22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Diyarbakır15°C
  • Ankara17°C
  • İzmir21°C
  • Berlin2°C

‘BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN’A HAZIRLANMAKTA YARAR VAR

Ortadoğu’da yeni bir dönemin eşiğindeyiz. En önemli sorulardan birisi ‘1914’te çizilen sınırların 100 yıl sonra yerinde kalıp kalmayacağı...

‘Bağımsız Kürdistan’a hazırlanmakta yarar var

01 Temmuz 2014 Salı 11:22

Ortadoğu’da yeni bir dönemin eşiğindeyiz. En önemli sorulardan birisi ‘1914’te çizilen sınırların 100 yıl sonra yerinde kalıp kalmayacağı.’ Bir diğer soru da Irak ve Suriye’nin geleceğiyle bağlı olarak bölgenin bir ‘bağımsız Kürdistan’a gebe olup olmadığı…

Tehlikeli gidişat

Belki farkında değiliz ama tüm bu yaşananlar bölgede geçen yüzyılda olanlardan daha fazla sorun yaratabilir. Üstelik bir bölümü mezhepsel bir ayrışma üzerinden yürüyor. Bu, önemli olduğu kadar tehlikeli bir gidişat.

Evet, 100 yıl sonra önemli şeyler oluyor, eski ezberler bozuluyor, bölge denklemine yeni aktörler katılıyor. Ve bazıları için belki de 100 yıl sonra Kürtler bölgede yeniden önemli bir özne olarak öne çıkıyor.

100 yıl önce o dönemin emperyalleri tarafından göz önüne alınmayarak dört ülkenin sınırları içinde bırakılan Kürtlere bölgenin devletsiz en büyük ulusal topluluğu denilebilir.

Kürtler yolun sonuna gelmiş gibi

Son dönemde IŞİD’in Irak’taki ilerleyeşi sonrasında sınırlarını fiili olarak genişleten, genişletmek durumunda kalan Irak Kürt Yönetimi, gelinen noktada ‘bağımsızlığı’ daha çok telaffuz ediyor. Sanki tarihin akışı, siyasal ve ekonomik koşullar da Kürtleri bağımsızlığa ‘zorluyor.’

Hatta Iraklı Kürt liderler ve yetkililer “Biz Irak’ın bütünlüğünden yanayken Iraklı diğer gruplar anayasaya uymayarak bizi bölünmeye zorluyor. Ama biz sonuna kadar Irak’ın bütünlüğünü savunacağız” diyorlar. Ama sanki Kürtler de yolun sonuna gelmiş gibi görünüyor.

Neden mi?

Koşullar olgunlaşıyor ama…

2009 yılında Irak Kürt bölgesindeki Selahhatin kentinde Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani Selahaddin’deki kartal yuvasını andıran karargahında yaklaşık 1 saat süren mülakatımızda, “Bağımsız Kürdistan bütün Kürtlerin hayalidir. Benim de hayalim. Ama şu an için gerçekçi değil” demişti.

Bir yıl sonra İstanbul’da görüştüğüm Irak Cumhurbaşkanı Celal Tatabani’den de benzer şekilde “Kürdistan’ın kurulmasının mevcut şartlarda mümkün olmadığı” yanıtını almıştım. Bu durumun birçok nedeni olmakla birlikte en önde geleni bölgesel koşulların uygun olmaması, başta Türkiye, İran ve tabii ki ABD’nin bu duruma sıcak bakmaması geliyordu.

Peki şimdi bağımsız Kürdistan mümkün ve gerçekçi mi?

O kadar kolay olmayabilir

Sorunun yanıtı artık ‘Evet’tir. Ama bu ‘Evet’ göründüğü kadar kolay bir ‘Evet’ olmayabilir. Mevcut şartlar ve tarihin akışının Kürtleri böyle bir yöne zorladığı ortada. Türkiye dahil olmak üzere bölge ülkeleri artık yeni döneme kendilerini hazırlamaları, ileriye yönelik bölge planlarında Kürdistan ihtimaline yer vermeleri gerekiyor.

