DAVUTOĞLU: SALİH MÜSLİM’E NET TEKLİFİMİZİ YAPTIK, DEDİK Kİ...

Başbakan Davutoğlu, Samsun gezisi dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Akşam gazetesinden Turgay Güler'in aktardığı açıklamalardan satırbaşları şöyle:

- Çözüm süreci Ortadoğu 'daki tek başarı hikayesi. Bu noktada öyle bir aşamaya geldik ki geri dönüşün maliyeti yüksek olur.

- PYD de HDP gibi samimiyetsiz. Bugün gelinen nokta onların eseri. PYD rejimle işbirliği yaptı. Araplar, Türkmenler katledilirken sustular, hatta bizi suçladılar.

- Şimdi “Kobani’yi Türkiye korusun” diyorsun. Türkiye Türkmenleri korumakla yükümlü değil mi? Ona niye tepki verdin?

'HDP ETNİK KÖRLÜK İÇİNDE'

- Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) karşı tavır alan PYD kendisi dışındaki Kürt grupları bölgeden çıkardı. Kürtlere baskı yaptı.

- IŞİD baktı ki ÖSO zayıfladı, yönünü PYD’ye çevirdi. Bunun üzerine zorda kalan PYD bağırmaya başladı. HDP şimdi de Rojava konusunu istismar edip bizim üzerimize gelmeye çalışıyor.

- HDP’nin bütün problemi meseleleleri evrensel bir insani mesele olarak görmemekte. Etnik körlükle baktıkları için Rojava meselesinde PYD’ye de en büyük zararı verdiler. Eğer zamanında Özgür Suriye Ordusu ile birlikte hareket etselerdi IŞİD orada yer edinemezdi.

- Geçen yıl PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’e net teklifimizi yaptık. Dedik ki; 'Çözüm süreci var. Türkiye’de biz artık size farklı bakıyoruz, ancak sizin de rejimle işbirliğinizi kesmeniz Suriye ulusal koalisyonuna katılmanız, diğer Kürt gruplara baskı yapmamanız ve Türkiye’ye karşı tavır almamanız gerekir'.

'BİZİM SÖZÜMÜZÜ DİNLEMEDİLER'

- Oyaladılar, bir müddet olumlu davrandılar fakat Amerika kimyasal silah kullanımı sonrasında Suriye’ye müdahalede bulunmayınca cesaretlendiler. Zihinlerinde 'rejimin kalıcı olduğu yönünde' bir kanaat ortaya çıktı. Sonra pozisyon değiştirip tekrar Suriye rejiminin yanında yer aldılar.

- Cenevre-2’ye o yüzden gelemediler. Çünkü rejim bunları kendi yanlarında kabul etmedi, muhalefet de ‘Sen rejimin yanındasın’ diyerek kabul etmedi. Arada kaldılar. Sözümüzü dinleseler ve rejimle işbirliği içine girmeselerdi bunlar olmayacaktı.

'ÖSO VURDU, KÜRTLER ALKIŞLADI'

- (IŞİD'in doğuşunda ABD ve Batı etkisi) Geçen yıl kimyasal silah kullanımının ortaya çıkmasının ardından rejimin bütün üst düzey yetkilileri, ‘Nasıl kaçalım?’ diye hesap yapmaya başlamıştı. Esad düşmek üzereydi. Ancak kırmızı çizgiler aşılmasına rağmen müdahale gelmedi. Bu durum hem rejimi, hem IŞİD’i cesaretlendirdi.

- Özgür Suriye Ordusu Kobani’de bulunan Kürtlere destek için IŞİD’e karşı bir operasyon gerçekleştirip top atışına tuttu. Çok ilginçtir, oradaki Kürtler de operasyona alkış tuttu. Bu çok önemli.

'Hedef terörden kurtulmaksa destek veririz'

- Türkiye, kendi ulusal çıkarlarını korumak için her türlü tedbiri alır. Kendi sınırlarımızda meydana gelen bu derece bir istikrarsızlığı uzun süre barındırmamız çok zor.

- Koalisyonun hedefi Suriye halkını Esad ve IŞİD teröründen kurtarmaksa onlara destek veririz. Bunu Cumhurbaşkanımız, ABD Başkanı Barack Obama’ya da açık açık söyledi.

- Koalisyon olmasa da Türkiye kendi sınırlarını korumaya muktedir bir ülke. Her türlü tedbiri kimseye sormadan alır, Cumhurbaşkanımızın 'Gücümüzü görecekler' dediği bu.

- Biz sınırımızda artık rejimi de, IŞİD’i de görmek istemiyoruz. Uçuşa yasak alan istiyoruz çünkü bölgede IŞİD’i güçlendiren şey Suriye rejiminin uçakları.

'HDP süreci istismar ediyor'

- Sürece yönelik toplumsal bir muhalefet yok aksine benimseniyor. Ancak süreç sanki kamu düzenini ihlal eden bazı uygulamalara sessiz kalmayı gerektiriyormuş gibi yanlış bir kanaat var. Yani onlar yol kesecek barajları yapan araçları yakacak, çocukları kaçıracak; bunlar da çözüm dolayısıyla sessizlikle karşılanacak. Bu olmaz, bir limit var.

- HDP kamu düzenini ihlaller konusunda sessiz kalıyor. Bu, çözüm sürecinin istismarıdır.

'Rojava'ya darbeyi Kandil vurdu'

- (Kandil'in Türkiye Rojava'ya müdahale etmezse çözüm süreci bozulur ifadeleri için) Rojava’ya en büyük darbeyi, Suriye rejimiyle işbirliği halindeki IŞİD’e dokunmadıkları için kendileri vurdular.

- Tek dertleri bu mesele üzerinden bağırıp çağırarak meşruiyet kazanmak. Yani, "IŞİD’le bir tek ben savaşıyorum. Dolayısıyla beni muhatap alın" görüntüsünü oluşturabilmek.

- Selahattin Demirtaş’ın Amerika ziyaretine bu gözle bakmak lazım. Özgür Suriye Ordusu tüm bu olup bitenlere rağmen PYD’ye yardım ediyor.