25 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır7°C
  • Ankara1°C
  • İzmir9°C
  • Berlin10°C

DAVUTOĞLU: PYD TÜM KÜRTLERİ TEMSİL ETMİYOR

Davutoğlu, "PYD, Kürtleri tümüyle kendisinin temsil ettiğini söylüyor. Aksine PYD'nin baskısından son derece rahatsız olan gruplar var" dedi.

Davutoğlu: PYD tüm Kürtleri temsil etmiyor

28 Ekim 2013 Pazartesi 09:53

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TRT 1'de katıldığı "Enine Boyuna" programında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

IRAK İLE İLİŞKİLER

Davutoğlu, Türkiye-Irak ilişkilerine ilişkin olarak, "Bazen ilişkileriniz çok iyi seyrederken belli noktalarda inişler çıkışlar yaşanabilir, bu çok doğal" diyerek, son dönemde ikili ilişkilerin bozulduğuna dair iddialarla ilgili şunları kaydetti:

"Suriye'deki gelişmelerle paralel olarak Irak'ta yaşanan bazı iç gelişmelerle ilgili Türkiye'nin bütün tarafları mümkün olduğunca sürecin içinde tutma çabasının yanlış anlaşılması diyebiliriz. Bizim hiçbir zaman Irak'ta herhangi bir kesimi bir kesime karşı tuttuğumuz, teşvik ettiğimiz veya bir kesime karşı tavır almamız söz konusu değil."

PYD'NİN SURİYE'DEKİ FAALİYETLERİ

Davutoğlu, PYD'nin Suriye'deki faaliyetleriyle ilgili olarak, Türkiye'nin ne Irak'ta ne Suriye'de Kürtlerin haklarıyla ilgili bir meselesi olduğunu belirterek, "Ancak PYD Kürtleri tümüyle kendisinin temsil ettiğini söylüyor. Hayır, temsil etmiyor. Aksine PYD'nin baskısından son derece rahatsız olan gruplar var. Bu gruplar da gelip bizden destek istiyorlar" diye konuştu.

Türkiye'nin PYD ile Suriye muhalefetinin birleşmesini arzuladığını ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin PYD'den beklentilerini, "Suriye rejimi ile ilişkileri kesmeleri,Suriye Ulusal Koalisyonu ile entegre olacak şekilde müzakere yürütmeleri ve seçilmiş Suriye Parlamentosu oluşana kadar hiçbir de facto oluşumuna yönelmemeleri" olarak sıraladı.

Davutoğlu, Türkiye'nin El-Kaide'ye yakın gruplara ise herhangi bir biçimde destek vermesinin söz konusu olmadığını söyleyerek, "Bu unsurların kendine alan bulamaması için de Suriye'deki krizin bir an önce çözülmesi ve Suriye'de kamu otoritesinin oluşması lazım" dedi.

NEGATİF DOMİNO ETKİSİ

Bakan Davutoğlu, Türkiye’nin geçirdiği değişim sürecinin bölgede pozitif bir domino etkisi yaptığını, buna karşılık Suriye’de muhalefetin kanlı yöntemlerle bastırılmasının ve uluslararası toplumun buna karşı sessiz kalmasının bölgede “negatif bir domino etkisi” yapmaya başladığını vurguladı.

Türkiye’nin Ortadoğu’daki değişim ve dönüşümlere ilkeli ve vizyoner tepki verdiğini kaydeden Davutoğlu, “Kimseyi karşımıza almadan etik ve doğru duruşu uygulanabilir siyasete dönüştürmeye çalışıyoruz” dedi.

Davutoğlu, Türkiye’nin ilkesel tavrında değişiklik olmadığının altını çizdi.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Bakan Davutoğlu, “Çözüm süreci”ne ilişkin bir soru üzerine, sürecin sabır ve dirayet gerektirdiğini belirtti.

Sürecin politik ve psikolojik boyutları olduğunu, özellikle psikolojik boyutun çok önemli olduğunu ifade eden Davutoğlu, bu tür süreçlerden her aktörün kendine göre pozisyon aldığını ve zaman zaman aktörlerin tansiyonu yükseltip düşürdüğünü kaydetti.

Çözüm sürecini nehrin karşısına geçmeye benzeten Davutoğlu, “Bu süreç, akan bir nehrin karşısına geçerken yaşanan psikolojik değişimi yansıtıyor. Nehrin yarısına kadar gelmişseniz, karşıya geçmek geriye dönmekten daha avantajlıdır. Çünkü geriye dönmenin riski, en az karşıya geçmek kadardır. Şimdi psikolojik olarak nehrin yarısını geçtik” dedi.

“NEHİRDEN GERİYE DÖNENLER KESİNLİKLE KAYBEDECEK”

Çözüm sürecinin Türkiye’nin her tarafında pozitif bir süreç oluşturduğunu kaydeden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nehirden geriye dönenler kesinlikle kaybedecekler. O bakımdan sabırla dirayetle süreci yürütmek lazım. Toplumsal aidiyet bağının gittikçe güçlendiği kanaatindeyim. Bu konuda kimsenin tereddüt etmemesi lazım. Tansiyonu yükselterek ‘ne tür tavizler alırım’ diye düşünenler olacak. Ama bizim süreci basiret ve sabırla yürütmemiz lazım. Son demokratikleşme paketi de Başbakanımızın iradesini ortaya koymuştur. Artık bu kadar yaptık burada bitti denmiyor. Hep beraber bu ülkenin geleceğini şekillendirmemiz lazım.”

Ayrılıkçı bir hareketin politik bir bütünleşmeyi hedef alan sürecin parçası olmasının kolay olmadığını da aktaran Davutoğlu, karşılıklı diyaloğun sürmesi halinde olumlu gelişmelerin yaşanacağını söyledi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.