AKP’nin 14 yıllık iktidarında mili iradeye, demokrasiye çeşitli kılık, görünüm altında hep müdahaleler olduğunu anlatan Yıldırım, FETÖ’nün yargı darbesinden sonra yavaş yavaş siyasi iradeye kafa tutacak güce eriştiğini hissettirmeye başladığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Her seferinde darbeden güçlenerek çıkan bir siyasi iktidardan bahsediyoruz. Geçmiş dönem darbelerinde anahtarlar teslim ediliyordu, ceket giyiliyor, şapka takılıp tıpış tıpış gidiliyordu. Bizim AK Parti iktidarındaki darbe girişimleri hep püskürtülmüştür. Hiçbirisine pabuç bırakmadık. Ne 27 Nisan ne 17-25 Aralık ne de şimdiki FETÖ’nün kanlı, silahlı darbe girişimine pabuç bıraktık. Dimdik ayaktayız. Niye? Millet sahip çıktı. Dünyanın buna aklı ermez. Dünya, bütün bilimsel kriterleri koyuyor, bu darbecilerin kaybetmemesi gerektiği sonucuna varıyor, ama darbeciler kaybetti. Halkın gücü hiçbir güçle test edilemez, alt edilemez. Hakkın ve halkın gücü tankın gücünü yenmiştir, darbeciler boylarının ölçüsünü almıştır. Bu darbe girişiminin özeti budur. Mutlak güç halkın gücüdür.
“İntikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz”
İntikam duygusuyla değil, adaletle hareket edeceğiz. Darbecilerin hesabını soracağız. Şehitlerimizin, gazilerimizin hesabını soracağız. Burada da FETÖ’ye katılan, onlarla birlikte hareket edenlerin tespitinde de kılı kırk yaracağız. Bir sürek avına çıkmayacağız, elimizdeki sağlam verilerle hareket edeceğiz. Yaşla kurunun birlikte yanmasına da asla izin vermeyeceğiz. Bu dönemler, karambol dönemleridir. Birbirlerine karın ağrısı olanlar piyasaya çıkar, haksızlığa neden olabilirler. Onun için Başbakanlık’ta kriz merkezi kurduk, bakanlıklarda kurullar oluşturuldu. Haksız yere işlem görmüş olanlar olabilir, yoktur diye iddia etmiyoruz. Onun için yeni baştan ele alınacak, haklıyla haksız suçluyla suçsuz ayırt edilecek.
“17-25 Aralık’tan sonra uyanmamış olanları masum kabul etmiyoruz ”
Bu çok müşkül bir meseledir. Burada biz ölçüyü şöyle koyuyoruz. 17-25 Aralık’tan sonra hâlâ uyanmamış olanları masum kabul etmiyoruz. 17 Aralık buranın bir terör yapılanması olduğunun ortaya çıktığı tarihtir. Ondan sonra bunlara verilen destek hiçbir şekilde masum görülemez ve masum gibi muamele edilemez. Önceden hepimiz verdik.
Bizim yargının yerine kalkıp ‘darbeyi şunlar bunlar yaptı’ dememiz doğru olmaz. Bildiklerimiz var ama bizim bildiğimizden daha ziyade önemli olan yargının tespitleridir. Ona itibar etmemiz lazım. Fetullah Gülen’in işin merkezinde olduğu yönünde hiçbir şüphe yoktur. Orada bir tereddüt oluşturmaya çalışanlar boşuna gayret gösteriyorlar. Fetullah Gülen bu darbenin göbeğindedir, merkezindedir. Bir numarası mıdır, yoksa 1-A mıdır nedir, onu bilemem.”
“Cumhurbaşkanı askere doğrudan emir verebilecek”
Cumhurbaşkanı ve Başbakan, gerekli gördükleri hallerde, kuvvet komutanlarından ve bağlılarından doğrudan bilgi alabilir ve emir verebilir. Bu demokratikleşmede son noktadır. İrade ve idare sınırlarının çizilmesi demektir. Madde neyi ifade ettiğini zaten kendisi söylüyor; doğrudan emir verme.