Irak’ta Kürtler IŞİD saldırısı ve Sünni bölgesindeki isyandan önce de mevcut koşullarda Irak’ın bu haliyle yürümeyeceğini söylüyordu. Maliki hükümetinin tavrı, Sünnilerin durumu, işlemeyen bir anayasa, gelirlerinin gerektiği paylaşılmaması, merkezin Kürt petrolleri üzerindeki baskısı ve tabii ki Kerkük’teki belirsizlik bu durumu besleyen unsurların başında geliyordu.

Irak fiilen bölündü

IŞID hamlesiyle ülke fiilen üçe bölündü. Kerkük artık sınırları itibariyle artık Kürtlerin elinde. Bundan geriye dönüş kolay olmaz.

Üstüne üstlük Irak Kürdistanı Irak’ın en güvenli, en gelişmiş, dünyayla bağı olan bölgesi. Eleştirilecek birçok yanı olmasına rağmen kurumsal devletleşmeye hazır; İşleyen bir özerk parlamento, bölgesel bir anayasa, kendine ait bir ordu (peşmerge) , yasal kurumlar da mevcut. Bu durum Irak’ın diğer bölgeleriyle karşılaştırıldığında Kürtlerin seslerini yüksetmeleri açısından anlaşılabilir bir durum.

Ortak gelecek görünmüyor

Ancak en önemlisi Kürtlerin Irak’ın diğer bölgeleri yani Şii ve Sünni Araplarla birlikte bir gelecek görememeleri.

Bölgedeki konjonktür değişiyor. Her ne kadar ABD Kürtlerin bağımsızlığına karşı çıkıyor gibi görünse de ileriye yönelik olarak bu fikri değişebilir. Bağımsız Kürdistan artık Türkiye için de kalın bir kırmızı çizgi değil. Hatta, ABD’nin Küdistan’ı kurmak için Irak’ı işgal ettiği söylenirken şimdi ABD sanki Türkiye’yi frenliyor gibi görünüyor.

Ama tüm bunlara rağmen bağımsız bir Kürdistan bölgedeki haritayı ve ilişkileri kökten değiştirecek bir gelişme. Kürtlerin dört ülkeye dağılmışlığı gözönüne alındığında özellike Türkiye ve İran yeniden bir durum değerlendirmesi yapmak zorunda kalacaktır.

Kısa vadede zor

Bağımsız Kürdistan kısa vadede hayata geçer mi?

Bence şüpheli…

Irak’ta aağımsız Kürdistan fikri sıcak gelse bile diğer üç ülkede ne olacağı hala soru işareti. Arap-Kürt denklemi, mezhebi bölünmelerin artması, Türkiye-İran’ın tavrı ve ABD’nin yaklaşımı derken bölge şartları için hala vakte ihtiyaç var gibi.

Öte yandan Kürt sorunun hala çözememiş, Suriye’de Kürtlere uzak duran bir Türkiye tutarlı olamaz. Irak’taki bağımsız Kürdistan’ın diğer bölglerdeki Kürt hareketlerini kısa vadede zayıflatması ise kolay değil.

Fikre alışmakta yarar var

Ama bağımsız Kürdistan fikrini alışmak gerekiyor.

Türkiye’nin barış ve istikrar için Kürtlerle yürümesi elzem gibi görünüyor. Ancak, sadece ekonomik çıkarlar değil daha geniş bir perspskiften bakarak yol almaya ihtiyaç var.

Irak Kürdistanı’yla kırmızı çizgilerini silikleştiren bir Türkiye’nin, kendi topraklarındaki barışı bir an önce hayata geçirmesi gerek. Türkiye’de Kürtlerle eşit, adil ve özgür birlikte bir gelecek bölünmenin değil birlikte yaşamın anahtarı.

Tarih sizi beklemez

Çünkü bağımsız Kürdistan’a soğuk bakmayan bir Türkiye, kendi Kürt sorununu çözmediği takdirde inandırıcı olamaz.

Üstelik elini daha çabuk tutmasının zamanı gelmiştir. Çünkü tarih kimi zaman sizi beklemez.

(Mete Çubukcu - diken.com.tr)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.