03 Mayıs 2024
  • İstanbul17°C
  • Diyarbakır15°C
  • Ankara16°C
  • İzmir22°C
  • Berlin21°C

BARIŞA VE YENİ BİR ANAYASAYA KAPIYI AÇMAK

Anayasa değişikliğine karşı çıkanlar maalesef içerikle ilgili konuşmadılar ve halkoylamasını doğrudan bir partiye karşıtlık eksenine oturtan propagandalar...

Barışa ve yeni bir anayasaya kapıyı açmak

11 Eylül 2010 Cumartesi 01:33

Anayasa değişikliğine karşı çıkanlar maalesef içerikle ilgili konuşmadılar ve halkoylamasını doğrudan bir partiye karşıtlık eksenine oturtan propagandalar, zihinsel kaydırmalar öne çıkarıldı. AK Parti'yi hedef tahtasına koymayı daha kolay bir yöntem olarak gördüler. Bu sanal atmosferin normal şartlarda asla bu değişikliklere hayır demeyecek vatandaşlarımızın bir kısmını etkilediği de bir gerçek.

Kadın-çocuk-engelli vatandaşlara pozitif ayrımcılık yapılması, farklı sendikalara üye olabilme imkânı, dayanışma grevi yapabilme imkânı, memurlara ve memur emeklilerine toplu sözleşme yapabilme imkânı, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı, vatandaş-devlet uyuşmazlıklarını çözecek kamu denetçiliği kurumu, asker kişilerin örgütlü (darbe teşebbüsünü de içeren) suçlarına sivil yargının bakması, sivil kişilerin askerlere yönelik işleyecekleri suçlarına her halükarda sivil mahkemelerin bakması, anayasal yetki sınırlarını da aşarak anayasa değişikliklerini dahi esastan görüşerek iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değişmesi, özellikle Ergenekon davaları ile faili meçhul cinayetler davaları ile JİTEM davalarına bakan savcı ve hâkimleri keyfine göre değiştirerek bu davaları akamete uğratmak isteyen HSYK'nın yapısının değiştirilmesi ve bütün hâkim ve savcıların katılacağı demokratik seçimler ile HSYK'nın üyelerinin belirlenmesi, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına imkân verilmesi... 12 Eylül halkoylamasında oylanacak değişiklikler satır başlarıyla bunlar. Açıkça görüldüğü gibi pazar günü sandığa gidip evet ya da hayır diyeceğimiz pakette hiçbirimizin hayat standartlarını aşağıya çekecek bir madde bulunmamakta...

Aslında pakete muhalefet eden partiler ve kurumlar şunu diyorlar: AK Parti anayasayı değiştirirse ve ülkede demokrasi çıtasını yükseğe taşırsa bu kabul edilmezdir. Yani bu, "Ülkeye komünizm gerekiyorsa onu da biz getiririz..." metaforudur dayatılmak istenen. Statükonun atlıları demek istiyorlar ki, "bu ülkeye demokrasi gerekiyorsa, demokrasi geliştirilecek ve yaygınlaştırılacaksa onu da ancak ve ancak biz yapabiliriz". Yani bu ülkenin gerçek sahipleri olan bizler dururken çevreden, köyden, varoşlardan gelenlerin çocukları nasıl olur da bu ülkede değişim ve demokrasinin öncülüğünü yapabilir? Ama "hadi o zaman bu değişiklikleri siz yapın" dendiğinde de asla özgürlükler ve demokrasi adına adım atmayı bırakın hakkında konuşamazlar bile...

Çevrenin çocuklarının kendini bu ülkenin sahibi olarak görenlerin alanına girmelerine gösterilen tahammülsüzlüktür yaşadıklarımız. Bu tahammülsüzlükler, her tür saptırmayı her tür dayatmayı meşrulaştırmayı da beraberinde getirmekte ve aslı astarı olmayan kara bir propaganda sürdürülmektedir.

Demokratikleşmeyi erteleyelim, yeter ki AK Parti bu değişimi yapmasın. İyi de şu an mevcut siyasi atmosferde bu ülkede çoğunlukla iktidara gelecek olan parti AK Parti veya onun çizgisini savunanlar olmakta. Statükonun bekçileri bu imkâna bir türlü kavuşamamaktadırlar. Öyleyse statükonun bekçileri iktidara gelene kadar demokrasi-hukuk-özgürlük talep ve beklentilerimizi ertelemeli miyiz? Halk statükonun bekçilerini iktidara taşımamıştır ve taşımayacaktır da... O zaman demokrasi-özgürlük-hukuk 'gelmeyecek bir bahara' bırakılmış olmayacak mı?

Bu değişiklik paketi ülke insanı açısından çok ciddi bir gelecek vaat etmektedir. Bu ülkenin hep dışlanmış, inkâr politikalarına maruz bırakılmış ve ağır bedeller ödemiş Kürtlerine, ayrımcılığa açıkça tabi kılınmış dindarlarına, mezhep ayrımına tabi tutulurken hep CHP'nin arka bahçesi haline getirilmiş Alevilerine, demokrasi mücadelesi verdiği için baskılara maruz kalmış demokratlarına bir kapı aralamaktadır. Yeni bir anayasa yapılmasına imkân verecek bir kapı açmaktadır.

Ağır bedeller ödeyen bu kesimlerin yeni bir anayasa yapılmasına imkân tanımak ve toplumsal barışa şans vermek adına bu değişiklik paketine sahip çıkmaları, paketin yüz akıyla geçmesini sağlamaları gerektiği inancındayım.

Bu paket geçmeli ki, AK Parti'nin yeni bir anayasa sözünü gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğini de test edebilmeliyiz. Bu nedenle yeni bir anayasaya ve barışa bir şans verilmelidir.

Ömer Serdar Kaplan - Avukat 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.