“Ayak diretirlerse iş başka yere gider”
ABD Genelkurmay Başkanı ile yarın (bugün) görüşeceğim. Kimseden bir şey beklediğimiz yok. Zevzekliğin tarifesi yok ki… Adam (ABD’li bir komutan) bir laf söyledi. Ertesi gün yaladı, ‘ben söylemedim’ dedi. Biz ona itibar etmek zorundayız. Bakalım Genelkurmay Başkanı ne anlatacak, bir de onu dinleyelim. Bizim ABD stratejik ortağımız. Biz onların resmi açıklamalarına itibar ederiz. Bizim dostluğumuzu sorgulatacak bir pozisyona düşmesini istemeyiz. Fethullah Gülen konusundaki şu 15 Temmuz’dan sonraki olaylar ayan beyan ortadayken ayak diretirlerse o zaman iş başka bir yere gider. Ben Joe Biden’a (ABD Başkan Yardımcısı) söyledim; ‘15 Temmuz’dan sonra delil falan, bunu bırakın. Ne delili, adam darbe yapmaya kalkıyor, hâlâ delil istiyorsunuz’ diye.
“TSK’nın fabrikası tersanesi kalmayacak”
Yıldırım’ın TSK’daki değişikliklerle ilgili anlatımları şöyle devam etti:
SANAYİ KURULUŞLARI BAKANLIĞA: Silahlı Kuvvetler’in elinde tersaneler, fabrikalar, sanayi kuruluşları var. Bunları Milli Savunma’ya devrediyoruz.
MSB VESAYETTEN KURTULDU: Milli Savunma Bakanlığı yeniden yapılandırılıyor. Vesayetten kurtuluyor. Bir özel kalemini dahi alamayan bakandan, bütün askeriyenin personelini alan bakana geldik.
ASKERİ YARGI KALKAR: Askeri yargıda yapılan değişiklik; askeri hâkimlerin disiplin, özlük işlemleri Milli Savunma Bakanlığı’na geçiyor. Disiplin işlemleri bakanlık yetkisine geçiyor. İkinci aşama, diğer partilerle görüşeceğiz. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay’ın kaldırılması konusu var.
ASTSUBAYLIKTAN GENERALLİĞE: Kurmay üyelerin yerine sınıf subaylarının da görevlendirilmesi mümkün. YAŞ, 3 günden 2 saate düştü. Eskiden kurmaylar generalliğe terfi ederdi, bir-iki tane sınıflardan gelirdi. Şimdi yarı yarıya. Hatta astsubaylıktan terfi eden iki general oldu.
GENELKURMAY BAŞKANI HERHANGİ BİR OR OLABİLİR: Kuvvet komutanları, Milli Savunma Bakanı’na bağlandı. Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanları arasından seçilir maddesi değişti. Orgeneral rütbesi alan herkes Genelkurmay Başkanı seçilebilir.
UZMAN ORDU GELİYOR: TSK profesyonelleşmeye, asli işlerine daha fazla kafa yoracak. Askere, silah altına alma işi devam edecek. Orada aidiyet oluşması lazım. Ancak bunun sadece askerlik iklimine alışmanın ötesinde rolü olmaması lazım. Muhtemelen süreler daha kısalacak. Sayı azalacak. Jandarma’da belirli bir takvim içerisinde silah altına alınmış hiçbir asker terörle mücadelede çalışmayacak. Yani uzman orduya geçilecek.
