22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Diyarbakır14°C
  • Ankara17°C
  • İzmir21°C
  • Berlin3°C

DEMİRBAŞ: SİYASET DEVREYE GİRMELİ

Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, gündemdeki önemli konuları belediyedeki makam odasında yanıtladı.

Demirbaş: Siyaset devreye girmeli

24 Eylül 2011 Cumartesi 12:06

Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’a, belediyesindeki makam odasında soruyoruz: -Geçtiğimiz yılın kasım ayında burada yaptığımız sohbette, ‘Bu işi iki Abdullah çözer: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Abdullah Öcalan’ demiştiniz. Aradan geçen zamanda olup bitenlerden sonra şimdi ne düşünüyorsunuz?

GÜL TUTUM GELİŞTİRMELİ 

Demirbaş, aynı görüşü koruduğunu söylüyor. Cumhurbaşkanı Gül’ün, PKK kamplarına yönelik hava harekatı başlamadan hemen önce yaptığı ‘Bayramı beklemeye gerek yok’ açıklamasını hatırlatıyoruz. O da bunun üzerine, ‘Cumhurbaşkanı siyasi partileri bu sorunun çözümünü görüşmek üzere bir araya getirebilir’ vurgusunu yapıyor. Yani, ‘Gül’e çok güvenip güvenmediğimin ötesinde etkili konumdaki birilerinin bir şeyler yapması lazım’ demeye getiriyor. Demirbaş, bizim görüşmemiz başlamadan önce İstanbul’dan arayan bir gazeteci arkadaşın, Ankara’da gerçekleşen patlamaya dair sorusuna yanıt veriyordu. Olaydan üzüntü duyduğunu dile getirirken, ‘Siyasetin devreye girmesi lazım. Artık akil adamlar mı olur bilmiyorum, ama siyaset devreye girmeli’ değerlendirmesini yapıyordu. 

Demirbaş bizim sohbetimizde de asıl olarak aynı noktanın üzerinde duruyor: ‘Bu şiddet sarmalından çıkışın tek yolu siyasetin devreye girmesidir.’

Abdullah Demirbaş, Hükümetin operasyonları durdurması ve hasta tutukluların bırakılması gibi adımlar atması, PKK’nin de buna karşılık olarak elinde tuttuğu kişileri serbest bırakması ve ateşkes sürecini devreye sokmasının, çözümü konuşmaya imkan verecek bir sürecin önünü açabileceği görüşünde. 

CHP ÜRKEK VE KARARSIZ

Demirbaş’a, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorunu konusundaki tutumunu nasıl değerlendirdiğini de soruyoruz. Demirbaş, Kılıçdaroğlu’nun tutumunun, Baykal’a kıyasla daha itidalli gibi bir izlenim verdiğini belirtiyor, ama şunu da eklemeden edemiyor: ‘Ama en küçük bir karşı tepkide geri çekiliyor. CHP’de bu konuda kararlı bir duruş yok.’ Demirbaş’a, BDP ve Blok vekillerinin Meclise gidip gitmemelerine dair görüşünü de soruyoruz. Demirbaş da, BDP’nin bu konuda karar vermeden önce halka sorma tutumunu benimsediğini ve bunu kendisinin de doğru bulduğunu dile getiriyor. Sohbetin bu kısmında bir ara roller değişiyor ve Demirbaş da, bize soruyor: ‘Sence Meclise gitmeliler mi ya da gitmezlerse ne olur?’ 

Biz de, Blokun ülkenin batısında da ciddi bir umut yarattığını, çeşitli beklentilerle Bloku desteklemiş olan emekçilerin ve aydınların içinde, ‘Meclise gidilmeli, orası bir mücadele alanı olarak değerlendirilmeli’ görüşünün de hissedilebilir bir ağırlık oluşturduğunu gözlediğimizi aktarıyoruz. Ayrıca, AKP’nin Meclisin muhtarı olmadığını ve BDP ve Blok milletvekillerinin zaten Meclis dışında aktif bir siyaset yaptıklarını, ama kendilerine bağlanan umutların sürekliliği ve geleceği bakımından da, AKP’nin suçlamalarının temelsizliğinin gösterilmesi açısından da, Meclise gidilmesinin anlamlı olabileceğini söylüyoruz. 

Demirbaş, kendisi açısından bağlayıcı bir cümle söylememeye özen gösteriyor, Ancak, anlattıklarından BDP’nin kendisini destekleyen Kürt halkı içinde bu konuda yaptığı yoklamadan da, ‘Meclise gidilmeli’ eğiliminin ağırlıkta çıkabileceği gibi bir izlenim ediniyoruz. 

SÜLÜKLER VE İNTERNET…

Demirbaş ile sağlığını da konuşuyoruz. Bilindiği gibi son dönemlerde, durumunun kötüleştiğine dair haberler çıkmıştı. Vücudundaki kanın pıhtılaşması riski ile yaşayan Demirbaş’ın durumu ciddiyetini korurken, yurt dışında tedavi görmek için avukatların yurt dışı yasağının kaldırılması talebi mahkeme tarafından reddedilmişti. Demirbaş, sülük tedavisi de dahil olmak üzere çeşitli alternatif tıp tekniklerine de başvurduğunu anlatırken, bir yandan da, Amerika’daki doktoru ile buradaki doktoru arasındaki İnternet üzerinden bir irtibat kurulduğunu, bunun da olumlu bir gelişme sayılabileceğini söylüyor. Cumhurbaşkanı ve hükümet, Demirbaş’ın Amerika’da tedavisinin önündeki engelin kaldırılması için, yurt içi ve yurt dışında oluşan kamuoyu talebine kulak tıkamayı sürdürürken, Demirbaş, bu ‘dar ulusalcı’ engeli aşmak için İnternet’in sunduğu küresel imkanlardan yararlanmaya çalışıyor. Yani o Amerika’ya gidemiyor ama, hastalığının bilgisi gidiyor, oradan yanıt geliyor. 

Eğer Demirbaş’ın sağlığı bu biçimde düzelirse, bu, sülüklerin ve İnternet teknolojisinin Türk devletine ve mahkemelerine karşı ‘ittifak halinde’ kazandıkları bir zafer olacak. (Evrensel)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.