BAYDEMİR: KÜRT KENTLERİ EN YOKSUL
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, “Yoksulluğun en derin olduğu 21 ilden 18’i Kürt nüfusun yoğunlukta olduğu kentlerdir.
15 Temmuz 2013 Pazartesi 10:20
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, bunu kimse iklim koşulları ya da sarp coğrafya ile izah etmeye kalkmasın. Fırat ve Dicle’nin suladığı Mezopotamya, en zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahiptir” dedi.
Sarmaşık Derneği, Urfa Çağrıcılar Grubu’nun organizasyonunda Urfa Harran Oteli’nde forum düzenledi. BDP Urfa Milletvekili İbrahim Binici, Urfa’daki 500 bin mevsimlik tarım işçisinin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, reva görülen bu yaşamın kader olmadığını ve sosyal politikalar ile aşılabileceğini belirtti.
Daha sonra konuşan Osman Baydemir, Kürt coğrafyasındaki yoksulluğun nedeninin cumhuriyet tarihi boyunca uygulanan iki temel politika olduğunu belirtti. Yoksullukla mücadele ve sosyal politikaları üretmek için nedenlerinin bilinmesi gerektiğini kaydeden Baydemir, “Türkiye OECD ülkeleri arasında bölgeler arası farklılığın en yüksek olduğu ülkedir. Yoksulluğun en derin olduğu 21 ilden 18’i Kürt nüfusun yoğunlukta olduğu kentlerdir. Bunu kimse iklim koşulları ya da sarp coğrafya ile izah etmeye kalkmasın. Coğrafyamız yani Fırat ve Dicle’nin suladığı Mezopotamya ülkenin en zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahiptir. Güneşi ve suyu ile altın hilal ismini almış, tarihsel birikimi ile insanlığını çıkışına ve sıçramalar yapmasına olanak sağlamış coğrafyamız nasıl oldu da böyle yoksullaştı? 1925’te sanayi kenti olan Diyarbakır, 2005’te sanayi yoksulu olmuştur. 1925’teki sanayi kuruluşu sayısı 2005’te kinden daha fazladır. 80 yıl boyunca bir kent üretmesin diye derin dondurucuya bırakılmıştır” dedi.
Yoksulluğun nedeni
Bu tablonun iki temel nedeni olduğunu ifade eden Baydemir, şunları dile getirdi: “Birinci uygulanan ekonomik politikalardır. Bu da yoksullaştırma, muhtaç bırakma politikasıdır. İkincisi ise inkar ve imhanın yaratmış olduğu isyan ve çatışma ortamıdır. Yoksulluk bu iki politikanın sonucudur. Yoksullukla mücadele için bu iki sürecin değişmesi gerekiyor. Birincisi çatışmadan, barışa geçmemiz gerekiyor. İkincisi ise negatif ekonomik politikalardan pozitif ayrımcılık ve desteğin sunulduğu ekonomik politikalara geçmemiz gerekiyor.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.