22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır5°C
  • Ankara10°C
  • İzmir17°C
  • Berlin2°C

BARZANİ: 'KÜRT ULUSAL KONGRESİ İÇİN BİR TARİH VEREMEM'

Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, Kürtler arası birlik, merkezi Bağdat hükümetiyle ilişkiler ve çözüm sürecine dair önemli açıklamalar yaptı.

Barzani: 'Kürt Ulusal Kongresi için bir tarih veremem'

10 Nisan 2015 Cuma 12:15

Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, imc tv’den Ayşegül Doğan’ın sorularını yanıtladı. Barzani, IŞİD’le mücadele, Kürtler arası birlik, merkezi Bağdat hükümetiyle ilişkiler ve çözüm sürecine dair önemli açıklamalar yaptı.

Söyleşinin tam metni şöyle:

Kürdistan’daki son durumun ne olduğunu sorarak başlamak istiyorum.

Şüphesiz ki Kürdistan İŞİD teröristlerinin saldırısına maruz kaldığında çok kötü bir durum ortaya çıktı. Ama şükür Allah’a, Kürt halkına ve kahraman Peşmergelere. İŞİD’in giderek yenildiğini gördük. Gün geçtikçe bu yenilgileri belirginleşiyor. Ama hala İŞİD tehlikesi sona ermiş değil. Sadece İŞİD tehlikesi değil, ulus olarak önümüzde birçok zorluk bulunmaktadır. Durum şimdi daha iyi. Ama hala sorunlarımız var.

Kürtlerin ulusal birliğine ilişkin burada da bazı ziyaretler gerçekleşti. HDP’li parlamenterler Leyla Zana, Sırrı Süreyya Önder ve KNK Eşbaşkanı Nilüfer Koç aracılığıyla Öcalan’ın mektubu size ulaştı. Kürtlerin ulusal birliğine ilişkin gerçekleşen bu ziyarete ve Öcalan ile aranızdaki yazışmalara dair ne diyeceksiniz? Kürtler açısından bütün bunlar ne anlama geliyor?

Kobani’den Xaneqîn’e 1500 kilometre uzunluğunda bir hat var. Kürt halkı bu hat boyunca İŞİD ile savaştı ve Kürt halkı sayesinde İŞİD kırıldı, İŞİD’in heybeti kalmadı.

Peşmergenin Kobani’deki kardeşlerimizin yardımına gitmesi tarihi bir adımdır. Kürt ulusunun ve Kürt halkının birliğinin gün geçtikçe güçlendiğini görüyorum. Doğrudur, Sayın Öcalan’ın mektubu elime ulaştı. Bu mektubun cevabını da yazdım. Şimdi Kürdistan’da iç birliğin oluşması için çok iyi bir zeminin olduğunu düşünüyorum.

Peki Öcalan’ın mektubunun içeriğine ilişkin ne dersiniz?

Mektup, Kürtlerin ulusal birliğine, Kürt Ulusal Kongresi’ne ve barış sürecine ilişkindi. Sayın Öcalan’ın yazmış olduğu mektubun içeriğine benzer bir içerikte mektup yazdım.

Toplumda da Kürtlerin birliğine ilişkin büyük bir istek var. Ama hala Kürtlerin ortak siyasete ilişkin bazı sorunlar, anlaşmazlıklar veya çelişkiler yaşadığı görülüyor. Bunu nasıl adlandırırsınız bilmiyorum ama neden bir ittifakın oluşmadığını sormak istiyorum.

Aslında bir ittifak var. Bir siyasi kalıba dökülmesi için de çalışmalar sürekli bir şekilde yürütülüyor. Ama siyasi alanda karar altına alınması için bunun yüzde yüz olarak başarılı olacağından emin olmalıyız.

Biz sonucunda zafer olmayan büyük bir işe girişmek istemiyoruz. Kesin bir sonuca ulaşmak için zamana ihtiyaç var ve bu konunun aceleye getirilmesini doğru görmüyorum. Zira siyasi alanda kesin bir sonuca varmak için henüz zemin hazır değil.

Bu zeminin hazırlanması için ne gerekiyor?

