BOZDAĞ: 15 TEMMUZ’DAN BU YANA 32 BİN KİŞİ TUTUKLANDI
Adalet Bakanı Bozdağ, 15 Temmuz’dan bu yana 32 bin civarında kişinin tutuklandığını, bin 500 kadar infaz koruma memuru görevden alındığını söyledi. Bakan Bozdağ, Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğu iddialarını ise yalanladı.
28 Eylül 2016 Çarşamba 13:40
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ NTV’nin sorularını yanıtladı.
Bozdağ’ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
Tutuklamalar
“70 bin kişi civarında kişiyle ilgili işlem yapıldı. 32 bin civarında da tutuklama yapıldı ve süreç devam ediyor.
“Yeni tutuklananlar olabileceği gibi, tutuklananlardan adli kontrolle serbest bırakılanlar ya da serbest bırakılanlar olabilir. Yargılamanın nasıl yapılacağı tam olarak belli değil.
Adil Öksüz
“Adil Öksüz MİT ajanı falan değil. Bu bir akıl karıştırma şeyidir. FETÖ terör örgütünün Türkiye kamuoyuna sunduğu bir propagandadır. Onu söyleyen kimse FETÖ tarafından kullanılan bir zavallı.
“Kılıçdaroğlu’na bu bilgiyi getirene getireni araştırması gerekir. Ana muhalefet liderleri de dahil herkesin kendisine gelen bilgileri teyit etmesi lazım.”
“Kılıçdaroğlu’na bilgi vereni FETÖ kullanıyordur. Bu adımlar Türkiye’nin bu yürüyen süreçte başarısız olması için yapılan adımlardır. Adil Öksüz’ün serbest bırakılması herkes gibi benim de kafamda bir soru.
“O gün orada bir sivilin bulunması tutuklanmayla ilgili somut delil açısından kuvvetli bir kanıt. Tutuklamayla ilgili tutanaklarda pek çok ihmal var. Hakimlerde ihmal var, jandarma ve polis tutanaklarında ihmal var.
“Ayrıca HSYK jandarma ve polis için suç duyurusunda bulundu. Bununla ilgili İçişleri Bakanlığı gerekli çalışmaları yapacak kasıt varsa cezalandırılacaklar kasıt yoksa bu Türkiye kamuoyuyla paylaşılacak.”
“Adil Öksüz’ü bütün güvenlik güçleri arıyor. Aynı şekilde ben vatandaşlarımızdan Öksüz’ü görenlerin de güvenlik güçlerine haber vereceğine eminim. Adil Öksüz elbet yakalanacak.
Görevden almalar
“Cezaevlerine ilişkin ilk günden beri gerekli tebdirleri aldık alıyoruz. Şu anda infaz koruma memurları üzerinde bir akıl yürütme yapıyoruz. Şu ana kadar 1500 kadar infaz koruma memuru şüphe nedeniyle görevden el çektirildi.
“FETÖ’yle bağlantısı olabileceğini değerlendirdiğimiz kim varsa gerekli işlemler yapılıyor. Devlet bunlarla ilgili tedbirleri alıyor. Hatta uçakla ve helikopterle bile gelecek saldırılara karşı tedbirler alındı.
“Şu anda Sincan’da ve Silivri’de uçuşa izin verilmiyor. Buralara hava savunma sistemleri kurduk. Aynı şekilde oralarda görevli olan jandarmanın da aldığı görevler var.
“Her türlü tedbir detaylı bir şekilde düşünülüyor. Cezaevlerinin içinde de dışında da her türlü tedbir alınmaktadır, alınmaya devam edilecektir.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru
“Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru imkanı var. Zannediyorsam 2012’den beri bu yol açık. Vatandaşlarımız Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir.
“Bir kanunla FETÖ’den açığa alınan hakimlerin ve savcıların verdiği kararları yeniden yargılamaya açarsak o zaman bir sürü dava birikir.
“AYM’nin kendi hükümleri var ve bireysel başvuruyu yapanlar bu yolla hakkını arayabilir. Anayasa Mahkemesi hak ihlaliyle ilgili karar verirse yeniden yargılama yolu açılabilir.”
Gülen’in iadesi
“Fethullah Gülen’in emir ve talimatıyla TSK içerisindeki Gülen’e bağlı FETÖ mensubu askerler ve onlara eklemlenen askerlerce ve sivillerle darbe teşebbüsü yapıldığına dair kimsenin şüphesi yok. Onda herkes hemfikir.
