BEKAROĞLU: AKP İMHA POLİTİKASI İZLİYOR
Bekaroğlu, ”Türk-Kürt barışının” kaçınılmaz olduğunu ancak, AKP iktidarının bugün uyguladığı politikaların, çözüme yönelik değil, direkt ”imhaya yönelik” olduğunu söyledi.
14 Ocak 2012 Cumartesi 10:57
HAS Parti İstanbul İl Başkanı Prof. Mehmet Bekaroğlu, ”Türk-Kürt barışının” kaçınılmaz olduğunu ancak, AKP iktidarının bugün uyguladığı politikaların, çözüme yönelik değil, direkt ”imhaya yönelik” olduğunu söyledi. Devlet ve AKP içerisinde Kürt sorunun siyasal çözümünden yana olan grupların varlığını bildiğini söyleyen Bekaroğlu, ”Gülen Cemaati'nin AKP içerisinde imhacı politikaları savunan şahinleri desteklediğini” ifade etti.
Muhalifgazete internet sitesine konuşan Bekaroğlu, AKP Hükümeti'nin, Kürt sorununda imhaya yönelik bir politika izlediğini belirterek, ”Siyaset yapmalarını, konuşmalarını, örgütün hareket etmesini engelleyecek bir politika uyguluyorlar. Eskiden, bir yerde örgüt mensubu görüldüğünde hareket etmesi beklenirdi, şimdi öyle değil, görüldüğü yerde, imha edilmesi amaç oldu. Bunun için, çok gelişmiş silahlarda kullanılarak, sert ve netice alıcı bir güvenlik operasyonunu benimsediler” diye konuştu.
Buna bağlı olarak KCK operasyonlarının da Kürtler'le diyaloğun yolunu kapadığına, Kürtler'in sisteme güvenini yitirmesine sebep olduğuna dikkat çeken Bekaroğlu şunları söyledi: ”Bu bir yandan da yargı yolu ile yapılıyor. KCK tutuklamaları işte, bu ne perhiz ne lahana turşusu. Sen, barış yapacaksan kimle yapacaksın? Kimle oturup konuşacaksın? Bunun, psikolojik altyapısı nasıl olacak? Diyarbakır’daki, Hakkâri’deki, Van’daki, Uludere’deki insan, nasıl güvenecek sana? Seçtiği adamı, parti yöneticisini, herkesi tutukluyorsun nasıl olacak? Daha da ileri gidiyorsun, şiir yazanı bile tutuklayacağım diyorsun, bundan ne çıkaracaksın?”
GÜLEN CEMAATİ ŞAHİNLERLE BİRLİKTE
Bir yandan da, hem hükümetin içinde hem de devletin içinde farklı kanatlar olduğuna dikkat çeken Bekaroğlu, ”Çok iyi biliyorum, AK Parti’nin içinde, gerçekten Kürt meselesinin, gerçek muhatapları ile konuşularak çözülmesini, arkasından örgütün, silah bırakması ve siyasete dönmesi için gerekli olanın yapılmasını, isteyenler var. Bunlara, güvercinler diyelim. Öbür tarafta, hükümetin içinde, şahin olanlarda var. Onlarda, ne verirsen daha fazlasını isteyecekler, dolayısıyla, ezmek lazım, terörle mücadele ile birlikte bu işi götürmek gerekiyor diyen şahinler de var” diye konuştu.
Bekaroğlu, Gülen Cemaati'nin bu şahinleri desteklediğini belirterek şunları söyledi:
”Tabi şuanda Hükümetin içinde şahinler önde. Bunu bazı kesimler de destekliyor, mesela cemaat, Fetullah Gülen çevresi. Onların da, hem basın yayında hem de bürokraside etkili oldukları söyleniyor. Onlar da, gazetelerinde, televizyonlarında bu politikayı destekliyorlar. Zaten, hükümet yanlısı diğer gazeteler de aynı şeyi söylüyor. Hürriyet Gazetesi bile Ertuğrul Özkök bile Başbakan’ı destekliyor, duruma bir de buradan bakmak lazım. Düğün değil bayram değil, Ertuğrul Özkök beni niye öptü demesi gerekir Başbakanın.”
Savaş halinin uzamasının hem Kürtler'e hem de Türkler'e kaybettirdiğini ifade eden Bekaroğlu, ”barışın da çok yakın olduğunu” vurgulayarak şöyle dedi:
”Türkiye, barışa her zamankinden daha yakın. Türkler ve Kürtler, birbirini öldürerek bir yere gidemeyeceklerini gördü. Türkiye, uzun süredir ismi konulamamış bir savaş yaşıyor. Artık bunun, savaş olduğunu söylemekte bir sakınca yok. En son, PKK ile MİT’in görüşmesi, basına sızdı. Bundan beş yıl öce olsa, Türkiye’de kıyamet kopacağı varsayılırdı, hükümetin gideceği düşünülürdü. Nitekim muhalefet de böyle atladı bu işin üstüne ama öyle olmadı. Özellikle Türkler, hiç de öyle bir tepki göstermediler. Niye? Çünkü çözüm aranıyor, savaş bitecek dendiği için. Evet, şehit aileleri var ama milyonlarca da çocuğu askere gidecek ve şehit olabilecek aile var. Doğu’daki insanlarda çok yakın, barışı, arzu ediyor herkes.
Belki, taraflar müzakerelerde, masaya otururken, bir takım avantajlar elde etmek istiyorlar. Ama netice itibariyle zaman uzadıkça, Türkler de Kürtler de kaybediyor. Bu barışın biran evvel yapılması gerekiyor. Birinin, birini yenmesi ile barış yapılmaz. Gerçekten, Kürtlerin, bugüne kadar verdiği mücadeleyi anlamlandıracak, taleplerini karşılayacak, Türklerin de Kürtlerin de kabul edeceği bir barış yakındır bence.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.