Tabii ki diyalog gerekiyor ve bu diyaloga bazen ara veriliyor, bazen devam ediliyor. Bu görüşmelere devam edilmesi gerekiyor. Bazı engeller var ki şu an bunlardan bahsetmek, bunları derinleştirmek istemiyorum. Ama bu tür engellerin ortadan kalkması gerekiyor. Herkesin sorumluluklarını ve sınırlarını bilmesi gerekiyor.

Acaba kısa bir süre içinde kamuoyu Kürt Ulusal Kongresi’nin toplandığını görecek mi, yoksa bunun için hala zamana ihtiyaç var mı?

Biz ulusal kongrenin başarılı bir şekilde sonuçlanmasını istiyoruz. Allah göstermesin, kongre toplandıktan sonra birkaç gün içinde akamete uğramasını ya da hayata geçirilememesini istemiyoruz. Bu nedenle ne kadar zaman gerekiyorsa o zamanı verip başarılı bir kongre gerçekleştirmek istiyoruz. Bu uzun soluklu bir iş.

Bunun için bir tarih veremiyor musunuz ?

Hayır. Biz en kısa zamanda gerçekleşmesi için çabalayacağız. Ama şuan bir tarih veremem.

Ara verilmiş olan görüşmeler tekrar başlayacak mı?

Görüşmeler başlayacak. Amacımız da bütün dünyaya barış mesajı vermek.

Uluslararası bazı güçler özellikle İŞİD saldırılarından sonra Kürt birliğinin sağlanmasını istiyor gibi görünüyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Tabii ki Kürtlerin dostları Kürtler arasında bir işbirliğinin ve uyumun olmasını istiyor. Bu durum bizi memnun ediyor. Bu işbirliği, elhamdulillah önemli bir derecede gerçekleşti. Aslında biz, dostlarımızın, komşularımızın ve bütün dünyanın davamızı bilmesini istiyoruz.

Biz barışsever bir milletiz, savaş istemiyoruz. Bu benim için çok önemli. Bizim kongreyle birlikte bütün dünyaya bir barış mesajı vermemiz gerekiyor.

Peki böyle bir barış mesajı için ne gerekiyor? Kürtlerin bu konudaki sorumlulukları nelerdir?

O kongreden bu tür bir mesajın çıkması gerekiyor.

Sizce Türkiye’deki barış süreci nasıl devam ediyor, hangi aşamada ve bundan sonra ne yapılması gerekiyor? 

Kanaatimce Türkiye’de barış sürecinin başlatılması bile tarihi bir adımdı. Gerektiği kadar ilerlememiş olabilir. Ama barış sürecinin başlatılması tarihi bir adımdı. Bugüne kadar atılan adımlar Türkiye açısından çok önemli. Barış sürecine devam edilmesi de çok önemlidir. Tarafların ciddi bir şekilde bu sürece devam etmeleri gerekmektedir. Barış sürecine engel olacak herhangi bir olaya mahal verilmemelidir. Barış sürecinin sonuçlarının bütün bölge halklarının hayrına olacağına inanıyorum.

Sizce, barış süreci hangi aşamada?

Önemli bir aşama kaydedildi, ama henüz bir sonuca ulaşılmış değil. Sonuçlanmasını umuyoruz.

Bir taraftan da Kürdistan’da ve Ortadoğu’da savaş devam ediyor. Bu nedenle barış sürecinin hızlı bir biçimde ilerlemesi gerektiği söyleniyor.

Biz de en kıza zamanda sonuçlanmasını istiyoruz. Barış sürecinin durmaması gerektiğine inanıyoruz. Sürecin ilerlemesi gerekiyor. Şüphesiz ki ne kadar çabuk olursa o kadar iyi olur. Ama yine de, gecikerek de ilerlese bunu başarı olarak kabul ederim. Her zaman bu süreci desteklemeye hazır olduğumuzu daha önce de söyledim.

Barış süreci çerçevesinde Türkiye ile olan ilişkileriniz ne boyutta?

Türkiye ile olan ilişkilerimiz barış sürecine büyük hizmetlerde bulundu ve bu yönde devam edecektir.

Şimdi Türkiye’de şöyle bir tartışma var. Siz de mutlaka takip ediyorsunuzdur. Barış sürecine ilişkin olarak bazı adımların atılması isteniyor. Kamuoyunun da beklentisi bu yönde. Ama her seferinde bir seçim ortaya çıkıyor. Seçimlerden dolayı bazı sorunlar  da yaşanıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu seçimlerin barış sürecinin daha hızlı bir şekilde başarıya ulaşmasını sağlamasını umut ediyoruz.

