22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Diyarbakır11°C
  • Ankara16°C
  • İzmir19°C
  • Berlin2°C

ÇANDAR: FİLİSTİN DEVLETİ OLACAKSA KÜRDİSTAN DA OLACAKTIR!

Diyarbakır Barosu tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda düzenlenen "Dil Hakları ve Kürt Meselesi" konferansında önemli tesbitler...

Çandar: Filistin devleti olacaksa Kürdistan da olacaktır!

16 Aralık 2012 Pazar 15:52

Türkiye'nin Suriye'deki Kürtlere ilişkin politikasını eleştiren Gazeteci-yazar Cengiz Çandar, "Türkiye'de yaptığın yanlışı Suriye'ye taşıyorsun. 'PYD rejim ile uzlaşmış' diyorsun. Adamlar, 2004 yılında Qamışlo'da rejim ile boğaz boğaza gelirken, sen onlar ile tatil yapıyordun." şeklinde konuştu. Çandar "Eğer Filistin devleti olacaksa Kürdistan devleti de olacaktır" dedi. 

Diyarbakır Barosu tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda düzenlenen "Dil Hakları ve Kürt Meselesi" konferansının öğleden sonraki oturumunda, "Kürt meselesi" tartışıldı. Oturumun moderatörlüğünü Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi yaparken, İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mesut Yeğen, KONDA Araştırma Şirketi'nden Bekir Ağırdır ve Gazeteci-yazar Cengiz Çandar konuşmacı olarak katıldı. Oturumda ilk konuşmayı yapan İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mesut Yeğen, Türkiye'deki siyasi partilerin Kürt siyasetine ilişkin bir sunum yaptı. Yeğen, MHP'nin Kürt sorununa bakışının kolaylıkla anlatılabileceğini belirterek, "MHP'nin Kürt sorunundaki bakışı statükonun devamıdır. Tabii kendi içinde bazı değişiklikleri var. Mesela 1970'li yıllarda 'Kürt yoktu' diyordu ancak şimdi 'Kürt kardeşlerim' diyor. Böyle bir yeniliği var. MHP'nin kendisinden bekleneni yapmıyor. MHP'den beklenen tabanını sokağa dökmesidir. Tabanını sokağa sürmüyor. Umarım bu böyle devam eder" dedi. 

'CHP'nin politikaları seçmenini canavarlaştırdı' 

CHP'nin Kemal Kılıçdaroğlu'nun başa gelmesinden itibaren bazı değişikliklerin yaşandığını belirten Yeğen, "Ancak CHP'nin yapmak istediği Kürt sorununda esasa ilişkin konulara değil. Daha farklı konulara ilişkin değişiklik yapmaktır. Kürt meselesinin esası eğitimdir, bir tür özerkliktir ve genel aftır. CHP bu tür durumlara bulaşmadı. CHP hükümete 'elini taşın altına koy' diyor. Ancak kendisi elini taşın altına koymuyor" diye konuştu. Kılıçdaroğlu ve ekibinin Kürt sorununu kavramakta ciddi sıkıntıları olduğunu belirten Yeğen, CHP'nin Kürt sorunu politikasında değişmesinin nedenin pragmatizm olduğunu kaydederek, CHP'nin bunu yapmasının tek nedenin seçimi kazanmak üzerine olduğunu vurguladı. CHP'nin doğasının Kürt sorununu çözmekten uzak olduğunu kaydeden Yeğen, "Çünkü 1993-2007 yılları arasındaki CHP politikaları tabirimi maruz görün ama bir canavar yarattı. Sözcü, Aydınlık, Yurt ve Sol gibi gazetelerin tirajı 400 bini aşıyor. Bu gazetelere bakıp seçmenlerini anlayabilirsiniz. Yakında belki CHP'de darbe bile olabilir" değerlendirmesinde bulundu. 

'KCK operasyonları ile Kürt siyaseti budanmaya çalışıldı' 

Yeğen, AKP'ye ilişkin değerlendirmesinde ise, AKP için 2007 yılından sonra "devlet" diye konuşmak gerektiğini belirterek, AKP'nin askeri operasyonlar yaptığını, Kürt siyasetini itibarsızlaştırma ve "KCK" operasyonları yaptığını, bu operasyonlar ile Kürt siyasetini budamaya çalıştığını kaydetti. Yeğen, AKP'nin bölgede yaşayan dindar Kürtler ile Kürt siyaseti arasında bir çelişki olduğunu ve bunu kullanmak istediğini belirtti. BDP'ye yönelik eşelştirisinde Yeğen, "Kürt siyasetinin kullandığı dil dünya ile uyumlu değil. Demokratik Özerklik mesela. Eskiden soğuk savaş döneminde bir şeyin önüne demokrasi konduğu an bu pek de demokratik olmuyordu. Dilde revizyon olursa eğer söylediklerini daha kolay savunabilirler" dedi. 

