ÇÖZÜM SÜRECİ KRONOLOJİSİ...
Çözüm sürecinde kim ne dedi, hangi tarihlerde hangi adımlar atıldı, hangi açıklamalar yapıldı? işte çözüm sürecinin kronolojisi...
26 Kasım 2014 Çarşamba 11:41
Gazeteci İrfan Aktan, 2013’ten başlayarak “çözüm sürecinin kronolojisini” hazırladı. Aktan, Heinrich Böll Stiftung'un internet sitesinde yayınlanan kronolojinin yanı sıra "Sürecin Süreci" başlıklı bir değerlendirme de yazdı.
2013
3 Ocak: Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile BDP Batman Milletvekili Ayla Akat İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’la görüştü.
4 Ocak: İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin Kürt hareketine yönelik operasyonların devam edeceğini açıkladı.
5 Ocak: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Öcalan’la yapılan görüşmelere ilişkin hükümete destek verdi: “Geçmişteki bütün hatalara karşın, AKP’ye yeni bir kredi açıyoruz. Çözün sorunu”.
6 Ocak: Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun açtığı “krediyi” reddetti: “Ana muhalefet partisi diyor ki: 'Kredi veriyoruz'. Kendisi muhtac-ı himmet bir dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede... Sen nereye kredi vereceksin, sen krediye muhtaçsın. Hangi krediyi vereceksin!” Erdoğan aynı konuşmada şunları söyledi: “Elele verebilirsek başarılı oluruz. Ama şu ana kadar olduğu gibi elele vermemekte direnirsek, biz hâlâ elele vermiş değiliz, onu söyleyeyim, ne yazılı görsel medyadan gerekli desteği alıyoruz ne sivil toplum kuruluşlarından... Bölücü terör örgütüyle böyle mücadele olmaz.”
9 Ocak: PKK’nin önemli isimlerinden Sakine Cansız Paris’te Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’le birlikte Paris’te katledildi.
24 Ocak: Anadilde savunma hakkı yasalaştı.
25 Ocak: İçişleri bakanlığına İdris Naim Şahin’in yerine Muammer Güler atandı.
***
3 Şubat: Erdoğan’ın demeci: “Silahlar bırakılmadan bizim bölücü terör örgütü ile mücadeleyi kesmemiz söz konusu değil.” Aynı gün, Dersim’in Pülümür Vadisi ve çevresine TSK hava harekâtı düzenledi.
8 Şubat: Erdoğan MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı’da Öcalan’la görüştüğünü açıkladı.
19 Şubat: Diyarbakır KCK Ana Davası’nda, aralarında sonradan Diyarbakır Belediye Eşbaşkanı olan Fırat Anlı’nın da bulunduğu on kişi tahliye edildi.
23 Şubat: BDP heyeti (Pervin Buldan, Sırrı Süreya Önder, Altan Tan) İmralı’ya gitti.
28 Şubat: BDP heyetinin Öcalan’la yaptığı görüşmenin tutanakları Milliyet gazetesinde yayınlandı.
***
13 Mart: PKK elinde tuttuğu sekiz kamu görevlisini çözüm sürecine dair iyi niyet gösterisi olarak serbest bıraktı.
15 Mart: Murat Karayılan Öcalan’ın çözüm perspektifine güçlü bir şekilde katılma kararı aldıklarını açıkladı.
19 Mart: Erdoğan akil insanlar konusunda çalışma yürüttüklerini açıkladı.
21 Mart: Öcalan’ın “artık silahlar sussun, siyaset konuşsun” dediği deklarasyonu Diyarbakır’da Newroz alanında okundu.
22 Mart: MİT müsteşarı Hakan Fidan dahil beş MİT görevlisi hakkında takipsizlik kararı verildi. 7 Şubat 2012’de Hakan Fidan ve Oslo görüşmelerinde aktif rol oynamış iki üst düzey yetkili özel yetkili savcı tarafından "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağrılmıştı. İddiaya göre Gülen Cemaati’nin etkisindeki savcı ve polislerin bu girişimini Erdoğan engellemişti. Bu olay AKP ile Gülen Cemaati arasındaki temel kırılmalardan birini oluşturdu.