Sürecin hızlı ve daha iyi ilerlemesi için bir izleme komitesinin kurulması gerektiği söyleniyor. Sürecin nasıl ilerlediğine ve nelerin yapılması gerektiğine ilişkin her iki tarafa bazen önerilerde bulunacak bir komite. Siz böyle bir komiteyi gerekli görüyor musunuz?

Bu konularda, nelerin yapılmasına ilişkin detaylara girmek istemiyorum. Biz genel olarak barış sürecinin başarıya ulaşmasını istiyoruz. Detayları ise Türk devletine ve Kuzey Kürdistan’daki Kürtlere bırakalım.

Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Seçimlerden sonra nasıl bir tablo ortaya çıkar?

Bütün taraflara hizmet edecek bir tablonun ortaya çıkmasını umut ediyoruz. Bekleyelim ve görelim.

Sizin de bildiğiniz gibi Türkiye’de başkanlık sistemine ilişkin tartışmalar yürütülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Türkiye’de başkanlık sisteminin oluşturulmasına dair bazı demeçleri var.

Doğrusu bu konuda konuşmak istemiyorum.

Bu konuya girmek istemiyor musunuz?

Evet, girmek istemiyorum. Bu Türkiye halkının ve Türkiye’deki ilgili kurumların karar vereceği bir husus.

Seçimlerden sonra barış sürecinin hızla ilerleyeceğini ya da yeni adımların atılacağını bekliyor musunuz?

Daha hızlı bir şekilde yeni adımların atılmasını umuyoruz.

Haydar Ebadi dün buradaydı. Bağdat ve Hewler arasındaki bazı sorunlar görüşüldü. Görüşmeden sonra birlikte bir basın toplantısı düzenlediniz. Bazı konularda anlaştığınızı belirttiniz. Bu konuda kamuoyunu aydınlatır mısınız?

Hewler ve Bağdat arasında bazı sorunlar vardı. Ama Başbakan Ebadi’nin Hewler’e gelmesi çok önemli bir adımdı. Her konuyu uzunca görüştük. Konuştuğumuz her konuda birbirimizi anlayacak bir noktaya vardık. Evet, bu ziyaret başarılı bir ziyaretti.

Hassas bir dönemde gerçekleşti ve ilk defa geldi.

Tabii ki çok hassas bir dönemde geldi. Irak genel olarak teröristlere karşı bir savaşta. Terörizmin yıkılması için merkezi hükümet ile federal hükümetin dayanışması gerekiyor. Teşekkür ediyoruz.

Musul’un kurtarılmasına dönük operasyonla ilgili ne düşünüyorsunuz?  

Musul operasyonunun gerekli aşamalarının tespiti için ortak bir askeri komitenin kurulmasına ilişkin karar aldık. O komite, çalışıp sonuçları bize verdikten sonra kararımızı vereceğiz.

Bağdat’la sorunların çözüldüğünü söyleyebilir miyiz?

Bir ziyaret ile bütün sorunların çözülmesi mümkün değil. Ama sorunların çözülmesi konusunda hemfikiriz.

Bunun da iyi bir aşama olduğunu mu söylüyorsunuz?

Evet.

Şu aşamada Kerkük, Mahmur ve Şengal’in durumu nedir?

Şu an her üç bölgenin de durumu iyi. Buralarda İŞİD büyük bir yenilgiye uğradı. Ama savaşın olduğu her yerde hizmetlerin ulaştırılması konusunda sorunlar yaşanıyor. Ve savaş henüz bitmiş değil. Ama İŞİD’in bu bölgeler üzerinde oluşturduğu tehdidin ortadan kalktığı söylenebilir.

İŞİD’in Kürdistan ve Ortadoğu üzerinde yaratmış olduğu tehdidin ortadan kaldırılması için neler yapılmalı?

Suriye krizi de devam ediyor. Kriz hala çözüme kavuşmadı.

Bu konuda Kürtlerden, Türklerden ve dünyadan beklentileriniz nelerdir?

IŞID sadece Kürtler için değil, bütün dünya için bir tehlikedir. Bu nedenle İŞİD’in yok edilmesi için bütün tarafların dayanışma içinde olması gerekiyor. Doğrudur, bu konuda yükün büyük bir bölümü Kürtlerin omuzundaydı.

