BDP MİLLETVEKİLLERİNİ KİM DİNLEDİ?
BDP'li milletvekillerinin cep telefonunu kim, hangi mahkeme kararı ile dinledi? Cüneyt Özdemir yazdı...
20 Nisan 2012 Cuma 20:19
BDP'li milletvekillerinin cep telefonunu kim, hangi mahkeme kararı ile dinledi? Eğer dinlemediyse İçişleri Bakanı'nın bu konuşmalardan haberi nasıl oldu?
İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin’in içindeki o ‘şakacı’ tarafı ilk keşfedenlerden biri de benim sanırım. Yaptığı bir açıklamayı bu sütunlarda uzun uzun anlamaya çalışmış, başaramamıştım. Geçen zaman içinde sağ olsun Sayın Şahin espri yeteneğini bize doya doya gösterdi. Biz de güldük eğlendik. Hatta gülmeye devam ediyoruz. Türk siyasetinde her zaman böyle sürpriz isimler karşımıza çıkmıyor. Bu yüzden çıkınca hafızalardan kolay kolay silinmiyor. Bir zamanlar Başbakanlık koltuğuna kadar yükselen Yıldırım Akbulut fıkraları ya da Kültür Bakanlığı yapan Atilla Koç gibi ‘renkli’ örnekleri unutmak kolay değil. İdris Naim Şahin AK Parti’nin milliyetçi damarını temsil ediyor. Bugün pek çok kişi ‘Hepiniz P.çsiniz’ pankartlarının taşındığı o malum mitinge katılan İdris Naim Şahin’i eleştirirken ben Sayın Şahin’in oraya tam da bu pankartların önünde konuşacağını bilerek gittiğine inananlardanım. AK Parti sadece mütedeyyinlerin değil milliyetçi kesimin de oylarına talip, unutmayalım.
Bugün yeniden İçişleri Bakanı’nı bu köşeye konuk etmemizin nedeni meşhur “Seviyorsan takla at” muhabbeti ya da işsiz vatandaşımızı 5 işçinin ölümünü görmek üzere gittiği gezide oynatması değil. Politik doğruculuk penceresinden bakıp “Bu kadar da olmaz” deyip cık cıklamaktan başka yapacak bir şeyimiz yok.
Oysa İçişleri Bakanı’nın, hakkındaki gensoru önergesi tartışılırken ağzından kaçırdığı bir itiraf yakın dönem Türk siyasetinin en önemli skandalıdır. Siyaset, gazeteci ya da Bodrum’daki balıkçı üçgeni içinde kalan herkesin telefonlarının o ya da bu şekilde dinlendiğinden emin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu yüzden telefonda konuştuğumuz tapeleri iddianame eklerinde görmeye alıştık. Bir nevi toplum olarak bu konuda şerbetlendik.
Skandal olan kısmı bu değil zaten. Hâlâ bilmeyenler için hatırlatalım; İdris Naim Şahin TBMM kürsüsünden ‘BDP’li milletvekillerinin telefonda konuşurken kendi aralarında Nevruz kutlamalarının yasaklanmasından memnun olduğunu söylediklerini’ iddia etti. Yani devlet, milletvekillerinin kendi aralarında yaptığı telefon konuşmalarını dinlemiş ve İçişleri Bakanı’na iletmiş, o da bunu Meclis kürsüsünde söylemekten çekinmiyor. Hatta siyasi olarak kendini savunmak için bu dinleme kayıtlarını kullanıyor. İşte skandal olan kısım burası. Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde bu tür bir dinleme, siyasi skandal ve suçtur. Bunu resmi olarak yapmak bir nevi Törkiş Watergate’tir. Bu bakanın diğer icraatları ve esprileri gibi gülüp geçilecek bir konu değil. Daha ciddi bir şekilde bu konuyu tartışmamız gerekiyor. Tartışma için ilk olarak şu soruya resmi bir cevap bulmalıyız. BDP’li milletvekillerinin cep telefonunu kim, hangi mahkeme kararı ile dinledi? Eğer dinlemediyse İçişleri Bakanı’nın bu konuşmalardan haberi nasıl oldu?
Bu sadece BDP’lilerin mağdur olduğu ve onları ilgilendiren bir konu da değil. Tüm siyasi sistemin dibine dinamit koyacak kadar önemli bir iddia.
Üstelik, gülünecek bir yanı da yok!
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.