22 Kasım 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara10°C
  • İzmir17°C
  • Berlin0°C

'BU KARAR HÜKÜMET VE GENELKURMAY'IN KÜRTLERE BİR SAVAŞ İLANIDIR'

Avukatlar, Roboski katliamına ilişkin verilen 'takipsizlik' kararına sert tepki gösterdi.

'Bu karar hükümet ve Genelkurmay'ın Kürtlere bir savaş ilanıdır'

07 Ocak 2014 Salı 15:53

Roboski katliamına ilişkin verilen 'takipsizlik' kararına sert tepki gösteren avukatlar, kararın ikinci bir cinayet niteliği taşıdığını ifade etti. Kararın uluslararası mahkemelere taşınacağını belirten avukatlar, Birleşmiş Milletlerin (BM) ilgili kurullarına da başvuru yapacaklarını aktardı.

Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın, TSK'ya ait savaş uçakları tarafından Roboski'de 34 yurttaşın katledilmesine ilişkin açılan soruşturmada "Emir komuta içinde gerçekleşmiş normal prosedür" gerekçesiyle takipsizlik kararı vermesine yönelik avukatlardan "Hukuk katliamı yapıldı" tepkisi geldi. Diyarbakır eski Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Roboski katliamı soruşturmasına ilişkin görevsizlik kararı verildiğinde herhangi bir şüpheli belirtmediğini ifade ederek, kararın verildiği tarihe ve yaşanan gelişmelere dikkat edilmesi gerektiğini ve bu kararla hükümetin gündemi değiştirmek istediğini ifade etti.

'Kürtlere karşı savaş kararı'

Savcılığın verdiği kararın bir devlet kararı olduğunu söyleyen Aktar, "Bu karar hükümet ve Genelkurmay'ın Kürtlere bir savaş ilanıdır" dedi. Askeri savcılığın soruşturmayı tarafsız yürütemeyeceğinin en başından beri ifade ettiklerini belirten Aktar, "Bu katliam baştan beri bir uluslararası suçtur. Bu soruşturmanın uluslararası mahkemelerde görülmesi gerekir" ifadesinde bulundu. Savcılığın kararının Ergenekon, Balyoz ve cemaati aklama kararı olduğunu kaydeden Aktar şunları aktardı: "Bu kararla bir kez daha bombalandık. Roboski'de katledilenler ve Kürtler bugün bir kez daha bombalandı." Aktar, karara ilişkin yorumlarda bulunduğu esnada konuşmakta zorlanarak duygulu anlar yaşadı.

Yalçındağ: Kararın insani, karşılığı yok

Dava avukatlarından Reyhan Yalçındağ ise, kararın hiç bir şekilde kabul edilebilir olmadığını, kararın insani, vicdani, hukuki hiç bir karşılığının olmadığını ifade ederek, soruşturma dosyasının Diyarbakır Özel Yetkili Savcılıktan Askeri Savcılığa gönderildiği sırada da karara itiraz ettiklerini kaydetti. Kürtlerin bugün 2'inci Roboski'yi yaşadığını belirten Yalçındağ, yargının Kürtler için bağımsız olmadığını söyleyerek, "Başbakan yolsuzluk üzerine gidildiği zaman 'yargı bağımsız' diyor Kürtler söz konusu olunca kimse yargının bağımlı ya da bağımsızlığından bahsetmiyor" dedi. Karara karşı öfkeli olduklarını dile getiren Yalçındağ şöyle devam etti: "Umarız bir an önce bu karardan dönülür. O katiller çıkıp annelerle yüzleşir. Başbakan, Genelkurmay Başkanı'na çıkıp katliamdan kaynaklı teşekkür ediyor. Biz o teşekkürü unutmadık."

Av. Beştaş: Yargılayan ile yargılan bir olunca...

Dava avukatlarından Mesut Beştaş ise, Roboski katliamının soruşturmasının normalde uluslararası mahkemelerde görülmesi gerektiğini ifade ederek, "Yargılayan ile yargılanan bir olunca asil bir kararın çıkmasını beklemek doğru değil. Yargılamanın yapılmaması Kürt yurttaşların vurulmasının mubah olduğunu gösterir nitelikte bir karar. Bu kararın neresinden tutarsanız tutun elinizde kalır" ifadesinde bulundu.

Çelebi: Karar daha vahim sonuçlar doğurabilir

İnsan Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi ise şunları aktardı: "Ordunun direk olarak şüpheli olarak gösterildiği bir olayda onun içinde yer alan bir kurumun soruşturmaya bakması nasıl adil bir karar verebilir. Bu karar daha vahim sonuçlar doğurabilir. Objektif bir şekilde soruşturma yürütülmüş değil ve bu karar hukuken kabul edilebilir değildir. Biz olayın kasten yapıldığını söylüyoruz onlar da katliamdan nasıl kurtulacaklarının yöntemlerini arıyorlar."

Elçi: Kararı Birleşmiş Milletlere taşıyacağız

Diyarbakır Barosu Başkanı ve dava avukatlarından Tahir Elçi, savcılığın vermiş olduğu kararın kendi üst makamlarını koruma amaçlı olduğunu ifade ederek, "Bu kurum tarafından soruşturmanın objektif bir şekilde yürütülmeyeceği baştan beri bilinmektedir. Bu karar aynı zamanda insanlığa karşı işlenen çok ağır bir suçtur" diye belirtti. Elçi, kararı uluslararası mahkemelere ve Birleşmiş Milletlere (BM) kadar taşıyacaklarını ve bir sonuç alıncaya kadar hukuk mücadelesine devam edeceklerini belirtti.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.