06 Mayıs 2024
  • İstanbul18°C
  • Diyarbakır17°C
  • Ankara20°C
  • İzmir26°C
  • Berlin20°C

CANLI YAYINDA SERT TARTIŞMALAR!

Gökmen Karadağ’ın yönettiği 8. Gün'de medya tartışıldı. Candaş Tolga'nın Başbakan'ı eleştirmesiyle başlayan polemik ert bir tartışmaya sahne oldu.

Canlı yayında sert tartışmalar!

18 Haziran 2010 Cuma 08:51

TV 8 ekranlarında yayınlanan 8. Gün şiddetli bir medya polemiğine sahne oldu. Posta yazarı Candaş Tolga Işık, Başbakan'nın medyaya çattığı açıklamalara karşı adeta isyan ederken tartışmaya Sabah yazarı Nazlı Ilıcak, Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler ve Radikal yazarı Haluk Şahin'in dahil olmasıyla stüdyoda sert bir polemik yaşandı.

Ekranların deneyimli ismi Gökmen Karadağ’ın yönettiği 8. Gün'de medya tartışıldı. Programın hareketlendiği nokta ise Candaş Tolga Işık'ın Başbakan'ın medya patronlarına yaptığı çağrıları hatırlatarak isyan etmesi oldu.

Candaş Tolga Işık: Bizim gazeteci olarak iki tane kuralımız var. Yalan yazmayacaksın, ikinci şahıslara zarar vermeyeceksin. Bunun dışında bizim sınırımız yok ki. Dünyanın hangi ülkesinde bir Başbakan medya patronlarına 'sonra gelip bana ağlamayın' diyebiliyor? Demokratik bir ülkede bunu düşünmek mümkün mü?

Ayşe Böhürler: Peki dünyanın hangi ülkesinde medya patronları gidip Başbakan'a ağlıyor? Olaya bir de tersten bakalım.

Candaş Tolga Işık: O da yanlıştır tabi. Ben bilemem medya patronu neden gidip Başbakan'a ağlasın. Ama muhalif gazeteci olarak beni ilgilendirmez orası. Başbakan'ın uçağına ve TV programlarına dikkatli bakın. Hep aynı gazeteciler aynı isimler. Bence Başbakan'ın katıldığı o programlar izlenir bile değil. Merak ediyorum ne zaman gazeteciler Başbakan'a çatır çatır sorular sorabilecek?

Ayşe Böhürler: Hayır durum öyle değil aslında. Hatta bizim ilişkide olduğumuz gazetelerdeki arkadaşlar tam tersinden yakınıyor. 'bize yer verilmiyor' diyorlar.

Candaş Tolga Işık: Açıkçası bana hiç söylenmedi. Zaten bize Başbakan'ın hep ters tarafı denk geliyor. Hani bir de sürekli 'Başbakan'ı tanımıyorsunuz' diyorsunuz ya. Bu benim kabahatim mi?

Haluk Şahin: Bir şeyi düzeltmek istiyorum aslında muhalif değil, bağımsız gazeteci demek gerekir. Uçaklardan söz edildi az önce Başbakan'ın uçağına davet edilmedim hiç ben mesela.

Nazlı Ilıcak: O uçağa binmek çok önemli bir şeymiş gibi anlatmayın ama doğru omuyor. Sanki biz dolduruyoruz uçakları. Zihinlerde kara propaganda gibi oluyor ama.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.