23 Mart: Murat Karayılan “Resmî ve açık bir şekilde ateşkes ilan ediyoruz” dedi.
***
2 Nisan: Hükümet sözcüsü Bülent Arınç PKK’lilerin geri çekilmesi sürecini şöyle değerlendirdi: “Bu, hükümetin işidir. Parlamentoda bunun zemini yoktur ve olmamalıdır.”
2 Nisan: KCK Yürütme Konseyi üyesi Cemil Bayık: “Gerilla yasal güvenceyi görmeden tek bir adım geri atamaz.”
3 Nisan: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 62 kişilik Akil İnsanlar Heyeti’nin belirlendiğini açıkladı. Arınç: “Başbakan Erdoğan titiz bir çalışma ile bu listeyi hazırladı. Biz de bazı isimler konusunda kendilerine katkı verdik” dedi. Ertesi gün heyet ilk toplantısını yaptı. Heyet daha sonra yedi ayrı gruba ayrılarak Türkiye’nin muhtelif bölgelerinde seyahatler ve toplantılar gerçekleştirdi. Akil İnsanlar Komisyonu Güneydoğu Heyeti 26 Haziran 2013’te raporunu kamuoyuyla paylaştı. Rapor Kürt sorununun çözümü konusunda önemli tespit ve öneriler içerdiği halde dikkate alınmadı. Gezi direnişi ve sonrasında AKP’nin muhaliflere yönelik faşizan tutumu ve Kürt meselesiyle ilgili politikasına tepki gösteren Murat Belge, Kürşat Bumin, Baskın Oran, Deniz Ülke Arıboğan gibi isimler farklı zamanlarda heyetten ayrıldılar.
3 Nisan: Öcalan PKK’ye sınır dışına çıkma talimatına uyulması için mektup gönderdi.
10 Nisan: TBMM’de kurulan Çözüm Komisyonu’na CHP ve MHP üye vermedi.
11 Nisan: Dördüncü Yargı Paketi kapsamında “terör propagandası”nın kapsamı daraltıldı.
18 Nisan: Time dergisi PKK lideri Abdullah Öcalan ile Fethullah Gülen’i “Dünyanın en etkili 100 kişisi” listesine aldı.
21 Nisan: Kalekol ve karakol yapımlarına hız verildi.
***
8 Mayıs: PKK militanları kademeli olarak sınır dışına çıkmaya başladı.
25 Mayıs: Öcalan’ın çözüm sürecine ilişkin önerdiği dört konferanstan ilki Ankara’da gerçekleştirildi.
28 Mayıs: Gezi direnişi başladı.
***
8 Haziran: PKK lideri Öcalan Gezi direnişini selamladığını açıkladı ve ekledi: “Ancak, hiç kimse ulusalcı, milliyetçi, darbeci çevrelere de kendini kullandırmamalı.” Bu arada, Gezi’nin sembol isimlerinden olan BDP’li milletvekili Sırrı Süreyya Önder İmralı’ya giden heyetten çıkarıldı.
19 Haziran: KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan: “Devlet ve hükümetin sürece yaklaşımı bizi oldukça kaygılandırıyor”.
20 Haziran: Yapımı devam eden kalekollar bölgede birçok merkezde protesto edildi. Devam eden Gezi direnişine yönelik faşizan müdahaleler ve yargısız infazlar devam etti.
28 Haziran: Lice’deki kalekol inşaatı protestosu sırasında Medeni Yıldırım askerler tarafından öldürüldü.
***
10 Temmuz: KCK eşbaşkanlık sistemine geçti. Murat Karayılan’ın yerine Cemil Bayık ve Besê Hozat eşbaşkanlar olarak getirildi.
26 Temmuz: Öcalan hükümetin Ekim ayına kadar adım atmaması halinde ateşkesin bozulacağını açıkladı.
***
12 Ağustos: PYD eşbaşkanı Salih Müslim dışişleri bakanlığının daveti üzerine ikinci kez Türkiye’ye geldi.
27 Ağustos: Cemil Bayık 1 Eylül’e kadar gerekli adımların atılmaması halinde geri çekilmeyi durduracaklarını açıkladı.
30 Ağustos: BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş PKK’nin verdiği tarihlerden hükümetin haberdar olduğunu, ancak bu takvim doğrultusunda hareket edileceğine dair umutlarının kalmadığını açıkladı.