Kürtler mertçe savaştı ve IŞİD’i yıkma şerefine nail oldu. Ama bu görev herkesin sorumluluğundadır. Destek ve dayanışmanın olmasını istiyoruz. Bu teröristlerle savaşalım ve ülkemizi bu tehlikeden kurtaralım.

Kürdistan’ın dışındaki devletlerin bu saldırıların kırılmasına dönük yaklaşımı nasıl?

Tabi ki biz Amerika’ya, Avrupa’ya ve bize yardımcı olan bütün bölge devletlerine teşekkür ediyoruz. Yardımlar beklediğimizin altında da olsa bu yardımlar için onlara teşekkür ediyoruz.

Bundan sonra bu yardımların artırılmasını mı istiyorsunuz?

Umut ediyoruz. Evet, umut ediyoruz.

Türkiye’den size ne tür yardımlar ulaştı?

Onlar da bir dereceye kadar bize yardımcı oldular. Tabii ki bütün dostlarımızdan daha çok yardım bekledik. Ama yapılmış olan yardımlardan dolayı onlara

Rojava’ya ilişkin bir soru sormak istiyorum. Siz de son günlerde Rojava’nın yeniden inşası için bir çağrıda bulundunuz. Bu çağrıdan sonra ne oldu? Son durum nedir?

Çünkü savaş ve yeniden inşa aynı anda sürüyor. Ve bu da oldukça zor. Bazı hayır kuruluşları bu sürece katılmak için hazır olduklarını bildirdiler. Tabii henüz erken. Bütün sonuçlar elimize ulaşmış değil. Ama biz çalışmaya devam edeceğiz. Oranın, özellikle de Kobani’nin yeniden inşası için elimizden geleni yapacağız.

Özellikle Kobani, değil mi? Anladığım kadarıyla çağrıdan sonra henüz net bir sonuç alamadınız.

Hayır, almadık. Sadece Barzani Hayır Kurumu inşa sürecine katılacağını bildirdi. Bazı kurumlar da hazır olduklarını bildirdiler. Ama henüz tam olarak bir sonuca ulaşmış değiliz.

Rojava’nın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Onların geleceğinin iyi olması için çalışacağız. Ama Kürdistan’ın batısına dönük bazı tehlikeler var.

Ne tür tehlikeler var?

Suriye’nin içinde bulunduğu durum çok karışık ve sorunlu. ABD Dışişleri Bakanı Kerry Esad’la en sonunda siyasi müzakere edilmesi gerektiğini söyledi.

Bu açıklama çok dikkat çekti. Dünya kamuoyu da bu açıklama üzerinde çok durdu. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Ben, Suriye’de bir askeri çözümün olacağına inanmıyorum. Siyasi bir çözüm de çok zor. Hakikaten Suriye’nin içinde bulunduğu durum çok zor. Bu konuda herhangi bir öngörüde bulunmak çok zor. Siyasi çözüm de, askeri çözüm de zor görünüyorsa… Her ikisi de zor. Bu durumun devam edeceğini tahmin ediyorum.

Sizce ne kadar sürer? Bu krizin uzun yıllara yayılacağına ilişkin yorumlar da var.

Kısa bir zamanda tamamlanmasını umut ediyoruz. Çünkü bu durum bizim için de kötü. Suriye ile aramızda uzunca bir sınır var. Çok sayıda Kürt kardeşimiz orada yaşıyor. İnsani açıdan da her gün insanların ölmesi çok kötü bir durum. Ama Suriye’nin durumu çok kötü.

Ortadoğu’da bir mezhep savaşının çıkmasından endişe ediliyor. Siz bu konuda ne düşüyorsunuz?

Biz de bölgede bir mezhep savaşının çıkmasından korkuyoruz. Bu savaşın ortaya çıkmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Ama olursa da, biz Kürtler ve Kürdistan olarak bu savaşa dahil olmamak için elimizden geleni yapacağız.

Peki bu nasıl önlenebilir? Size göre bu savaşın engellenmesi için alınması gereken tedbirler nelerdir?

Birbirini kabul etmek, yeni bir sayfa açmak, intikam almamak gerekiyor. Birbirimizi kabul etmeliyiz. Bildiğiniz gibi İran ile diğer ülkeler arasında nükleer krize ilişkin bir anlaşma sağlandı.

