BAŞBAKAN CHP'Yİ TENEKEYE BENZETTİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısına Zongudak'ta meydana gelen kazayı ele alarak başladı. Erdoğan kazanın mesleğin bir kaderi olduğunu iddia ederek taşeron firma eleştirilerini de ele aldı.

Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in 27 ölüm yıldönümü nedeniyle konuşmasında şairin bir şiirini okudu:

Gideriz nur yolu izde gideriz,
Taş bağırda, sular dizde gideriz.
Bir gün akşam olur biz de gideriz,
Kalır dudaklarda şarkımız bizim...

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

- Kimse acılar üzerinden ölen işçi kardeşlerimiz üzerinden oy avcılığına çıkmasın.

- Grizu patalaması ve ardından meydana gelen göçük sırasında 28 kardeşimizin cesedi çıkarıldı. Diğer iki kardeşimizin cenazesi için çalışmalar sürüyor. Henüz olay sıcaklığını korurken, kazanın nedeni bilinmezken, çalışma arkadaşlarım kazada kurtarma çalışmalarını başlatırken, bazıları yargısızca infaz girişimlerinde bulundular.

- Bu ülkede Merkez Bankası'nın acımasızca karşılıksız para bastığını benim milletim unutmadı. Bu basılan paralar benim işçimin cebinden modern bir şekilde çalınmasıydı. Kim vardı iktidarda, şu an konuşanlar vardı. 

CHP kurultayı

- CHP kongresinde zihniyetin bir katre dahi değşmediğini gördüm. Bir şey daha öğrendim, AK Parti’ye yakın medya varsa hemen yandaş medya damgası vurulurdu.

- Şimdi iki tür medya türedi, biri 'candaş medya' diğeri 'yoldaş medya'. 24 saat mesai sarf ettiler hala mesai sarf etmeye devam ediyorlar.

- Medya egemenliği milli egemenliğinin üzerinde değil. Medya egemenliği milletin egemenliğinin karşısında her zaman avucunu yalayacaktır.

- AK Parti hareketinin rotasını millet çizdi ve milletle beraber yürüyoruz. Biz bu yola malum medyayala yürümedik onlara rağmen ikitdar olduk. O gazetecileri papuçlarıyla masaların üzerinede tezahurat ederken gördük. Bütün bunlar milletin nezninde kaybettiren işler.

- Bu CHP'deki statükoculuk sadece üslup, oyuncu değiştirmiştir. Tenekeyi istediğiniz kadar altın sarısına boyayın, teneke tenekedir.

- Değerli arkadaşlarım unutmayın, manşetle giden manşetle gider. Sabah rüzgarıyla gelen akşam rüzgarıyla gider. Bir önceki genel başkanlarının nasıl manşetlerle alaşağı edildiğini görsünler ve ondan örnek alsınlar.

- Ağlayanlar, 'aday olmayacağım' diyenler var mıydı: vardı. Dedim ya, timsahın gözyaşları bunlar. Yelkenleri manşetlerle şişirilenler açık deniz çıktıklarında alabora olurlar.

- Halk kelimesini ağızlarından düşürmeyenler sırtlarını goygoyculara sırtlarını dayamış durumdalar. Ağızlarındaki üç kelimeden biri halk olanlar halka gitmek yerine Anayasa Mahkemesi’ne gidiyorlar.