BDP TUNCEL HAKKINDAKİ KARARI KINADI

BDP Eş Genel Başkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş, HDP Eşbaşkanı ve İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel hakkında Yargıtay tarafından onanan hapis cezasını kınadı ve "demokratik siyaset hakkına bir saldırıdır" dedi.

Yazılı bir açıklama yapan BDP Eş Genel Başkanları, "Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili Sayın Sebahat Tuncel hakkındaki hukuki dayanağı olmayan hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmış olması siyasi bir karardır" diye belirtti.

"Sayın Tuncel’e ceza verilmesine gerekçe gösterilen suç konusu tamamen düşünce ve demokratik siyaset özgürlüğü kapsamındadır" diyen BDP, şunları ifade etti:

"Halkın seçilmiş temsilcisi hakkında verilen bu haksız ve hukuksuz kararı bozması gereken Yargıtay’ın tam tersine onama yoluna gitmiş olması, demokratik siyaset hakkına yönelik bir saldırıdır.

Sayın Tuncel bir kadın siyasetçidir. Verilen karar bu yönüyle aynı zamanda kadının demokratik siyaset içerisindeki rolüne yönelik de bir saldırı olarak ortaya çıkmaktadır.

Siyaset alanına müdahale niteliği taşıyan bu kararlar sadece yargıyla sınırlı değildir. Bu kararların alınmasında Terörle Mücadele Kanunu’na, düşünce örgütlenme ve siyaset özgürlüğü önünde engel teşkil eden TCK’ya sahip çıkan, her defasında Kürt siyasetçileri hedef göstererek yargıyı göreve çağıran siyasi iktidarın tutumu da teşvik edici olmuştur.

Roboski katliamının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen tek bir sorumludan hukuk önünde hesap soramayan yargının, konu muhalif demokratik siyasetçiler olunca cezalar yağdırması, dava üstüne davalar açması, halen tutuklu milletvekillerini ve siyasetçileri serbest bırakmaması, bu ülkedeki hukuksuzluğun, adaletsizliğin, çifte standardın en açık göstergesidir.

Ne yazık ki bu tür kararlar nedeniyle adalete ve hukuka olan güven giderek yok olmaktadır. Sayın Tuncel hakkında verilen bu kararı hukuki ve meşru bulmuyoruz, kınıyoruz.

Demokratik kamuoyu ve halkımız bilmelidir ki; demokratik siyaset hakkını engellemeye yönelik bu tür hukuk dışı kararlar ve baskılar karşısında sessiz kalmayacağız, demokratik zeminde mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu noktada tüm demokrasi güçlerini de duyarlı olmaya ve ortak tavır almaya çağırıyoruz."