22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Diyarbakır16°C
  • Ankara17°C
  • İzmir21°C
  • Berlin3°C

BÜLENT ECEVİT OPERASYONU AYDINLANDI

Bülent Ecevit'in Başkent Üniversitesi hastenesinde yaşadığı karanlık günler aydınlandı. Ecevit'e 'iş göremez' raporu vereceklerdi.

Bülent Ecevit operasyonu aydınlandı

08 Ağustos 2009 Cumartesi 16:01


Bülent Ecevit'in Başkent Üniversitesi hastenesinde yaşadığı karanlık günler aydınlandı: 'Tuvalete dahi gitmesin'Bülent Ecevit'e 'iş göremez' raporu vereceklerdi; eve gizlice doktor getirdik.

Ergenekon'un 3. iddianamesi, eski Başbakan Bülent Ecevit'in Mehmet Haberal'ın başhekimliğini yaptığı Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde yaşadığı karanlık günleri aydınlattı. Ecevit'in koruma müdürlüğünü yapan milletvekili Recai Birgün, 29 Nisan 2009'da Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadede önemli bilgiler aktardı.

Haberal'ın Ecevit'in kontrolüne bizzat geldiğini belirten Birgün, şunları kaydetti: "Başhekim olduğu için son sözü sürekli Haberal söylüyordu. Doktorlar muayene bulgularını Haberal'a iletiyor, o da telefon açıp 'aman çıkmayın, etmeyin' şeklinde Ecevit'e baskı yapıyordu. Tedaviyi kestikten bir süre sonra hastanede tetkik yapılması gerektiği söylendi. Gitmeye hazırlanırken parti yetkililerinden bize 'sakın gitmeyin, Bülent Ecevit'e iş göremez raporu verilecek' şeklinde bilgiler gelince gitmekten vazgeçtik. Bülent Ecevit, Başkent Üniversitesi ile bütün ilişkilerini kestikten sonra normal hayatına geçti ve görevine başladı."

Başkent Üniversitesi doktorlarının Ecevit'e 'kesinlikle yataktan kalkmaması, tuvalete dahi gitmemesi gerektiğini söylediğini' aktaran Birgün, "Ama Bülent Ecevit evin içinde bütün gün normal bir insan gibi ihtiyaçlarını gideriyordu, doktorlara saygısından ötürü doktorlar geldiğinde yatakta kıpırdamadan yatıyordu." dedi. Doktorların Ecevit'in basın açıklama yapması ve Bakanlar Kurulu'na katılmasına da ısrarla karşı çıktığını anlatan Birgün, şöyle devam etti: "Her gün doktorlar gelip aynı kontrolleri yapıp 'aman ha hareket etmişsiniz, durum tehlikeli' diyerek Bakanlar Kurulu'na katılmasına engel oldular. Bu durum yaklaşık 3 ay sürdü. Biz Ecevit'in evde herhangi bir rahatsızlığı ve hastalığı olmadığını gördüğümüz halde doktorlar ısrarla kendisinin çok hastalığı varmış gibi davranıyordu."

Birgün, hastanedeki ilk günü de şöyle anlattı: "İlerlemiş yaşına rağmen birçok tetkik ve tahlil yapıldı. Orada hastanedeki görevlilerden bazıları bana, '20 yaşındaki genç birine dahi bir günde bu kadar tahlil yapılmaz.' dedi. Bülent Ecevit hastanede gerçekten ciddi bir şekilde yoruldu, ayakta duracak hali kalmadı." Hastaneden çıkarken gazetecilere herhangi bir açıklama yapmamasını ısrarla söylediğine işaret eden Birgün, şöyle devam etti:

"Mehmet Haberal mutlaka birkaç kelime söylemesini istedi. Konuşma için Başkent Üniversitesi'ne ait kürsü dahi hazırlanmıştı. Bülent Ecevit kürsüde konuşma yapmak istedi ama konuşamadı, boğazı düğümlendi. Mehmet Haberal'a niye böyle oldu diye sorduğumda 'Biz beyefendiye endoskopi yaptık ve boğazını da uyuşturduk. Bunun için konuşamamış olabilir.' dedi. Bunun üzerine 'Madem böyle bir durum vardı, neden konuşmasına izin verip birkaç kelime söylemesini istediniz?' dedim. Haberal da 'neyse olur böyle şeyler' dedi. O zamanlar bunun normal bir şey olduğunu düşünmüştüm."

Mayıs 2002'de MGK toplantılarına Bülent Ecevit'in katılmak istediğini, toplantıdan bir gün önce doktorların yarın katılabileceğini, ancak sabah kontrol etmeleri gerektiğini söylediklerini anlatan Birgün, "MGK toplantısı 9.30'da başladı, Ecevit'in doktorları da aynı saatte geldi. Ecevit Cumhurbaşkanı ile görüşüp ilk defa MGK toplantısını saat 10.30'a aldırdı. Doktorlar yine omurganın baskı yaptığını, kesinlikle katılmaması gerektiğini söyleyince medyada yine 'katılamadı' şeklinde taciz edici ve devlet yönetiminde zafiyet varmış gibi haberler yapıldı. Son olarak aynı tarihlerde Kıbrıs Zirvesi vardı. Ecevit bu zirveye önem verdiği için çok katılmak istiyordu, ancak yine zirve öncesi doktorlar katılabileceğini söylemelerine rağmen sabah kontrolünde katılamayacağını söyledikleri için katılamadı. Doktorlar bunu söylemelerine rağmen Ecevit normal olarak evinde günlük ihtiyaçlarını giderebilecek kadar da sağlıklıydı." diye konuştu.

Bu durumun devam etmesi üzerine gizlice eve ortopedist doktor bir arkadaşı olan Mücahit Pehlivan'ı getirdiklerini anlatan Birgün, "Muayene ettikten sonra herhangi bir hastalığının olmadığını, omurga çökmesinin iyileştiğini söyledi. İleride herhangi bir sıkıntı olduğunda ciddi bir spekülasyona yol açmamak için gece gizlice bir özel hastanenin seyyar röntgen cihazlarını getirdik. Film çekildi ve aynı şekilde hastalığın tamamen iyileştiğini, hiçbir sıkıntı olmayacağını, ama yine de hareketlerine dikkat etmesinin gerektiğini söyledi. Bu olaydan sonra Başkent Üniversitesi hastanesi doktorlarının kontrol süresini 3 günde bire indirdik" dedi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.