Genelkurmay Başkanı’nın Cumhurbaşkanı’na bağlanması beklemede
Genelkurmay Başkanı’nın Cumhurbaşkanı’na bağlanması konusunu anayasa değişikliği gerektiği için muhalefet partileriyle görüşeceklerini anlatan Yıldırım, dünkü KHK ile TSK’da yapılan yeni düzenlemeler hakkında şu bilgileri verdi:
ŞURA SİVİLLEŞTİ: YAŞ’ın başkanı, başbakandı. Toplama işi ise Genelkurmay’daydı. Başbakan başkan, bakan üye, diğer üyeler de Genelkurmay Başkanı ve orgenerallerdi. Şimdi, Jandarma komutanı çıktı. Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan Yardımcıları, Adalet Bakanı, Dışişleri, İçişleri Bakanı ve MSB ile kuvvet komutanlarından oluştu. 14’ün 4’ü asker, diğerleri sivil. YAŞ’ın Sekreteryası Genelkurmay İkinci Başkanı idi, şimdi sekreterimiz Milli Savunma Bakanı.
ASKERİ OKULLAR KAPANDI: FETÖ terör örgütünün en büyük kaynağı askeri okullar. Maalesef yıllardır burayı ele geçirmişler ve güçlerini tahkim etmişler. Orta-lise seviyesindeki bütün okullar yani, Kuleli, Işıklar, Maltepe, Deniz Lisesi, astsubay bando hazırlık okulu hepsi kapandı. Milli Eğitim Bakanlığı, onları sivil liselere girerken aldıkları puanları dikkate alarak dağıtacak. Askeri okul öğrencileri ayrılırken tazminat ödemeyecek. Geçmişte ayrılıp ödemeyenler de ödemeyecek. Ödeyenler için yapacak bir şey yok.
“Sivil rektör olabilir”
MSÜ KURULDU: Milli Savunma Üniversitesi kuruldu. Bünyesinde Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları olacak. Astsubay meslek yüksekokulları ve lisans üstü eğitim amacıyla enstitüler olacak. Kurmaylığa gitmek isteyenler buraya gidecek. Herkese açık. Harp akademileri de kapatılıyor. MSÜ rektörü, MSB’nin önerdiği adaylar arasından başbakan üç tanesini seçecek, cumhurbaşkanı istediğini atayacak. Sivil de olabilir, general de.
ASKERİ TABİPLİK KALKTI: Silahlı Kuvvetler bünyesindeki bütün hastaneler Sağlık Bakanlığı’na devredildi. GATA, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doktoru Cevdet Erdöl’ün yönetimindeki Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne devrediliyor. Kadronun oluşturulmasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü söz sahibi olacak. Askeri tabiplik kalkıyor. Artık Sağlık Bakanlığı’ndan hizmet alınacak.
YAŞ’tan çıktılar
JANDARMA’DA BÜYÜK REFORM: İki komutanlıkta da (Jandarma ve Sahil Güvenlik) personellerin alımı, terfisi, tayini, görev değiştirmeleri, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde nasılsa aynı olacak. İki komutanlık da artık YAŞ’ta görüşülmeyecek. İçişleri Bakanlığı dosyaları doğrudan hazırlayıp, görüşüp, 3’lü kararname ile halledecek. Jandarma ve Sahil Güvenlik personel kaynağı, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi olacak. Bir de polis akademisi olacak. Ortaöğretim kurumlarından, üniversitelerden gelip bu akademiye kaydolacak öğrenciler gerekli eğitimi, pratik eğitimleri alacak.
Kamuda izinler birkaç hafta sonra
Başbakan Yıldırım, darbe sonrasında darbeye karışmış asker, polis vesaire kamu personelinin kaçmasının önüne geçmek için yıllık izinleri kaldırdıklarını anımsatarak, “Yoksa işinde gücüne, bu işlere bulaşmamış memurlara yönelik bir tedbir değil. Çok uzun süreceğini zannetmiyorum. Önümüzdeki birkaç hafta içinde işler normale döner. Hacca gidenler bundan muaf tutuluyor, orada bir sınırlama yok” dedi.
2 yere şehitler meydanı
Başbakan Yıldırım, iki şehitler meydanının yerini de açıkladı. İlki İstanbul’da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün Anadolu yakasındaki çıkışında oluşturulacak. İkincisi ise Beştepe ile Jandarma Genel Komutanlığı arasındaki Devlet Mezarlığı ile Millet Camisi arasındaki bölüme yapılacak. (Hürriyet )
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.