi?' En büyük tartışma konusu budur. Biz de bu soruya şu yanıtı verdik. Türkiye’deki Kürtler’in bölüp parçalamak gibi bir niyeti yok. Tam tersine Kürtler’in yaşadığı bölge dört parçaya ayrılmış durumda. Orayı ayıran sınırların giderek anlamsızlaşması gerekir. Avrupa Birliği gibi esnek sınırlara geçmesi gerekiyor. Yeni sınırlar çizerek ya da sınırları değiştirerek Kürt sorununu çözme gibi bir önerimiz yok.”
“Umutsuz değiliz”
Demirtaş, barış sürecinin tıkandığını ve Öcalan’ın dış dünyayla temasının kolaylaştırılması, gözlemci bir güç olarak sivil insiyatifin ortaya çıkması, hükümetin proje şeklinde bir takvimle masaya gelmesi olarak ifade ettiği üç maddenin gerçekleşmesi durumunda bu tıkanıklığın açılacağını söyledi.
Demirtaş, sürece olan inancını da şu sözlerle dile getirdi:
“Biz müzakere sürecini başlatırken kolay olmayacağını biliyorduk. Müzakere sürecinin kendisi mücadeledir. Bundan vazgeçmek demek, silahlara davetiye çıkarmaktır. Bunu söyleyen herkesin bu konuyu iyi düşünmesi lazım. Bu kesimlere karşı herkesin dikkatli olması gerekiyor.
Başbakan, “Kürt tarafı süreci bitirmek istiyor, şiddet ve silahtan besleniyor” gibi mesajlar verirse bu çok ciddi bir yanlış olur. Kürt tarafında yanlış bir algı oluşturur.
Adımlar yetersiz ancak hükümet en azından seçimlere kadar oyalama ve kandırma amacıyla bu sürece başlamadı. Hükemet eğer bu aşamaya kadar gelen süreci bundan sonra da ilerletme ciddiyetini gösterecekse bu pratik adımlarla mümkün olur. Adımlar atılmazsa süreç kendiliğinden bitmiş olur. Şu ana kadar da büyük ve güçlü adımlar atılmadı. Yine de umutsuz olmamak lazım. Karamsarlık süreci zora sokar.”
Süreç ne zaman tamamlanır?
Sürecin Türkiye ve bölge koşullarında çok uzun sürme seçeneği olmadığını vurgulayan Demirtaş, ancak bir kaç ay içinde de 100 yıllık bir sorunu çözmenin imkansız olduğunu bildiklerini söyledi.
“Makul süre önümüzdeki 1-2 yıl içinde sorunun kalıcı çözümü için ciddi adımların atılmış olması gerekir. Sorunun tümden çözümü için ise pratikte biraz zamana ihtiyaç vardır. Önümüzdeki bu iki yılı ancak karşılıklı müzakere ederek geçirirsek kalıcı çözüm yoluna doğru ilerleriz.”
“Kürtler düşman değil”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun PYD ile ilgili söylemlerinin kafa karışıklığı yarattığını savunan Demirtaş, “PYD Esat yanlısı, Esat’ı destekleyen bir tutum içinde olmadı. Esat'a karşı aktif olarak savaşmamak Esat’ı desteklemek anlamına gelmez. PYD kendisine yönelik bir saldırı olmadan harekete geçmedi” diye konuştu.
BDP eş başkanı, Türkiye’nin Kürtler’in yaşadığı bölgelere olan sınır kapılarını açması gerektiğini şu sözlerle savundu:
“Türkiye’de Kürtler kardeşimizdir canımız ciğerimizdir deniyor. Elin Bağdat’ı Kürtlerle sınır ticaretine başlamak üzereyken sınırlara duvar örülüyor.”
Orada bir de fakto Kürt idaresi var. Bu yönetim Türkiye’ye düşman değil. Türkler’e düşman değil. Hiç bir zaman da olmayacak. Kardeş bir halktır. Sen Azeri halkıyla tek millet iki devletiz diyorsun ama Kürtler’e gelince duvar örüyorsun. Buradan kardeşlik anlayışı çıkmaz. Hiç bir Kürt Türk halkına devletine düşman gözle bakmadı, bakmaz.”
“HDP’de Türbanlı Milletvekili olacak”
Yeni kurulan Halkların Demokratik Partisi’nin geleceği konusunda iddialı konuşan BDP eş başkanı Demirtaş, bu partinin Adalet ve Kalkınma Partisi ve CHP tabanına da hitap edeceğini savundu. Bu partilerde aradığını bulamayanların beklentilerini karşılayacağını ve önümüzdeki genel seçimlere HDP çatısında gireceklerini söyledi.
BDP’nin kapatılmayacağının da altını çizen Demirtaş, HDP’nin genel seçimlerde barajı aşarak en az 70 milletvekili çıkaracağını, hatta bu milletvekilleri arasında, türbanlıların da, Ermeniler’in de olabileceğini kaydetti. Selahattin Demirtaş bu partinin sadece Gezi protestolarında var olan anlayışı değil, orada yapılamayan her türlü protestoyu ortaya koyacağını söyledi. (Amerika'nın Sesi)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.