“Şu anda deliller bu darbe girişiminin Fethullah Gülen emriyle yapıldığı açıktır. Biz daha önceki 4 suçtan iadesini ve acilen tutuklanmasını talep ettik. Aramızdaki iade sözleşmesinin 9. maddesine göre ABD Fethullah Gülen’i tutuklamak zorunda. Tutukladıktan sonra bizden ek belge talep edebilir.
“İkinci olarak biz 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili Ankara’nın verdiği tutuklama kararını da ilettik. Karar acil tutuklanmasını gerektiğini ve gerekçelerini somut bir şekilde ortaya koyuyor.
“ABD Başkan Yardımcısı’yla yaptığımız ikili görüşmede darbe girişimiyle ilgili kendilerine somut deliller gelmeye başladığını ifade etti. Onlar değerlendirmemizin sonucunu 1-2 gün içerisinde ileteceklerini ifade ettiler.
“Fethullah Gülen kullanışlı bir maşa olma vasfını kaybetmiştir. Devlet bütün kurumlarıyla, iktidarıyla muhalefetiyle halk da 79 milyonuyla FETÖ’ye karşı net bir tavra sahiptir. O nedenle ona yönelik yatırım yapmak batan kağıda yatırım yapmaya benzer.
“Türkiye’ye işbirliği, Türkiye’ye yatırım bir teröristle işbirliğinden daha çok kazandırır. Bu hafta ABD Adalet Bakanlığı’ndan bir randevu talebimiz olacak. ABD Adalet Bakanlığı’nın randevu vermesi dahilinde gidip Sayın Bakan’la görüşmeye gidip bu tutuklama talebini gündeme getireceğim.
Rıza Sarraf
“Bir defa Rıza Sarraf hadisesi üzerinde herkesin çok düşünmesi gereken bir davadır. Bir kere Rıza Sarraf Türkiye’den ABD’ye gidiyor, gitti mi götürüldü mü orası belli değil. ABD’ye gidiyor ve orada tutuklanıyor. Orada kefaletle serbest bırakılma talebinde bulunuyor ve reddediliyor.
“Ben bizzat baktım New York Bölge Başsavcısı Pret Bharara’nın yaptığına baktım. FETÖ 17-25 Aralık’ta Türkiye’de yaptığını yapamadığını ABD’de yapmaya çalıştığını görüyoruz. Yargılama metninde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Emine Erdoğan hakkında ifadeler var.
“Yargılanan Rıza Sarraf mı yoksa Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan mı yoksa Emine Erdoğan mı? Yargılama tamamıyla hukuksuz bir zeminde yürütülüyor.
“Orada 17-25 Aralık’ın devamı şeklinde yürüyen bir konu. Sayın Başsavcı’ya o belgeler nerden geldiğini sorduklarında internette her yerde var. Çok basit o belgeler FETÖ tarafından kendisine götürüldü.”
“Davanın hakimi Richard Bermann, Türkiye’de yapılan toplantıya geliyor ve o toplantıda Türkiye’nin hukukunu eleştiriyor ve FETÖ mensuplarının ağzıyla saldırıyor. Onu getirenlerin FETÖ’yle ilişkili olduğu belli.
“Türkiye bu davayı, elbette Türkiye’nin aleyhine yürüyen bu haksız davaya Türkiye olarak karşı duruşumuzu dile getireceğiz.
“Şu anda Türkiye orada sanık olmadığı için direkt bir müdahale yok ama Sayın Sarraf bizim vatandaşımız ve anayasa gereği kendisinin her türlü hakkını gözeteceğiz.”
KHK’lar
“Konuyu ortaya doğru koymak gerekiyor. Anayasa olağanüstü dönemlerde çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler’in iptali için Anayasa Mahkemesi yolunu kapatıyor. Yasa her konuda Kanun Hükmünde Kararname çıkarmasına izin veriyor ve her türlü itiraz yolunu kapatıyor.
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin 90’lardaki Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını gösteriyor. Ama Anayasa Mahkemesi’nin o dönem verdiği kararlar yasaya aykırı. Siz bir adım atıyorsunuz o attığınız adımla ilgili kanunda hüküm var. Onu değiştirmeniz gerekiyorsa o adımı atarsınız.
“Kanunlarda değişiklik yapan konuları Sayın Başbakanımız da açıkladı biz bunları getireceğiz diye. KHK’larla herhangi bir kanunda değişiklik yapıldıysa o kararların Meclis’te yasalaşması için oylama yapılacaktır.”
“İhraçların gelmesine gerek yok çünkü onlar bir defa uygulanmakla tükenen kanun hükmü onların görüşülmesine gerek yok ama diğerlerini görüşeceğiz çünkü onlar OHAL bittikten sonra da uygulanması öngörülen kanunlar o nedenle bunun kararını Meclis verecektir.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.