***
9 Eylül: KCK hükümetin gerekli adımları atmadığını ifade ederek geri çekilmeyi durdurduğunu açıkladı.
30 Eylül: Tayyip Erdoğan beklentileri karşılamayan “demokratikleşme paketini” açıkladı. BDP ve DTK paketin boş çıktığını ifade etti.
***
15 Ekim: Erdoğan “BDP verdiği mesajlarla Adalet Bakanlığı’yla arasını açmamaya çalışsın. Yoksa böyle bir görüşmenin ipleri kopar” dedi.
17 Ekim: BDP eşbaşkanı Gültan Kışanak Erdoğan’ın açıklamasına tepki gösterdi ve Rojava sınırında yapılan duvara ilişkin “ölüm pahasına da olsa o duvarı yaptırmayacağız” dedi.
29 Ekim: Cemil Bayık sürecin devam etmesi için Öcalan’ın koşullarının değiştirilmesini, yasal zeminin sağlanmasını ve müzakerelere üçüncü tarafın eklenmesini istedi.
***
3 Kasım: BDP üyelerine yönelik gözaltı ve tutuklamalara tepki gösterdi. BDP Diyarbakır il örgütü “böyle devam ederse sürecin biteceği”ni açıkladı.
9 Kasım: Sırrı Süreyya Önder yeniden İmralı heyetine dahil oldu. Önder görüşmede Öcalan’ın “Çözüm süreci ciddi bir aşamaya gelmiştir. Süreç devam etmekle beraber sırat köprüsü üzerindedir. Bütün olumsuzluklara rağmen, tek yanlı da olsa barış iradesini sürdürme kararlılığımız vardır” dediğini açıkladı.
10 Kasım: Öcalan’ın önerdiği dört konferansın sonuncusu ve kritik ayağı olan Kürt Ulusal Kongresi üçüncü kez ertelendi.
12 Kasım: Rojava’da çalışmaları sürdürülen Batı Kürdistan Geçici Yönetimi için 82 kişilik Kurucu Meclis oluşturuldu.
16 Kasım: AKP süreçteki tıkanıklığı Barzani üzerinden gidermeye çalışarak Diyarbakır’da bir miting düzenledi. Mitinge katılan Barzani müzakere sürecine destek verdiğini açıkladı. Erdoğan da “Gelecek çok farklı olacak. Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını göreceğiz” dedi.
20 Kasım: Erdoğan Osman Baydemir’in “Türkiye Kürdistan’ı” tanımını kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi.
***
2 Aralık: TBMM’deki Çözüm Komisyonu raporunu Meclis’e sundu. Komisyon başkanı Naci Bostancı “çözüm sürecinin negatif bir barış sağladığı, pozitif barışa yönelmesi için bir şeyler yapmak gerektiği tespiti var” dedi.
3 Aralık: Cemil Bayık hükümete 2014 baharına kadar süre tanıdıklarını, adım atılmazsa çatışmaların yeniden başlayabileceğini söyledi.
6 Aralık: Yüksekova’da PKK’lilerin mezarlarının tahrip edilmesi protestosuna katılan Mehmet Reşit İşbilir ve Veysel işbilir polis tarafından öldürüldü.
7 Aralık: Yüksekova olaylarını değerlendiren Öcalan provokasyonlara karşı halkı dikkatli olmaya çağırdı ve sürecin ilerlemesi için yasal zeminin oluşturulması, süreci tarafsız bir hakem kurulunun izlemesi önerisinde bulundu.
7 Aralık: Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir’in cenaze törenine müdahale eden polis Bemal Tokçu adlı bir genci ağır yaraladı, Tokçu daha sonra hayatını kaybetti.
8 Aralık: Diyarbakır-Bingöl karayolunda PKK dört rütbeli askeri alıkoydu, daha sonra serbest bıraktı.
17 Aralık: HDP eşbaşkanları Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, milletvekilleri Levent Tüzel ve Sırrı Süreyya Önder BDP’li tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmamasını protesto etmek amacıyla Meclis’te açlık grevi başlattı.
2014
8 Ocak: TSK Bingöl’ün Genç ilçesinde PKK’ye operasyon yapıldığını açıkladı.
11 Ocak: HDP heyetiyle görüşen Öcalan 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “Ülkeyi bir darbe ateşiyle yeniden yangın yerine çevirmek isteyenler bizim bu ateşe benzin taşımayacağımızı bilmelidir. Her darbe teşebbüsü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da karşısında bizi bulacaktır”.
