CHOMSKY: TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ SORUNU 'KÜRT MESELESİ'DİR

Chomsky, bilimsel dürüstlük ve cesaretiyle sadece Hrant Dink Ödülü’nü kabul eden İsmail Beşikçi’yi anarak başladığı konuşmasında; “Başka hiçbir yerde devlet suçlarına karşı, adalet için böyle gurur veren bir mücadele geleneği olduğunu düşünmüyorum” dedi.

İkinci Dünya Savaşı’ndan bugüne tarihsel süreç içinde özünde değişmeyen ABD iktidarını korumaya endeksli dünya düzenini ABD’nin serbestçe incelenebilen belgelerinden örnekler vererek açıklayan Chomsky, Suriye’de bir düzen sağlanabilirse bugün Ortadoğu’da daha iyi bir düzen için Osmanlı modelinin benzerinin oluşturulmasının çözüm olabileceğini ileri sürdü. ABD’nin Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arındırılmasına yanaşmayacağını çünkü İsrail’in nükler silahlarına bakılmasına bile izin vermeyeceğinin altını çizdi. ABD kamuoyunun hiçbir fikri yok çünkü ABD basınında hiçbir haber yer almıyor.” diyerek ABD basınındaki otosansürü mizahi bir dille eleştirdi.



Gorbaçov’a verilen sözlerin aksine “Nato bugün doğuya yayılmaya başladı. Küresel bir mücadele gücü haline geldi. ABD’de başkomutanıdır.” diyen Chomsky en küçük kaybın bile trajedi olarak kabul edildiği ABD’nin geleneksel arka bahçesi olmaktan Güney Amerika ülkelerinin çıkmakta olduğunu belirtti.

ABD’nin küresel hakimiyetine karşı önemli bir rol üstlenebilecek ülkeler arasında Türkiye’yi de sayan Chomsky, ‘Türkiye kendi iç sorunlarını çözebilmeli, dışarıdan bizim gördüğümüz kadarıyla en önemli sorun “Kürt meselesi”dir. Bu sorunun çözümünü içerden yeşertmelisiniz” diyerek konuşmasını noktaladı.