BEDAVA DİYE HERKES ACİLE AKIN ETTİ
Bedava olduğu için bir yılda 80 milyon kişi acile başvurunca durumu gerçekten acil olanlar mağdur oldu.
31 Ocak 2011 Pazartesi 19:39
Katkı payı alınmaması ve bekleme süresinin "sıfıra inmesi", 'çok da acil olmayan' hastaları da acil servislere yöneltti. Grip olanlar bile poliklinik yerine acil servise koşunca acilde tedavi edilen hasta sayısı, bir yılda 80 milyonu buldu. Bu yoğunluk, gerçekten de ölüm kalım savaşı veren hastaları zor durumda bıraktı.
Bu tablo üzerine Sağlık Bakanlığı da harekete geçti. Acil vakaların uluslararası tanımı, "24 saatte müdahale edilmediği zaman ölüme sebebiyet veren vaka" şeklinde... Fakat Türkiye'de son dönemde bu tanımlamanın dışına çıkıldı. 12 liralık katkı payını ödemek istemeyen vatandaş, acil servisleri doldurdu. Üstüne bir de son dönemde patlayan grip salgını eklenince, acil servislerde kriz çıktı. Hatta doktorlar, "acil" teşhisi koymadığında vatandaş tepki göstermeye başladı. Böylelikle gerçekten de durumu acil olan hastalar hizmet alamaz hale geldi.
İKİ ETKEN: PARA VE ZAMAN
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan da, acil servislerdeki sorunu çözmek için bilim adamlarını bir araya getirerek, profesyonel bir çalışma başlattı. Şencan, bu çalışmayı şöyle açıkladı: "Devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerine yılda 250 milyon hasta geliyor. 250 milyon hastanın yüzde 30'u acil servislere gidiyor. Bu da 80 milyon hasta demek. Bu rakam dünya ortalamasının çok üstünde. Bu başvurular, gerçekten acil müdahale gereken hastanın hayatını tehlikeye sokuyor. Acil servislere niçin çok fazla ilgi olduğu konusunda iki hipotez geliştirdik. Birincisi vatandaş, sıfır bekleme süresi olduğu için bu servisleri tercih ediyor. İkincisi ise acile gelen hastadan 12 liralık katkı payı alınmayışı."
AİLE HEKİMLERİNE GECE MESAİSİ
Acil servislerdeki hasta sayısını azaltmak için alınacak önlemleri de sıralayan Şencan, "Özellikle büyükşehirlerde çalıştıkları için gündüz hastaneye gidemeyenler için akşam poliklikleri uygulamasını artıracağız. Ayrıca aile hekimlerine sadece mesai saatlerinde değil, gece de ulaşılabilecek. Gece saat 20.00'de de aile hekimine gidilebilecek. Belki böylelikle acile başvuran hasta sayısını azaltabileceğiz" dedi. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seracettin Çom da, "Hastalar aile hekimlerine telefonla dahi ulaşabilirler. Aile hekimi onları polikliniğe gönderiyorsa, acil servis yerine mutlaka polikliniğe gidip muayene olmalılar" dedi.
GELENLERİN YÜZDE 60'I ACİL DEĞİL
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Özgür Yiğit: Hastanemizin acil servisine günde 600 kişi geliyor. Bunun yüzde 60'ı 12 liralık fark ödememek için acili seçenlerden oluşuyor.
Özel Lokman Hekim Hastaneleri Genel Müdürü İrfan Güvendi: Acil hasta olmadığı halde 12 liralık katkı payını vermek istemediği için acil servisi tercih eden vatandaşlar yoğunluk yaratıyor. Ve acil hastaya müdahale zorlaşıyor.
Gazi Üniversitesi Gazi Hastanesi Acil Servis Uzmanları: Son zamanlarda patlak veren grip salgını ve acil serviste katkı payı alınmamasını sağlayan genelge sonrası acil servislerde yoğunluk arttı. Acil servisler tıkandı.
Ayakta tedavi 'yeşil' kalp krizi ise 'kırmızı' vaka
Hastaların acildeki yoğunluktan mağdur olmamaları için kısa vadeli önlemler aldıklarını söyleyen İrfan Şencan şunları anlattı: "Kapasitesi genişletilmiş olmasına rağmen acil servisler çok kalabalık. Bu da önemli vakaların hekimin gözünden kaçmasına yol açabiliyor. Hekim. hastayı muayene etmeden 'Sen acil vaka değilsin' diyemez. Önce muayene ediyor.
Hastanın mağdur olmaması açısından yeşil, sarı ve kırmızı vaka uygulaması başlattık. Bu uygulama yoğunluğu azaltmadı belki ama gerçekten acil hastaya ulaşmamızı kolaylaştırdı. Ayakta tedavi edilecek hasta yeşil, tetkik istenen hasta sarı, kalp krizi ya da trafik kazası sonucu gelen ağır hasta ise kırmızı vaka olarak tanımlıyor."
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.