20 Mayıs 2024
  • İstanbul16°C
  • Diyarbakır17°C
  • Ankara19°C
  • İzmir25°C
  • Berlin16°C

BÜŞRA ERSANLI: EŞİT OLDUĞUMUZ TEK YER CEZAEVİ

KCK Davası’ndan yargılanan ve 255 gün sonra tahliye olan Prof. Dr. Büşra Ersanlı konuştu: Dışarıda Kürtlerle eşitlenemedik ama cezaevi eşitlenme alanı oldu

Büşra Ersanlı: Eşit olduğumuz tek yer cezaevi

15 Temmuz 2012 Pazar 08:29

İstanbul’daki KCK davasının önceki günkü duruşmasında tahliye edilen 16 kişiden biri olan Prof. Dr. Büşra Ersanlı, Taraf ’ın sorularını yanıtladı.

Tutuklu bulunduğu süre içinde en çok doğanın yeşilini ve denizin mavisini özlediğini dile getiren Ersanlı, “Dışarda Kürtlerle hiç eşitlenemedik, cezaevi bir eşitlenme alanı gibi oldu” dedi.

Büşra Ersanlı’nın kendisine yöneltilen suçlamalar, uzun süre tutuklu kalması ve önceki gün tahliye edilmesiyle ilgili kişisel, hukuki ve siyasi değerlendirmeleri şöyle: “Kişisel olarak ‘yakalama’, ‘el koyma’, ‘salıverme’ kavramlarının beni ne kadar rahatsız ettiğini gördüm. Hiç bir siyasi tutuklunun haketmediği kavramlar. Özne olmaya aday olan muhalifi nesneleştirme kavramları... Ama tabii tahliye mekânsal bir rahatlık sağlıyor, ablam Sırma Evcan açısından da daha az koşuşturmak ve üzülmek demek, bu açıdan memnunum. Arkadaşlarımın üzerine demir kapı kapandığı an çok adaletsiz ve acı bir andı.

“İddianame anlaşılır gibi değil”

Çünkü hukuksal olarak iddianame gerçekten anlaşılır gibi değil, birçok maddi hatası var ve çok büyük bir nefretle yazılmış ayrıca çok büyük bir küçümseme ile yazılmış delillerin geçersizliği bile düşünülmemiş. ‘Bu Kürtlerin sesini siyaseten keselim de sadece işin şiddet yanı göze çarpsın’ gibi bir hava var genel yaklaşımda. Kitle bağı güçlü olan katılıma önem veren Barış ve Demokrasi Partisini işlevsiz kılmak esas amaçtı. Parti kapatmak yerine bu rehin alma amacı ağır basıyordu.

Siyasi muhalefetin sesinin susturuluş biçimi sanki ‘terörle mücadele’ymiş gibi gösterilmeye çalışıldı. Ama tam tersi açıklığa kavuştu bence. Nefretin azalmasını ve iletişimin insanlık lehine artmasını diliyorum.”

“Arkadaşlarım da özgür olsun”

Cezaevinde kaldığı günlerin politik ve kişisel görüşlerinde herhangi bir değişikliğe yol açmadığını ifade eden Büşra Ersanlı, “Dışarda Kürtlerle vatandaş olarak ne bireysel anlamda ne de kollektif anlamda hiç eşitlenemedik, cezaevi bir eşitlenme alanı gibi oldu” diye konuştu.

Ersanlı, içeride olduğu süre içinde en çok doğanın yeşilini ve denizin mavisini özlemiş. “Tabiatın gökyüzünden ibaret olmayışını yani yeşili ve denizi görmeyi özledim” diyen Ersanlı, en büyük özleminin ise insanlara saygılı ve eşit davranılması olduğunu ifade etti. Ersanlı, şöyle devam etti: “Bu kırk yıllık bir özlem, son yıllarda demokratik ve nisbeten adil bir konuma evrilmekte olduğumuz algısına kapılmıştım ancak biraz aldanmışım. Türkiye’de demokrasi ve adalet çok çok sorunlu. Üzerine kapı kapanan arkadaşlarımın da özgür olması ilk dileğim.” (Taraf)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.