22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır7°C
  • Ankara12°C
  • İzmir15°C
  • Berlin2°C

BAYKAL'IN TALEBİNİ "AHLAKSIZ" BULDU

Erdoğan, Kürt açılımı konusundaki randevu talebine "kamera şartıyla evet" diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a, "Bu ahlaksıklıktır" yanıtını verdi.

Baykal'ın talebini "ahlaksız" buldu

20 Ekim 2009 Salı 12:12

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt açılımı konusundaki randevu talebine "kamera şartıyla evet" diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a, "Bu ahlaksızlıktır" yanıtını verdi ve teklifini geri çekti. Başbakan, PKK'lıların dönüşü ve serbest bırakılmalarını da "umut verici" ve "sevindirici" buldu.

Parti grup toplantısında Baykal'a cevap veren Erdoğan, "Gerekirse not tutucu da olur ama biri bizi gözetliyor mantığı içinde kameraların kurulmasını anlamak mümkün değil. Bu bahane üretmek, ipe un sermek. Gidip Sayın Baykal'ın beynini yıkayacak değiliz, hipnotize edecek değiliz, büyü, sihir yapacak değiliz, öyle bir kabiliyetimiz de yok zaten. Her konuda anlaşmayı beklemiyoruz zaten; önkabuller ortada. Ama biz demokrasinin gereğini yapalım istedik" dedi.

Erdoğan, "Baykal madem bu kadar kamera meraklısı, odasını açsın, 24 saat kameralar çeksin" dedi.

Başbakan, "Sayın Baykal acaba bugüne kadar tüm ikili grüşmelerini kameralar önümde mi yapıyor? Sayın Baykal acaba bu birebir görüşmelerinin dışında görüşmeler yapmadı mı?" diye sordu.

Başbakan, "Şu ifadeye bak: Kapalı kapılar ardından görüşme yapamayız. Sizin kapılarınız hep açık mı duruyor Sayın Baykal" dedi.

Erdoğan, "Sayın Baykal madem ki kameraları çok arzu ediyorsun, biz bunu Meclis'e getiriyoruz. Orada 3-4 kamera var. Eğer sen çıkar orada konuşursan ben de çıkar orada konuşurum. Ama sen konuşmazsan, ilgili milletvekili arkadaşlarım milletimin karşısında açık seçik yapacak. Bu vesileyle 'sağ olasın belki bir çayını içerdik. O çayından mahrum olduk. Teşekkür ederim' deyip, kesinlikle ben de oraya gitmiyorum" dedi.

"İki defa karşılık beklemeden genel merkezlerini ziyaret ettim. Mutlak manada uzlaşma aramıyorum zaten ben" diyen Başbakan, "Demokraside olmazsa olmaz şart değildir mutabakat. Biz geliriz görüşlerimizi anlatırız, sizi dinleriz istişare ederiz, mutabakata biraz daha yaklaşmış olmak için çalışırız. Ancak usul üzerinde bile Sayın Baykal ın kaçtığını görüyorsunuz" ifadesini kullandı.

Erdoğan, Baykal'a ayrıca, "Sanki milletten birşeyler kaçırılıyor hissini vermek, bu propaganda ile siyaset yapmak kime ne fayda sağlar?" sorusunu yöneltti.

"Biz hiçbirşeyi milletimizden gizlemedik, saklamadık, böyle birşeyi de düşünmüyoruz" diyen Erdoğan, "Ama görüyoruz ki Sayın Baykal böyle birşeye açık değil" şeklinde konuştu.

Açılım süreci ve PKK'lıların gelişi

Erdoğan, Mahmur ve Kandil'deki 34 PKK'lının geri dönüşüyle ilgili olarak da, "Umutlanmamak mümkün mü?" dedi.

Erdoğan, bazılarının serbest bırakılmasını da olumlu ve sevindirici bulduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan demokratik açılım süreciyle birlikte son 3 aydır herkesin çözüme yönelik beklenti içine girdiğini vurguladı, "Habur'daki gelişmeler bir umuttur. Türkiye'de iyi şeyler oluyor. Umut verici gelişmeler oluyor. Tabii nereden baktığınız ve bakacağınız da önemli. Ama birileri bunun dışında kalıyor" dedi.

