24 Ekim 2024
  • İstanbul12°C
  • Diyarbakır7°C
  • Ankara3°C
  • İzmir13°C
  • Berlin2°C

ÇAVUŞOĞLU: TÜRKİYE'Yİ AŞAĞILAYICI TUTUMLARDAN BIKTIK

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alman mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier ile Ankara'da görüştü. Görüşmenin ardından iki bakan ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Çavuşoğlu: Türkiye'yi aşağılayıcı tutumlardan bıktık

15 Kasım 2016 Salı 13:02

Toplantıda Çavuşoğlu, “Almanya’da en az 4 bin 500 PKK’lı var. İadesini istediklerimizden 3 tanesi verildi” derken Steinmeier ise "Türkiye'den 4 binden fazla dosya geldiği konusunda bilgim yok" dedi.

Çavuşoğlu, "Türkiye’de bir kişi gazeteci kimliği var diye, casusluk yaptı diye ceza aldıysa, bunu kahraman gibi kabul ederse Almanya, en üst düzeyde, elbette tepki gösteririz. Benim elimde bu kişinin suçlu olduğuna dair belge var, sende var mı? Bir müttefike bu yakışmaz. Bunu açıkça konuşalım ki anlayalım birbirimizi" ifadesini kullanırken, Alman Bakan, Türkiye'de son dönemdeki tutuklamalar ve basın özgürlüğü konusuna vurgu yaptı. 

Görüş ayrılıklarının yanında iki bakan da ilişkileri koparmama ve diyaloğu sürdürme yönünde mesajlar da verdi.

"Daha yapıcı katkı bekliyoruz"

Türkiye ve Almanya'nın ikili ilişkilerini daha da ileri götüreceklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, bu konuda Almanya’nın daha da yapıcı katkısını beklediklerini ifade etti.

Çavuşoğlu, "Dünkü toplantıda Steinmeier Türkiye’nin önemini anlattı, takdir ediyoruz. Güven bunalımına rağmen bunu anlatması önemli. Biz hiçbir zaman AB’ye ihtiyaç duymadığımızı söylemedik ama AB’nin sık sık Türkiye’ye olan ihtiyacını unuttuğunu, inkar ettiğini görüyoruz.

Bakan Çavuşoğlu, "Son zamanlarda bazı AB ülkelerinin Dışişleri Bakanları’nın, parti yöneticilerinin Türkiye ile ilişkilerinin durdurulması yönündeki açıklamaları, Türkiye halkında tepkiye yol açmaktadır. Biz bu süreci ancak birlikte aşabiliriz. Bizim AB ile durup dururken niye problemimiz olsun? AB’nin en önemli üyesi Almanya’nın buradaki rolü çok önemlidir" diye devam etti.

Çavuşoğlu, "Avrupa’ya ihtiyacımız sadece ekonomik değil, siyasi olarak da var. Buna da değineceğiz toplantıda" ifadelerini kullandı. 

"Almanya ve Türkiye, sadece şimdi değil, 100 yıllık geçmişe dayanan, binlerce ailevi bağların oluşturduğu yoğun ilişkilere sahip. Şunu da unutmamak gerekir ki 3,5 milyon Türkiye kökenli insan Almanya’da yaşıyor. Türk toplumunun bir aynası gibi onlar" diyen Steinmeier de sözlerinin devamında şunları söyledi:

"Bu kadar uzun süreli ilişkileri tehlikeye sokmamalıyız. Açık ve dürüst diyalog çok önemli. Zor bir dönemden geçiyoruz ve ne zaman düzeleceğini de bilmiyoruz. Birçok çalkantılı olay yaşanıyor. NATO müttefikimiz Türkiye de yakından etkileniyor. Ortadoğu bir barut fıçısı gibi ve Türkler bu krizi yakından yaşıyor. Komşu ülkelerde yaşanan terör yakından izleniyor. Biz bu olayların farkındayız fakat şunu da konuştuk, biz gerekli bir siyasi çözüm konusunda da ortağız. Terörle mücadelede birlikte hareket ediyoruz. Hem IŞİD, hem PKK karşısında. Parlamentomuz, ordunun ortak girişimlerini onayladı. Bu operasyonları İncirlik’ten hareketle yapabilmemiz önemli. Alman parlamenterlerin, İncirlik’i ziyaret etmeleri bizim açımızdan önemli. Bu görev hakkında karar verecek olan parlamentonun oradaki çalışma koşullarını yerinde görmeleri gerekir."