17 Ocak: Öcalan’ın BDP’nin İmralı heyetiyle çektirdiği fotoğraflar kamuoyuyla paylaşıldı.
21 Ocak: Rojava’da demokratik özerklik ilan edildi.
***
11 Şubat: Diyarbakır'da Öcalan'lı afişler toplatıldı.
13 Şubat: Öcalan hükümetin müzakere heyeti oluşturmasını, görüşmelerin sıklaştırılmasını ve yasal adımların atılmasını istedi.
***
9 Mart: BDP heyeti 30 Mart’taki yerel seçimlerden önce Öcalan’la son görüşmeyi yaptı. Öcalan devlet heyetiyle yaptığı görüşmelerin olumlu geçtiğini, 30 Mart seçimlerinin barış için referandum olduğunu söyledi.
15 Mart: KCK AKP’nin demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmaktan çıktığını açıkladı.
17 Mart: Murat Karayılan Öcalan cezaevinde olduğu sürece PKK’nin silah bırakmayacağını açıkladı ve şunları söyledi: "Süreç tümüyle bitmiş değil, ama tek taraflı yürütülüyor. Başkan Apo ve biz yürütüyoruz. Süreç tıkanmıştır. Ama sonuna kadar tek taraflı yürümez. Seçimden bir-iki hafta sonrasına kadar adım atılmadığı takdirde, sürecin bittiğini herkesin bilmesi gerekiyor."
***
14 Nisan: Mesut Barzani çözüm sürecinin sonuca ulaşması halinde Öcalan’ın serbest bırakılacağını ifade etti.
26 Nisan: Süreçte görev alan MİT görevlilerini korumak için çıkarıldığı söylenen Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmî Gazete'de yayınlandı. Kanunda "MİT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüşebilir, görüşmeler yaptırabilir, görevlerinin gereği terör örgütleri dâhil olmak üzere millî güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilir” ifadesine yer verildi.
28 Nisan: Selahattin Demirtaş ve Sırrı Sakık dışındaki tüm BDP milletvekilleri HDP’ye geçti. Barış ve Demokrasi Partisi daha sonra ismini Demokratik Bölgeler Partisi olarak değiştirip parlamentodan çekildi ve faaliyetlerini Kürdistan’a kaydırdı. Kürt hareketi ve Türkiyeli sosyalistler 30 Mart yerel seçimlerine doğuda BDP, batıda ise HDP destekli adaylarla girdi. Halkların Demokratik Partisi’ne 15-16 Ekim 2011’de Ankara’da Kürt hareketiyle Türkiyeli sosyalistlerin ortaklığında gerçekleştirilen Halkların Demokratik Kongresi önayak olmuştu. HDK’nin kuruluşundan bir yıl sonra, 15 Ekim 2012’de, HDP kuruluşunu ilan etmiş, BDP’li milletvekilleri zaman içinde HDP’ye geçmişti.
29 Nisan: Adalet Bakanı Bekir Bozdağ "Abdullah Öcalan için ev hapsi ile ilgili bir çalışmamız da böyle bir düşüncemiz de yok" dedi.
***
29 Haziran: Hatip Dicle tahliye edildi. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun adayı olarak Diyarbakır’da milletvekili seçilen Dicle’nin vekilliği Yüksek Seçim Kurulu tarafından elinden alınıp AKP’nin çok daha az oy alan adayı Oya Eronat’a verilmişti. Hatip Dicle DEP milletvekiliyken 2 Mart 1994’te dokunulmazlığı kaldırılarak gözaltına alınmış ve on yıl cezaevinde kaldıktan sonra, 2004’te Leyla Zana, Orhan Doğan ve Selim Sadak’la birlikte tahliye edilmişti. 24 Aralık 2009’da KCK operasyonları kapsamında tekrar tutuklanan Dicle milletvekili seçimini cezaevindeyken kazanmıştı.
***
8 Temmuz: HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ barışın sağlanması için Öcalan dahil siyasî mahkûmların bırakılması, TMK'nın lağvedilmesi ve anadilde eğitimin önünün acilen açılması gerektiğini söyledi.
10 Temmuz: Cemil Bayık PKK’nın tamamen silah bırakması için öne sürdükleri şartların en başında "Öcalan’a özgürlük" ve "sürece anayasal güvence" olduğunu açıkladı.