'Türkiye'de tüm partiler Kürt meselesinde milliyetçilikte birleşiyor' 

KONDA Araştırma Şirketi'nden Bekir Ağırdır ise, Türkiye'de 2 milyon Kürdün Türkçeyi bilmediğini belirterek, "İşi uluslararası hukuk, anayasaya falan girmeden tartışmak lazım. Basit anlatmak lazım bazı konuları. Türkiye'de insanların yüzde 58'si siyasal pozisyonuna göre hareket ediyor. Kürt meselesinde hangi parti olursa olsun hepsi milliyetçilik üzerinde birleşiyor. Türklerin yüzde 58'i bir Kürt gelin istemiyor, yüzde 48'si Kürt komşu istemiyor. Bunun oranı Kürtlerde de yarı yarıya düşüyor. Ancak bu oranlar giderek büyüyor" diye konuştu. Türkiye'de milliyetçiliğin silikozis hastalığı gibi olduğunu vurgulayan Ağırdır, "Bu mikrobu birinci sınıfta alıyoruz. Milliyetçilik Türkiye'de kimsenin tekelinde değil. Hiçbir parti milliyetçilikten bağımsız hareket etmiyor. Asıl tehlike milliyetçiliğin lümpenleşmesidir. Türkiye'deki milliyetçilik devleti korumak için yapılıyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Çandar: Müslüman Kardeşler iflasın eşiğinde 

Gazeteci-Yazar Cengiz Çandar ise, konuşmasına Kürtçe başladıktan sonra Türkçe olarak devam etti. Mısır'da anayasa oylamasından sonra Mısır'da yerin yerinde oynadığını belirten Çandar, Mısır'ın oynayacağı rolün bütün bölgeyi etkileyeceğini dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu: "AKP hükümetinin Müslüman Kardeşler ile iyi ilişkileri var. Ancak Mısır'da Müslüman Kardeşler iflasın eşiğinde. Ancak bu durum Irak'ı, Ürdün'ü ve İsrail'i etkiler. Tabi ki, Türkiye'yi de etkiler. Şu an Suriye kilit ülke konumunda." Ortadoğu'da Filistin'in hep can alıcı konumda olduğunu belirten Çandar, "Her şey bunun etrafında tartışılıyor. Biz de ise Türkiye'de olduğu vakit Kürtlerdir. Tabii Başbakan'ın ufku geniş olduğu için Gazze'yi de görüyor. Görmesin demiyoruz zaten. Türkiye'nin Suriye'ye ilişkin politikaları sorunlu ve soru işaretli bir hal almaya başladı" dedi. 

'Böyle giderse Kandil'e yaptığını Qamışlo'ya da yapmak zorundasın' 

Suriye'de şu an iki gücün olduğunu, birinin Kürt Yüksek Konseyi diğerinin de PYD olduğunu belirten Çandar, "Kürt Yüksek Konseyi'ndeki 10-12 partinin büyüklüğü bu salon kadar. Ancak PYD hem güçlü hem de elinde silahı var" dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye'deki duruma ilişkin bir gazeteye söylediklerini eleştiren Çandar, "Savaşta ilk kaybedilen insanlar değil gerçekliktir. Yalan söylenmesin demiyor. Ancak bunu gerçek gibi söylenmesi, bir düşünce tarzı gibi ifade edilmesi tehlikelidir. Sen Selahattin Demirtaş ile görüşüyorsun. PYD ile niye görüşmüyorsun? Salih Müslim ile Kürt Konferansı'nda görüştüm. Telefon numarasını istedim. Telefonunu çıkardı. Abdullah Öcalan'ın resmi var. Bu bile Salih Müslim'in buralı olduğunu gösteriyor" ifadesini kullandı. 

Kürt Yüksek Konseyi ile PYD'nin anlaşması halinde Türkiye'nin zorlanacağını belirten Çandar, "Ya Suriye'deki Qamışlo'yu Kandil gibi bombalarsın ve Cizre'de, Nusaybin'de yaptığın gibi 'KCK operasyonlarını' düzenlersin. Türkiye'de yaptığın yanlışı Suriye'ye taşıyorsun. Yok 'PYD rejim ile uzlaşmış' diyorsun. Adamlar 2004 yılında Qamışlo'da rejim ile boğaz boğaza gelirken, sen onlar ile tatil yapıyordun." şeklinde konuştu. 

Kürt siyasetinin uluslararası boyutu ile ilgili olarak da konuşan Çandar, "Eğer Filistin devleti olacaksa Kürdistan devleti de olacaktır" dedi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.