CEZAEVİNDEKİ DEMİRTAŞ'TAN İLK GÖRÜNTÜ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi'nden SEGBİS yöntemiyle ifade verdi.
25 Kasım 2016 Cuma 11:44
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün Mardin'de görülen davanın duruşmasına, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi'nden SEGBİS yöntemiyle bağlanarak savunma verdi.
Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Mardin'de yaptığı bir konuşmadan dolayı hakkında açılan davanın duruşması Mardin 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi'nden SEGBİS sistemiyle Mardin'de hakkında açılan tutuksuz yargılanacağı davanın duruşmasına katıldı. Demirtaş hakkında 3 Şubat 2016 tarihinde Mardin'de yaptığı bir konuşmada, 'Türklüğü, Cumhuriyet'i ve TBMM'yi alenen aşağılamak' suçundan 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşmasına HDP Milletvekilleri Osman Baydemir ve Meral Danış Beştaş tanık olarak, avukatları ile HDP milletvekilleri Mehmet Ali Aslan ve Ali Atalan ile DTK Eş Başkanı Leyla Güven izleyici olarak katıldı.
Anayasaya aykırılık iddiası reddedildi
Kimlik tespitinden sonra söz alan avukatlar yargılamanın anayasaya aykırı olduğunu ve müvekkillerinin halen dokunulmazlıkları bulunduğunu belirterek, yargılamanın durdurulmasını ve dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili düzenlenmenin anayasaya aykırı olup olmadığının, Anayasa Mahkemesi'ne sorulmasını istediler.
Demirtaş: Dokunulmazlık 20 Mayıs öncesi için kalktı
CNN Türk'te yer alan habere göre Avukatların bu talebi reddedilirken, SEGBİS sistemiyle savunma yapan Demirtaş, 1700 kilometre uzaklıkta ve kısıtlı imkanlarla, adil bir yargılamanın olamayacağını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bir kısım avukatlarım yanımda. Bazısı ise duruşma salonunda. Bu şekilde avukatlarımla bilgi alışverişinde bulunmam mümkün değil. Çok sağlıklı bir savunma yapma ortamı olmamasına rağmen dosyanın bulunduğu Mardin 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde savunma yapmayı kabul ediyorum. Hakkımdaki suçlamaları cevaplandırmak istiyorum. İddianamede çözümü yapılan konuşma bana aittir. Ama bazı yerlerde deşifre ve yazım hatası vardır.
Konuşmamın hangi cümlesinde Türklüğü, Cumhuriyeti ve TBMM'yi aşağıladığım somut olarak belirtilmiyor. Çünkü konuşmamın hiçbir yerinde Türk Milleti'ni veya üyesi olduğum TBMM'yi itham eden veya ima eden bir aşağılama yoktur. Konuşmam baştan sona dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki, hükümeti eleştiri ve çağrı mahiyetindedir. Bu aşamada beraat kararı verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Benim ve diğer dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilleriyle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Parlamentonun 3'üncü büyük partisinin eş genel başkanı ve grup başkanıyım. Dokunulmazlıkların kaldırılması gündeme geldiğinde görüşlerimi hem parlamento içinde, hem dışarda dile getirmiştim. 20 Mayıs itibariyle dokunulmazlıklar geriye doğru kalkmıştır. Dokunulmazlıklar 20 Mayıs'tan sonra halen devam ediyor. Yani dokunulmazlıklar geleceğe doğru değil, geçmişe doğru kaldırılmıştır. Adil yargılama ile birlikte hakkımdaki ithamlardan kurtulma fırsatı olarak görüyoruz. Yargılanmaktan kaçmak için yaptığımız manevralar değildi. Parlamentoda şu dakika itibariyle görev yapan vekillerle aramızda dokunulmazlık konusunda zerre kadar fark yoktur."
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.