11 Temmuz: Diyarbakır'da görülen KCK ana davasında tutuklu bulunan iki sanığın daha tahliye edilmesiyle dava kapsamında tutuklu kalmadı.
16 Temmuz: 11 Temmuz'da TBMM'den Cumhurbaşkanı onayına gönderilen çözüm süreci ile ilgili kanun 15 Temmuz'da Abdullah Gül tarafından onaylanarak "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" adıyla Resmî Gazete'de yayınlandı.
***
5 Ağustos: Öcalan avukatıyla yaptığı görüşmede çözüm sürecinde müzakerelere geçilmemesinden rahatsızlık duyduğunu ve artık sabır taşının çatladığını açıkladı.
18 Ağustos: Diyarbakır-Lice'de PKK'nin kurucularından Mahsum Korkmaz’ın heykeline operasyon yapıldı ve askerler heykele saldırdı. Saldırı sırasında bir kişi öldürüldü.
20 Ağustos: MİT Müsteşarı Hakan Fidan İmralı'ya giderek Abdullah Öcalan’la görüştü.
20 Ağustos: Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay görüşmelerin artık genişleyerek Avrupa ve Kandil’e uzanmasını arzu ettiklerini söyledi.
23 Ağustos: Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın "Kandil'le direkt görüşülmesini arzu ediyorum" açıklamasına KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık "Biz her zaman açığız. Bu basın yoluyla olabilir, heyetler, uluslararası kurumlar olabilir" diyerek yanıt verdi.
27 Ağustos: Ahmet Davutoğlu AKP Genel Başkanı oldu. Davutoğlu ertesi gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başbakanlık vekâletini aldı.
27 Ağustos: Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı görevi süresince de çözüm süreciyle yakından ilgileneceğini ileri sürdü.
29 Ağustos: Beşir Atalay başbakanlığa atanan Ahmet Davutoğlu’nun kabinesinde yer almazken, “Sri Lanka modeli”nin ilk savunucularından olduğu ileri sürülen Yalçın Akdoğan başbakan yardımcısı oldu.
29 Ağustos: BDP milletvekili İdris Baluken ilerleyen günlerde çözüm sürecinde "müzakere" aşamasına geçileceğini ve müzakerede varılan sonuçların yazılı anlaşma haline gelmesini istediklerini açıkladı.
30 Ağustos: Genelkurmay Başkanı Necdet Özel "Hükümet yol haritasını bize vermedi, basından öğreniyoruz. Keşke görüşümüz sorulsaydı. Hükümet silahsız çözüleceğini söyledi, analar ağlamasın isteriz. Çözüm sürecinde kımızı çizgiler aşılırsa gerekli cevabı veririz" dedi.
***
15 Eylül: IŞİD Kobanê’yi kuşattı.
20 Eylül: Sivillere yönelik katliamlarla adını duyuran IŞİD’in Kobanê kuşatması üzerine en az 60 bin sivil Suruç’a geldi. Aynı gün, AKP IŞİD’le gerçekleştirdiği “diplomatik müzakere” sonucunda, aralarında Musul konsolosunun da bulunduğu 49 rehineyi geri aldı. Kobanê kuşatma altındayken Başbakan Ahmet Davutoğlu 49 rehinenin geri alındığı günü “bayram” ilan etti. Suruç’a giden Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Türkiye’ye gelen Kobanêli sayısının 60 bine ulaştığını açıkladı. Kurtulmuş IŞİD’le ilgili şu ifadeleri kullandı: “Bir kere daha ifade etmek istiyoruz ki, IŞİD bir sebep değil sonuçtur. Suriye’de ve Irak’ta halkın büyük çoğunluğunu oluşturan kitlelerin siyasal katılım süreçleri içerisinde olmasını sağlamazsanız, Suriye’de ve Irak’ta her türlü istikrarsızlığın önünü açarsanız ve insanlara kendilerini ifade etme imkânı sağlamazsanız, bugün IŞİD’i yenersiniz, ama Allah korusun yarın başka bir şey çıkar.”
30 Eylül: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç sürecin başarıya ulaşması için Çözüm Süreci Kurulu oluşturulacağını açıkladı.
