CEMİL BAYIK: YASA ÇIKARTMAK MÜZAKEREYE YETMEZ
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Meclis’e gönderilen çözüm paketine ilişkin açıklamalarda bulundu.
27 Haziran 2014 Cuma 11:03
KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, Meclis’e gönderilen yasayı değerlendirdi. Bayık “Türkiye parlamentosu bu ay sonu tatile girecek. Yasal zemini oluşturacak yasanın parlamento tatile girmeden çıkarılması gerekiyor. Eğer çıkmazsa kesinlikle süreç bitmiştir” dedi.
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Meclis’e gönderilen çözüm paketinin müzakere zeminine ne kadar cevap olup olmadığına bakacaklarını ve buna göre tutum belirleyeceklerini söyledi.
Bayık, Meclis’ gönderilen yasa tasarısının müzakereye geçileceği anlamına gelmeyebileceğini, devlet ve hükümetin müzakere yönünde adım atıp atmayacaklarını çıkarılacak yasadan sonra belli olacağını söyledi.
Yasanın Meclis’in tatile girmeden çıkarılması gerektiğini söyleyen Bayık, “Yasal zemini oluşturacak yasanın parlamento tatile girmeden çıkarılması gerekiyor. Eğer çıkmazsa kesinlikle süreç bitmiştir. Kendi amacımız ve yolumuzda adım atmada tereddüt etmeyeceğiz” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Özgür Gündem gazetesinden Veysi Sarısözen ve Sedat Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.
Bayık’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Müzakerenin zeminini yaratacak yasayı parlamento tatile çıkmadan çıkarmalılar. Eğer bu yasa çıkarsa müzakere zemininin oluşması için yasal bir zemin yaratır ve olumlu bir adım olur. Bu müzakere değildir, müzakereye geçip geçilmeyeceği anlamına gelmeyebilir. Buna dayanarak devlet ve hükümet müzakere yönünde adım atacak mı, atmayacak mı bu yasadan sonra belli olacak. Yasa çıkarıldıktan sonra derhal müzakereye geçmezlerse, bunu da bir zaman kazanma ve oyalamaya dönüştürürlerse biz kesinlikle bugüne kadar sürdürdüğümüz tutumu sürdürmeyeceğiz. Onlar kendi tutumlarında ısrar edebilirler. Ama biz kendi tutumumuzu belirleyeceğiz ve yolumuzda yürüyeceğiz.
“Yasa parlamento tatile girmeden çıkarılmalı”
“Türkiye parlamentosu bu ay sonu tatile girecek. Yasal zemini oluşturacak yasanın parlamento tatile girmeden çıkarılması gerekiyor. Eğer çıkmazsa kesinlikle süreç bitmiştir. Kendi amacımız ve yolumuzda adım atmada tereddüt etmeyeceğiz. Tabii ki çıkan yasaya da bakacağız. O yasa gerçekten ne kadar müzakere zeminine cevap oluyor. Ne kadar bizim istemlerimize cevap oluyor, bakacağız. Eğer karşılıyorsa olumlu bir adım olarak değerlendireceğiz. Yok ertelenerek müzakere yapılacağı söylenirse bunu da kabul etmeyiz. Oyalamayla bizim kaybedecek zamanımız yoktur. Gelişmeler çok hızlıdır. Ortadoğu’daki gelişmeleri karşılayacak adımların atılması bizden isteniyor. Bizim sorumluluklarımız var ve bu sorumluluklarımıza ihanet edemeyiz. Hükümet ve devlet sadece yasal zemini oluşturacak ortamı oluşturmaz ve zamana yayarak zaman kazanmak isterse ve bununla Cumhurbaşkanlığını kazanmayı hedeflerse biz bunu kabul etmeyeceğiz.
“Üçüncü bir tarafın gözlemci olması gerekiyor”
“Çıkarılacak yasa müzakerenin yapılması demek olmuyor. Müzakerenin yapılması için bazı şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Diğer bir şart ise üçüncü bir tarafın gözlemci olması gerekiyor. Gözlemci taraf olmazsa kimin sorunun çözülmesinde çaba gösterdiği- göstermediği ve sabote ettiği bilinemez.
“Son Lice ve etrafında gelişen olaylar oldu. Bu gelişen olaylarda devletin ve hükümetin yaptığı açıklamalar neyi gösteriyor ve yine onları destekleyen basın neyi ifade ediyor. Güya PKK olumlu gelişen barış sürecini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Böyle açıklamalar yaptılar. Oysa ki devlet ve hükümet Lice’nin gelişmesine neden oldu. Karakollar savaş üsleridir. Öyle her hangi basit bir karakol değildir. En stratejik yerlerde yapıyorlar, bunlar savaş hazırlıklarıdır. Yollar yapılıyor. Bu yollar halkın ihtiyaçlarını karşılayacak yollar değil. Halkın tepkisi buna yöneliktir. Eğer bir izleyici komite olsa ve üçüncü bir taraf olursa o zaman Lice’de yapılanların doğruluğu ortaya çıkar. Orada kimin süreci baltaladığı ortaya çıkardı. Bu da gösteriyor ki kesinlikle bir gözlemci heyetinin olması şart. Bu olmadan müzakere olamaz.
“Önder Apo’nun şartları değiştirilmeli”
“Yine müzakerenin olabilmesi için diğer bir şart da Önder Apo’nun içinde bulunduğu şartların değiştirilmesi gerekiyor. Önder Apo başmüzakerecidir. Sorunun çözülmesi için tek taraflı ve büyük bir fedakarlıkla, kendisini de tehlikeye atarak geliştirmiş ve günümüze kadar getirmiştir. Şimdi ağır mahkumiyet koşullarında müzakere sürecini yürütme şansı yoktur. Sadece BDP heyetinden üç kişinin gidip gelmesiyle müzakere sürecinin yürütülmesi mümkün değildir. Önder Apo’nun koşullarının düzeltilmesi gerekiyor. Bu süreci yürütebilmesi için de özgür olması gerekiyor.
“Devlet ve hükümet Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözmek istiyorsa ve bunda samimiyse o zaman önderliğimizin müzakere yürütebileceği koşullara ulaşması gerekiyor. Birçok çevreyle görüşmesi gerekiyor. Kürtler, Türkler, diğer halklardan, yazarlardan, basından, siyasetle uğraşan birçok kesimle görüşerek tartışarak çözümünü nasıl geliştirmek istediğini ve nasıl bir Türkiye istediğini anlatması gerekiyor. Onların eleştiri ve önerilerini alması gerekiyor. Bunlar olmadan sadece yasanın çıkarılması müzakereye yetmez ve müzakere olacağı anlamına da gelmez. Kaldı ki yasanın nasıl çıkacağını da bilmiyoruz.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.