"Eleştirilerimi ifade ettim"

Steinmeier, "Ortak çabalarımız ötesinde ciddi endişeler hakkında konuştuk. Özellikle darbe girişimi sonrası Türkiye’de meydana gelen olaylar konusunda. Bizim endişelerimiz hakkında bilgi verdim. Çok sayıda tutuklamalar ve basın özgürlüğü konusundaki eleştirilerimizi de ifade ettim. Binlerce memur, asker ve gazetecilerin işten çıkarılmalarını da ele aldık" dedi.

Alman Bakan, "Şunu rica ediyorum, bunu tepeden bakan bir ders verme olarak algılanmamasını, egemenlik hakkına saygısızlık olarak algılanmamasını rica ediyorum. Kişisel ilişkilerimizi de göz önünde bulundurarak endişelerimizi ilettiğimizi anlamanızı istiyorum" ifadelerini kullandıktan sonra, "Bu, Avrupa Birliği ile Türkiye arası ilişkiler için de geçerli. Görüşmemizde, dün AB Dışişleri Bakanları konferansında Türkiye’nin iç politikası hakkında konuştuk. Türkiye’de birçok insan, ilişkilerin geleceği konusunda, AB’de de farklı görüşler olduğunu görüyorsunuz. Bazıları müzakerelerin sürdürülmemesini savunuyor. Ben farklı fikirdeyim. Bence Türkiye’de verilmesi gereken bir karar bu" dedi.

"Avrupa’ya yakınlaşmanın kriterleri yeni değil. Bunlar yazılı. Sadece Türkiye’ye özgü de değil. Türkiye’nin AB’ye yakınlaşıp uzaklaşması Ankara’da verilecek bir karar. Ben Türkiye ve Almanya arasında güvene dayalı bir işbirliği sürmesi kanaatindeyim. Ben bu teklifi yapıyorum. Bu bağlamda, kolay olmayan bir görüşme oldu. Ben dürüstlüğünüz için teşekkür ediyorum."

Soru-Cevap

Bu açıklamaların ardından bakanlar, gazetecilerden gelen soruları yanıtladı:

"Almanya’nın son dönemde teröristlere güvenli alan olduğu eleştirileri geldi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? 4 bin 500 civarı PKK’lı var deniyor, iadesi söz konusu mu?" sorusuna Steinmeier şu yanıtı verdi:

"Öncelikle Cumhurbaşkanının açıklamalarıyla ilgili kendisiyle öğleden sonra görüşeceğiz. Ben en azından tedirgin olduğumu söyleyebilirim. Almanya’nın teröristler için güvenli liman olması iddiasını anlayamıyoruz. Türk mevkidaşıma şunu söyledim. Bilinen bir gerçek PKK Almanya’da yasaklı. Alman ceza yasaları uyarınca kanıt olduğunda soruşturmalar açılır, kanıtlandığında hüküm giyen kişiler oldu geçmişte."

Alman bir gazeteci Çavuşoğlu'na "Türk cumhurbaşkanı geçen haftalarda idam cezasından konuştu. Belki de AB konusunda da referandumdan bahsetti. Türkiye Cumhuriyeti AB müzakerelerine hâlen ilgi duyuyor mu?" sorusunu yöneltti. Çavuşoğlu, bu soruyu şöyle yanıtladı:

"Darbe girişiminden sonra 246 vatandaşımız şehit edildi. Meclis’ten çıkarsa idam ben onaylarım dedi cumhurbaşkanımız. Bizim esas tepkimiz, Avrupa’dan gelen tehdit edici açıklamalar. Niye halk bunu istiyor, önce gel bunu bir anla.

Senin tutuklanmaması gerektiğine inandığına dair senin elinde belge varsa bizimle paylaş, yargıya verelim. Bu asker niye tutuklandı dersen, Türk milleti de darbeciyi kimler destekliyor görüyorsunuz, diyorlar.

