24 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Diyarbakır10°C
  • Ankara3°C
  • İzmir8°C
  • Berlin3°C

BEŞİKÇİ: 'HENDEK YERİNE ANADİL MÜCADELESİ OLMALIYDI'

DİTAM bu kez doğu ve batıdaki STK’ları Ankara’da buluşturdu. Toplantıda konuşan sosyolog yazar İsmail Beşikçi, Kürtlerin hendekler yerine ana dil için mücadele etmeleri halinde, batıdan destek bulabileceklerini söyledi.

Beşikçi: 'Hendek yerine anadil mücadelesi olmalıydı'

21 Mayıs 2017 Pazar 16:17

DİTAM tarafından hayata geçirilen Toplumsal Barış Ağı projesi kapsamında Ankara’da düzenlenen toplantıda, Türkiye’nin doğusu ve batısındaki sivil toplum kuruluşları bir araya geldi. ‘Toplumsal Barış Süreçlerinde Sivil Toplum Örgütlerinin Rolü" adıyla düzenlenen toplantıda Kürt sorununa çözüm arayışları masaya yatırıldı. Çözüm süreci neden sona erdi? Yeni bir sürecin başlaması için neler yapılmalı? gibi konularda görüş alışverişi yapıldı.

Toplantıya katılan isimlerden biri de Kürtlerle ilgili çalışmaları nedeniyle yıllarca hapis yatan sosyolog yazar İsmail Beşikçi’ydi. Beşikçi toplantıdaki konuşmasında, PKK’nin şehir merkezlerinde kazdığı hendeklerle başlayan sürecin yanlış olduğunu vurgu yaptı. Hendek yerine ana dil için mücadelesini öneren Beşikçi; “Bu dönemde Kürtlerin batı kamuoyunun desteğini alması çok önemlidir. Batı kamuoyu Kürtleri nasıl destekler? Kürdistan’ı nasıl destekler? Örneğin hendek mücadelesi olduğu zaman batı bunu desteklemez ama dilinden dolayı Kürtlüklerinden dolayı baskıyla karşılaşıyorsa o zaman batı kamuoyu destekler, böyle bir desteğin alınmasında büyük yarar var” dedi.

670-147.jpg

Toplantının ardından Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Beşikçi, silahların yerini siyasete bırakması gerektiğini söyledi. Kürtler'in Amerika ve İsrail ile iyi ilişkiler kurması gerektiğini savunan Beşikçi, “HDP 7 Haziran seçimlerinden TBMM’de 80 milletvekili kazanmıştı. Bu aşamadan sonra gerilla mücadelesinin geri planda kalması, siyasi mücadelenin öne çıkması gerekiyordu. Artık HDP’nin meclis grubunun önde kalması, gerillanın geride durması gerekirdi. Mücadelenin siyasal mücadele şeklinde sürmesi gerekir. Eğer ana dil mücadelesi olsaydı, daha kitlesel destek alırlardı. Ana dilde konuşmaktan dolayı savcılıkta ya da mahkemede gerginlik olduğu zaman, savcılık ve emniyet birimlerinin önünde halk toplanıp başkanlarının tutumlarını savunurdu, daha kitlesel olurdu. Mücadele böyle yürüseydi daha çok başarı olurdu, yıkım olmazdı” diye konuştu.

Beşikçi, yeni bir çözüm sürecinin başlatılması gerektiğine de dikkat çekti. (Amerika'nın Sesi)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.