"Aklıselimle, sabırla, kararlılıkla adım adım sorunları çözüme kavuşturmanın gayreti içindeyiz" diyen Başbakan "Ancak tecrübelerimiz bize şunu gösteriyor. Özellikle terörle mücadelede ne zaman olumlu bir adım atılsa, ne zaman milli mutabakat gündeme gelse bunun için anlamlı bir adım atılsa, bundan nemalanan bazı karanlık çevreler o zaman tutuşuyor ve bu mihrtaklar hemen bir provokasyon tezgahlamaya çalışıyor" şeklinde konuştu.

Başbakan sözlerine şöyle devam etti:

"Bunu özellilkle son 30 yıl içerisinde çok yaşadık, çok gördük. Bunlar rantı kendileri için benimserler ama istikrarı asla. Bunlar kargaşadan, kaostan, terörden nemalanırlar. Hala bu sürece gölge düşürme ve bunun altında birşeyler arama gayreti içinde olanlar var.Neden bu coşkuyu, umudu milletle paylaşmıyorsunuz?"

Başbakan konuşmasında isim vermeden anamuhalefet CHP'ye de şu sözlerle seslendi:

"1989 da 1991'de raporları hazırladınız. Bugüne oranla çok daha ileri öneriler getirdiniz. Peki bugün sizi sürecin dışında kalmaya sevk eden, geçmişinizle tam tersi bir yöne sevk eden nedir? Biz tek başımıza da kalsak inşallah bu süreci sona erdirmeye çalışacağız. Tek başımıza da kalsak milletimizin desteği arkamızda olduğu sürece sonuna kadar gideceğiz. Herhalde bu partiler bu işi partilerüstü bir mesele olarak görmüyor. Ancak biz bu işi partilerüstü bir mesele olarak görüyoruz. Yeter ki ülkemiz kazansın, yeter ki milletimiz kazansın. Umuyorum ki CHP Genel Başkanı bahaneer üretmekten, kapıları kapalı tutmaktan vazgeçer"

"Süreç İmralı'dan yönetilmiyor"

Erdoğan, "Bildiğiniz gibi dün 34 kişi sınırı geçti ve sabah saatlerinde 29u ilgili yasalarımız çerçevesince bırakıldı. Bunu son derece olumlu ve sevindirici bir gelişme olarak görüyoruz. Şu anda yargı diğer 5'iyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor" dedi.

Başbakan, bazı medya gruplarının bu sürecin İmralı'ndan yönetildiği mahiyetinde ifadekler kullandıklarına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben tabi o medya mensuplarını uyarmak istiyorum. Adama sorarlar acaba 11-12 yıldır orada değil miydi? Niçin böyle bir adım atılmadı? Bu bir demokratik açılım süreci olarak atılmış bir adımdır. Bu bir kardeşlik projesinin gereği olarak atılmış bir adımdır. Biz bu ülkede Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle biriz, beraberiz. Biz tek millet olduğumuzu söylemedik mi ve ayyıldızlı bayrağımızla tek bayrak olduğumuzu söylemedik mi? Bu konuda problemi olmayanlarla zaten beraber yürüdük biz bu yollarda diyeceğiz.

Ben gerek dağdakilere gerek Mahmur'da olanlara gerek Avrupa'da olanlara çağrımızı yineliyorum: Vakit yitirmeden ülkelerine dönmelerine tavsiye ederim. Bu olayı siyasi şova dönüştürenlere de lütfen sorumlu davranın diyorum. Ama gerginlikle, tahrikle, sorumsuz açıklamarla bu sürece katkı sağlanmaz, sürece zarar verilir. Bu işi arzu edenler olduğu gibi arzu etmeyenlerin olduğunu da bilmelidirler. Popülist şovlarla başka yerlere çekmek çözümü zorlaştırmaktan başka birşeye hizmet etmez"

DTP'yi eleştirdi

Başbakan konuşmasında isim vermeden DTP'yi de şu sözlerle eleştirdi:
"Legal bir örgütün yöneticisi illegal bir örgütün yöneticisi adına konuşmamalıdır, konuşamaz. Biz legal örgütle konuşmaya hazırız ancak illegal bir örgütle görüşmeye asla. Bunu hep söyledik. Bu yaklaşımımızın karşılık bulmasını temenni ederim"

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.