Hata varsa düzeltiliyor fakat darbeye karışanlar tutuklanıyor. Aktif şekilde katılmayıp bu örgüte üye olanlar ayıklandı. Bu örgüte üye olanlarla ben bakanlıkta çalışamam. Mahkemeler de çalışamaz. Bunlar Pensilvanya’da hasta bir adamın talimatlarıyla hareket ediyorlar.

Türkiye’de bir kişi gazeteci kimliği var diye, casusluk yaptı diye ceza aldıysa, bunu kahraman gibi kabul ederse Almanya, en üst düzeyde, elbette tepki gösteririz. Benim elimde bu kişinin suçlu olduğuna dair belge var, sende var mı? Bir müttefike bu yakışmaz. Bunu açıkça konuşalım ki anlayalım birbirimizi."

4 bin 500 PKK’lı hakkında dava varsa, Almanya’da en az 4 bin 500 PKK’lı var demektir. İadesini istediklerimizden 3 tanesi verildi. Son zamanlarda FETÖ’ye bağlı olanların hepsi oraya kaçıyor. İsviçre üç terör örgütü bağlantılı kişiyi sınır dışı etti, onlar Almanya’ya gitti.

Biz söyleyince alınıyorsunuz ama söylemek durumundayız. Geçen gün bir resepsiyonumuzu engellemek için saldırdılar orada.

Bizim ciğerimiz yanıyor, terörden insan kaybettik, her gün vatandaşımız ölüyor."

"Sen kimsin de Türkiye'yi atıyorsun?"

"Referanduma gelince, bizim tepkimiz şu: Her gün bir dışişleri bakanı kalkıyor, Türkiye’yi atalım vs. Sen kimsin de Türkiye’yi atıyorsun? Bir kere senin böyle bir karar yetkin yok. Biz de diyoruz ki bu konuda kararı biz verelim. Türkiye’yi aşağılayıcı açıklamalardan biz bıktık. İkiyüzlülük ve çifte standart var ve biz bundan şikayetçiyiz. Kriterlerden bizim şikayetimiz yok. Müzakere ederiz. Bugün Türkiye’de 100 binlerce sivil toplum örgütü var. Biz önlerindeki engelleri kaldırdık. Antalya’da sadece binlerce var, özgürce haklarını kullanıyorlar. Bizim derdimiz AB ile ilişkileri ortak gibi götürmek istiyoruz. Gelen yapıcı eleştirileri dikkate alıyoruz, konsey ve üye ülkelerden. Biz de düşüncelerimizi kendilerine dostane iletiyoruz. Açıkça götürmek istiyoruz ilişkilerimizi."

"Sadece askeri önlemlerle terör yok edilemez"

Steinmeier ise, "Biz her tür terörü kınıyoruz, IŞİD olsun PKK olsun, bu konuda hem fikiriz, sonuçta siyasi çözümler gerekiyor. Sadece askeri önlemlerle terör yok edilemez. Siyasi bir sürece yeniden başlanması gerektiğini ifade ediyoruz. Bunun için PKK’nın silahlı mücadeleden vazgeçip silahlarını teslim etmesi gerekir. PKK’nın terör faaliyetleri konusunda Almanya’da bunları yasalarımıza göre takip ediyoruz. 4 bin civarı soruşturma ve yargılama oldu. Fakat 4 binden fazla Türkiye’den dosya geldiği konusunda bilgim yok." dedi. 

Steinmeier, Türk sivil toplumunun sorunlarına değinirken de "STK’lar konusunda parlamentoda bilgi verdim. Bu konu çok tartışılıyor. Kendimi tekrarlamak istemiyorum ama iki ülke arasındaki yoğun ilişkiler açısından, bu ilişkiler zaten var. Seyahat edenler var, Alman vatandaşı olanlar var. İki ülkeyi de bilen insanlar var. Son olarak, sivil toplum örgütlerinin çoğu ilişkilerin kesilmemesini söylüyor. Özellikle zor dönemlerde diyalogları sürdürmemiz gerektiğini söylüyorlar" ifadelerini kullandı.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.