***
6 Ekim: Öcalan çözüm sürecinde yeni adımlar atılması için hükümete 15 Ekim 2014'e kadar süre verdi.
6-12 Ekim: IŞİD’in Kobanê saldırılarını ve hükümetin IŞİD’i destekler politikalarını protesto eden gösterilerde 41 kişi hayatını kaybetti. Protestoları Öcalan’ın çağrısı sonlandırdı. Öcalan çözüm süreciyle Kobanê’nin ayrılmaz bir bütün olduğunu hatırlattı.
9 Ekim: Kobanê olayları devam ederken, Bingöl’deki bir saldırıda Bingöl Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ve komiser Hüseyin Hatipoğlu hayatını kaybetti. Olayla ilgili yayın yasağı getirildi. Saldırıdan kısa süre sonra Bingöl’ün Genç ilçesinde durdurulan bir araçta, olayın failleri olarak gösterilmeye çalışılan dört kişi polis tarafından öldürüldü. Ancak, polisleri öldüren kurşunların infaz edilen dört kişinin silahlarına ait olmadığı ortaya çıktı. HDP’nin olayla ilgili TBMM’ye sunduğu araştırma önergesi AKP tarafından reddedildi.
10 Ekim: Başbakan Ahmet Davutoğlu Genç’te öldürülen dört kişiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Saldırının failleri konumundaki teröristler bir-iki saat içerisinde cezalandırıldı”. Davutoğlu bu sözleriyle hükümetin yargısız infazı cezalandırma yöntemi olarak benimsediğini ilan etti.
11 Ekim: Cemil Bayık Kobanê ve Türkiye'de yaşananlardan hükümeti sorumlu tuttu ve Meclis'ten geçen tezkerenin bir savaş ilanı olduğunu, bu nedenle de çektikleri bütün birlikleri Türkiye'ye geri gönderdiklerini söyledi.
12 Ekim: Cumhurbaşkanı Erdoğan Gümüşhane’de yaptığı konuşmada, Genç’te infaz edilen dört kişi için “Güvenlik güçlerinin katilleri anında bulundu ve ölü olarak ele geçirildi” dedi.
19 Ekim: Başbakan Ahmet Davutoğlu Akil İnsanlar Heyeti’yle bir toplantı yaptı. Sadece Davutoğlu’nun konuşmasının kamuoyuna aktarıldığı toplantıda Başbakan “çözüm sürecinin üç karakterli olduğunu” ifade etti: “Millîdir, yerlidir, özgündür.”
23 Ekim: TSK’ya bağlı jandarma ekipleri Kars’ın Kağızman ilçesinde seyir halindeki bir araçta bulunan üç PKK’liyi infaz etti.
25 Ekim: Hakkâri-Yüksekova’da, çarşı merkezindeki üç asker yüzü maskeli kişiler tarafından öldürüldü. PKK söz konusu saldırı emrini vermediğini açıkladı. Olayla ilgili yayın yasağı getirildi.
29 Ekim: Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk bir internet sitesinde yayımlanan makalesinde AKP’nin çözüm sürecinin partneri olmaktan çıktığını ifade etti.
***
4 Kasım: Kobanê olaylarından itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun hedef gösterdiği HDP’nin Ankara İl Başkanlığı’na giren bir kişi PM üyesi Ahmet Karataş’ı ağır yaraladı. Ahmet Davutoğlu olaydan kısa süre sonra, saldırganın yakalandığını açıkladı.
5 Kasım: Selahattin Demirtaş Diyarbakır-Ankara uçağında, sonradan Hüda-Par’lı olduğu ortaya çıkan bir kişinin sözlü saldırısına maruz kaldı. Demirtaş söz konusu saldırı ile AKP arasında bağlantı kurdu: “AKP'li vekil neden o saatte oradaydı ve biz bu şahıs hedef haline gelmesin diye olayı saklarken neden büyük bir iştahla açıkladı? İşin içinde çok oyun var.” Demirtaş’a saldıran kişinin mensubu olduğu Hüda-Par’ın 1990’lardaki cinayetleriyle nam salmış devlet destekli Hizbullah’ın uzantısı olduğu ifade ediliyor. 31 Aralık 2010’da yürürlüğe giren ve tutukluluk sürelerini kısaltan kanun değişikliğiyle Hizbullah’ın cezaevlerindeki yöneticileri tahliye edilmiş, daha sonra da kayıplara karışmıştı. AKP’nin Kürt hareketine karşı Hüda-Par’ı desteklediğine dair kamuoyunda yaygın bir kanı söz konusu.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.