'BİZ MEHMET ÖCALAN'IN İMRALI'YA GİTMESİNİ DEĞİL, ABDULLAH ÖCALAN'IN BURAYA GELMESİNİ İSTİYORUZ'
Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da gazetecilere açıklamalarda bulundu.
30 Ekim 2012 Salı 15:15
Partisinin E Tipi Kapalı Cezaevi önünde bugün yapmak istediği grup toplantısının engellenmesi üzerine basına açıklamada bulunan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Biz Mehmet Öcalan'ın İmralı'ya gitmesini değil, Abdullah Öcalan'ın buraya gelmesini istiyoruz" dedi.
Gazetecilere açıklamada bulunan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Cezaevinde 12 Eylül dönemindeki baskıları protesto etmek için kendisini yakan Mazlum Doğan'ın direndiğini belirterek, "Mazlum Doğan'ların direniş yaptığı bu cezaevi okul olmayacak Mazlum Doğan'ın anıtı dikilecek" dedi.
''Talep, 'Mehmet Öcalan adaya gitsin'' değil, ''Abdullah Öcalan adadan gelsin''dir
Hükümetin açlık grevi yapanların talepleriyle ilgili somut adım atması gerektiğini ifade eden Demirtaş, ''Talepleri ilk günden beri nettir. Talepleri 'Mehmet Öcalan adaya gitsin' değil, 'Abdullah Öcalan adadan gelsin'dir. Meseleyi ciddi tartışmalıyız. Ortada çocuk oyunu yok. Canlar gidiyor. Her gün insanlar ölüyor.''dedi.
Demirtaş, somut bir öneri yaptıklarını, eş başkanlar olarak İmralı Adası'na gitmek istediklerini dile getirerek, ''Kanun dışı bir talepte bulunmuyoruz. Milletvekili olarak İmralı'ya gitme hakkımız var. Bu bir başlangıç olur. Öcalan ile görüşelim. Kendisinin de bu süreçle ilgili görüşlerini alalım. Adadan döndükten sonra hükümetle görüşelim. Hükümetin yaklaşımlarını öğrenelim. Bu adımları karşılıklı geliştirmeye çalışalım. Ölüm oruçlarını durduracak şey diyalog ve müzakerelerdir. Bunu yapabilirsek, bu mesajı kamuoyuna verebilirsek akan kanı hep beraber durdurabiliriz'' dedi.
'Halen çözüm umudu var'
Halen çözüm umudu bulunduğunu bu nedenle bugünlerin önemli olduğuna işaret eden Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ama bu şekilde davranılmaya devam edilirse, içerideki ölüm oruçlarına duyarsız kalınırsa, korkumuz odur ki dışarıda tek bir kanal bile kalmayacaktır. Bunları Başbakan kendi elleriyle itmiş olacak. Bu nedenle bugünler önemlidir. Bize zorbalık yapıldığı zaman direniş hakkımızı kullanacağız. Bugün okullar boş, kepenkler ve kontaklar kapalı. İşte bu halkın gücüdür. Çözüme çok yakın olduğumuz günlerden, dönemlerden geçiyoruz. Bu işi artık uzatmayacağız. Bu işi yıllara yaymayacağız. Yıllara yaymalarına da izin vermeyeceğiz. Bir 30 yıl daha bunların merhametini bekleyecek bir halk değiliz. Evlatlarımız her gün yitip giderken biz bunların koltukları uğruna yürüttükleri iktidar savaşlarına bu gençleri kurban etmeyeceğiz. Artık hükümetten net bir ses ve cevap bekliyoruz.''
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.