BAŞBAKAN MÜBAREK'E SESLENDİ!
Erdoğan, AK Parti TBMM Grubu'ndaki konuşmasında Mısır'daki olayları değerlendirerek Hüsnü Mübarek'e seslendi. Erdoğan, şunları söyledi:
01 Şubat 2011 Salı 12:28
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grubu'ndaki konuşmasında Mısır'daki olayları değerlendirerek Hüsnü Mübarek'e seslendi. Erdoğan, şunları söyledi:
"AK Parti'nin varlık sebebi milli iradeye ve demokrasiye güç vermektir, hukukun üstünlüğünü hakim kılmaktır, hak ve özgürlükleri en geniş anlamda hayata geçirmektir. Dünyanın her yerinde hiç korkmadan mazlumun yanında, mağdurun yanında olmuş, her zaman statükonun, baskı ve zulmün karşısında cephe almıştır.
Biz bugüne kadar hep dik durduk ama dikleşmedik. Hiçbir zaman da dikleşmeyeceğiz. Bizim politikamızı birkaç tane entelektüel veya birkaç tane köşe yazarı şekillendiremez. Hiçbir yerden icazet alarak bu yolda yürümüyoruz. Bizim icazetimizin temelinde halk vardır. Türkiye bölgede bütün taşları yerinden oynatacak, tarihin akışını değiştirecek roller oynuyor. Şahsiyetli bir dış politika izliyoruz, katile katil diyen Türkiye tabuları yıkmaktadır. Türkiye bölgesinde barışın, istikrarın, huzurun olduğu kadar demokrasinin, evrensel hukukun hakim olması için güçlü bir irade ortaya koymaktadır. Kendimiz için istediğimizi diğer kardeşlerimiz için de isteyen bir anlayışın temsilcisiyiz. Kardeş halkların istikrarsızlık yaşamaması için, kardeş kavgasına sürüklenmemesi için elimizden gelen çabayı sarf ettik. İçindeki sorunları çözemeeyen, iç karışıklıklardan kurtulamayan, kendi arasında uzlaşı sağlayamayan ülkeler aydınlık bir geleceğe ulaşamazlar. Dışarıdaki menfaatlerini de koruyamazlar. Onun için Filistin'de ulusal uzlaşı çağrısı yaptık. Irak'ta demorkatik mutabakatın sağlanması için gayret gösterdik.
Halkın demokratik taleplerine hiçbir iktidar duyarsız yaklaşamaz. Türkiye'de de demokrasi özlemi 1950'de 'yeter söz milletin' haykırışıyla yankılanmıştır. TC demokratik sistemi halkın büyük özlemiyle hayata geçirmiştir. Cumhuriyetimiz her geçen gün daha ileri demorkasiye doğru yol almaktadır. Demorkatik yönetimin hakim olması uzun soluklu bir süreç ister. Halka gözünü, gönlünü, kulağını, kapatan yönetimler bilesiniz ki uzun ömürlü olamazlar. Halkın hiçbir özlemi, haykırışı, çağrısı karşılıksız kalmaz. Halka rağmen hiçbir iktidar ayakta duramaz. Devlet halk içindir, halkın desteğiyle anlam kazanır. Temel felsefemiz insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışına dayanır. Kendimiz için ne istiyorsak dostlarımız için de aynısını istiyoruz. Kendimiz için demorkasi, refah, adalet, özgürlük istiyorsak; kardeş halklar için de aynısını istiyoruz. Kendimiz için nasıl huzur, güvenlik, istikrar, kalkınma, birlik, bütünlük istiyorsak kardeş ülkeler için de aynısını istiyoruz.
Mısır Devlet Başkanı Sayın Hüsnü Mübarek'e çok samimi bir tavsiyede bulunmak istiyorum... Bizler insanız, bizler faniyiz, kalıcı değiliz. Her birimiz ölecek ve geride bıraktıklarımzdan dolayı sorgulanacağız müslümanlar olarak. Hepimizin gideceği yer iki metreküp çukurdur. Hepimiz gelip geçiciyiz, baki olan gökkubbe altında hoş bir seda bırakmaktır, saygıyla anılmaktır, rahmetle yadedilmektir. Bizler halk için varız, halkımız için bu görevleri yapıyoruz. Yarın öldüğümüzde hoca efendi gelip 'Cumhurbaşkanı niyetine, başkan niyetine, başbakan niyetine, trilyarder niyetine' demeyecek. 'Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine' diyecek.
Seninle beraber gelen, sadece kefen olacak, başka bir şey gelmeyecek. Öyleyse o kefenin kadrini, kıymetini bilelim. Hem vicdanımızın sesine hem de halkımızın sesine, onların ya hayır duasına veya bedduasına hazır olalım. Onun için diyorum ki; halkın haykırışına, son derece insani taleplerine kulak verin, kulak verelim. Halktan gelen değişim arzsusunu hiç tereddüt etmeden karşılayın.
İstismarcıların, kirli odakların Mısır üzerine karanlık senaryoları olan kesimlerin inisiyatif almasına fırsat vermeden önce siz adım atın. Halkı tatmin edecek adımlar atın. Bugünün dünyasında özgürlükler artık ertelenemez, gözardı edilemez. Aylarca süren seçimlerin adı demokrasi olmaz, 24 saatte biz seçim bitiriyoruz. Bizim temennimiz bu olayların büyük acılara sebep olmadan bir an önce son bulması, halkın meşru ve makul taleplerinin karşılanmasıdır.
Mısır bir medeniyet, tarih, kültür zenginlikleriyle dolu bir ülkedir. Bütün bu direniş sürecinde silahtan uzak durun ama tarihinize de kültürünüzü de sahip çıkın. Yara aldırmayın buna. Sadece özgürlüklere sahip olmanın haysiyetli mücdelesini verin. Bu sizin en demokratik hakkınızdır, bu insani bir haktır.
"Mısır'da ister asker, ister polis, isterse sivil olsun bir tek canın yitip gitmesi bizim, Türk milletinin canından can kopmasıdır. Mısır'da bir kişinin dahi burnu kanasın istemiyoruz. Halkın da iktidarın da böyle bir sorumluluk anlayışı içinde, bölge halklarına yaraşan bir vakar içinde Mısır'da her kesimi tatmin edecek özgürlükleri en ileri standartlara taşıyacak bir değişimi omuzlaması en büyük arzumuzdur. Kardeş Mısır ve Tunus halkının yanında durmaya, hüzünleri olduğu kadar sevinçleri ve umutları da paylaşmaya devam edeceğiz. Türkiye olarak reformların hayata geçmesi, sükunetin bir an önce sağlanması, birlik ve bütünlüğün kesinlikle bozulmaması en büyük arzumuzdur.
Bu kritik süreçte Türkiye, Tunus'un ve Tunus halkının da yanında olacaktır."
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.