Bu da çok konuşuluyor. Bu anlaşmanın tarihi olduğu ve Amerika ile İran’ın birbirlerine yaklaştığı söyleniyor. Bu anlaşma Ortadoğu’nun geleceğini nasıl etkiler? İran’ın dünya ile olan ilişkilerinde nasıl bir değişiklik olacak?

Bölgedeki bu sorunların çözümüne dönük bir anlaşmaya varılması bizi memnun eder. Amerika ve Avrupa İran ile bu konuda yapacağı anlaşma bölgenin istikrarına büyük bir hizmette bulunur.

İran’ın, Ortadoğu’yu etkisi altına almak istediği söyleniyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan son günlerde bu durumu eleştirdi. İran’ın, Yemen, Suriye ve Irak’taki askeri güçlerini geri çekmesi gerektiğini söyledi. Bugün de Türkiye Cumhurbaşkanı İran’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Biz devletler arasında, özellikle de bölge devletleri arasında sorun çıkmasını istemiyoruz. Çünkü bu sorunların bizim üzerimizde de etkisi oluyor. Eğer sorunların çözümüne ilişkin anlaşmaya varırlarsa, bu bizi memnun eder. Her iki tarafın arasında sorunların çözülmesini umuyoruz.

Peki siz bir anlaşmanın sağlanacağını bekliyor musunuz?

Vallahi göreceğiz. Ama biz anlaşmanın sağlanmasından memnuniyet duyarız.

Sanki kısa bir süre içinde böyle bir anlaşmanın sağlanacağını beklemiyor gibisiniz.

Doğrusu sorunlar var. Bölgenin birçok sorunu var. Ama anlaşma ile sorunlar çözülürse, seviniriz. Ama sorunların anlaşmayla çözülmesi de sanıldığı kadar kolay değil. Ama anlaşamadıkları sorunlardan dolayı savaş olmak zorunda değil. Kalan sorunların çözümü de bir süre ertelenebilir.

Ben Türkiye’deki barış sürecine dönmek istiyorum. Öyle görünüyor ki hükümetin yaklaşımı eskisi gibi değil. Çünkü bazı ziyaretler var. Mektuplar yazılıyor, siz cevap yazıyorsunuz. Onlar da bu durumu biliyor. Kürtlerin birliği barış sürecine nasıl bir etkide bulunur?

Açıktır ki şimdiki hükümet önceki hükümetler gibi değil. Türkiye’de büyük bir değişim yaşandı. Kürtler için büyük olanaklar var. Kürtlerin bu fırsattan yararlanmasını umut ediyorum. Tabii ki Kürtlerin birliği barış sürecine büyük etkide bulunur.

Nasıl bir etkide bulunur? Bu konuyu biraz açar mısınız?

Olumlu bir etkide bulunur elbette. Kürtlerin birliğinin barış sürecine ilişkin olumlu bir etkide bulunacağından eminim. Bundan öte ne diyebilirim, bilmiyorum.

Son soruya geliyorum. Hewler’de Kürdistan bölge başkanlığa ilişkin de bir tartışma var. Bu konudaki düşüncenizi alabilir miyiz? Son günlerde bir açıklamanızı okudum. Siz başkanlık süresinin uzatılmasını kabul etmiyorum demişsiniz. Bunu nasıl yorumlarsınız?

Ben başkanlık süresinin uzatılmasından yana değilim. Biz yasalara bağlıyız. Şimdi parlamento ve ilgili kurumlar görüşmelerde bulunuyor. Onların ulaşacağı karar hayata geçirilecektir. Ama kanuna aykırı bir şeyi kabul etmem mümkün değil.

Bölge, Ortadoğu ve Türkiye’deki barış süreci için de önemli bir role sahipsiniz. Aslında ben bir Peşmerge’yim ve Peşmerge olarak kalacağım. Diğer şeyler benim için önemli değil. Peşmergelik benim için önemli. Ve kimse de benden Peşmerge’liğimi alamaz.

Türkiye kamuoyuna ve Kürtlere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Başarı ve mutluluk diliyorum. Anlaşmaya varılmasını ve barış sürecinin başarıya ulaşmasını temenni ediyorum.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.