DAVUTOĞLU: İSRAİL'E 24 SAAT VERİYORUZ

İsrail'in açık denizde gerçekleştirdiği saldırılar ve sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin kendi vatandaşlarının haklarını savunmaya muktedir olduğunu söyledi.

Davutoğlu yaptığı açıklamada, İsrail'in devlet olarak yaptığı yanlışların cezalandırılması için çaba harcadıklarını belirtti.

ABD'den dönüşünde havalimanında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, şu ana kadar 210 Türk vatandaşının yurda intikal ettiğini, 2 ağır yaralı vatandaşın ise İsrail'de bir Türk doktor gözetiminde tedavi edileceğini belirtti.

"Tek bir Türk vatandaşı bile İsrail'de kalmayacak" diyen Davutoğlu, ABD'li yetkililere "İsrail'e 24 saat süre veriyoruz. Ya tüm tutukluları serbest bırakırlar ya da İsrail ile tüm ilişkilerimizi gözden geçiririz" mesajı verildiğini anlattı.

İşte Davutoğlu'nun açıklamaları:

"Tek bir Türk vatandaşı kalmayana kadar görevliler Tel Aviv'den dönmeyecek. 210 Türk vatandaşı intikal etti. Diğer vatandaşların dönüşü devam etmektedir. Türk ve yabancı yolcular İstanbul'a gönderilecektir. Cenazeler İstanbul'a gönderilecek. Yaralılar Ankara'ya gönderilecek. 3 cenazenin kimliği belli oldu. Sadece iki vatandaşımız çok ağır durumda olduğu için kalacak, doktorumuz orada kalacak. Hiç kimseyi kimsenin merhametine terk etmeyeceğiz.

Acil olarak BM'yi toplantıyı çağırdık. Acil olarak yapıldı ve herhangi bir olayda görülemeyecek şekilde, ABD'de tatil olduğu halde toplandı. Daimi temsilcimize ve oradaki arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Orada konuşmayı yaptıktan sonra başkanlık kararı kabul edildi. Talep ettiğimiz bütün unsurlar kabul edildi.

ABD'den NATO üyesi olarak bizimle dayanışma gösermesini istedik. 24 saat içinde yani bugün akşama kadar vatandaşlarımız serbest bırakılmazsa İsrail ile ilişkilerimizi tamamen gözden geçireceğimizi söyledik. Bunun karşılığında alacağımız tedbirleri de Amerikalı muhataplarımıza ilettik.

Doğu Akdeniz'i bir barış havzası haline dönüştürmek istiyoruz. Kimsenin uluslararası sularda bir gemiyi durdurma hakkı yoktur. Bütün ülkelere teşekkür ediyorum. Hepsi bana ve heyetime başsağlığı dilediler ve bundan sonra Türkiye'nin yanında olduklarını ifade ettiler.

Bu herkese ders olmuştur. Hiç kimse uluslararası hukukun üstünde değildir. Hiç kimsenin ayrıcalığı yoktur. Gazze'deki blokaj uluslararası hukuka aykırıdır ve devam edemez. Türk milleti bu gelişmelere tarafsız kalamaz.

Birinci hedefimiz vatandaşlarımızı ailelerine kavuşturmak. Yarından itibaren uluslararası bağımsız bir komisyon kurulması için adım atmaya başlayacağız.

İsrail diplomatları ve ailelerinin güvenliği bizim namusumuzdur. Hiçbir tereddüt etmemelidir. Musevi vatandaşlarımız bizim toplumumuzun asli unsurudur. Hiçbir ayrım gözetmeyiz. Onların güvenlliği, bizim mutluğumuzdur.

İsrailli turistler bizim misafirimizdir. Vatandaşlarımızdan her ülkeye gösterdiği misafir perverliği İsraillilere de göstermesini bekliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti kendi vatandaşlarının hukukunu korumaya maliktir. Hiç kimse bunu test etmeye kalkmasın. Tepkileri anlayışla karlşılıyoruz ama lşimdi sükünet zamanıdır.

Her zaman olduğu gibi bir milletin nasıl kenetlenmiş olduğunu bütün dünya gördü. Barışı tehdit eden unsurlara karşı tepkimiz devam edecektir.

Eğer gemiden kaçırılan vatandaşlarımız yargılansaydı bundan sorumlu bütün İsrail yetkililerini gıyabında Türkiye'de yargılayacaktır."