AZİZ WEYSİ: TOPRAĞIMIZ SÖZKONUSU OLDUĞUNDA ÖLÜM BİZİM İÇİN HİÇTİR
Federal Kürdistan Zerevani Peşmergeleri Komutanı Aziz Weysi, Roj Peşmergeleri için yapılan törende bir konuşma yaptı.
20 Kasım 2016 Pazar 11:57
Federal Kürdistan Zerevani Peşmergeleri Komutanı Aziz Weysi, Roj Peşmergeleri’nden bir grubun eğitim devrelerinin sona ermesi nedeniyle yapılan törende yaptığı konuşmada, Irak’a tekrar bağlanmanın halkın egemenliğini kaybetmesi anlamına geleceğini söyledi.
Kürd ulusunun kimseyle savaşmak istemediğini, amaçlarının her zaman barış olduğunu belirten Weysi, "Ama bize savaş dayatıldı ve biz hiç kimsenin yapamadığı kadar amansızca topraklarımızı ve ulusumuzu savunduk. Şimdi nerde bir Kürd varsa, orda barış bayrağı dalgalanmaktadır. Ancak kimse yanılmasın, bu bizim zayıflığımız değildir. Ama eğer düşmanca kapımıza gelinir ve bize dayatılırsa, dünya da şahittir ki, hiç kimse bizim gibi toprağını savunamaz” dedi.
Peşmerge’nin savaş tarzında eşsiz olduğunu dünyaya ispatladığını ifade eden Weysi, “Biz bu tarzda devam edeceğiz. Ve bizim kuvvet aldığımız başka bir dayanağımız da, doğru, hak bir yolda olmamızdır. Toprağımız, onurumuz, milletimiz sözkonusu olduğunda, ölüm bizim için hiçleşir. İster DAEŞ, ister başkası olsun, toprağımızı savunma tarzımız budur” dedi.
IŞİD ile verilen savaşta zaferlerinin Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani'nin komutasında kazanıldığını vurgulayan General Weysi, "Gece gündüz siperlerde olan Başkomutan Barzani, hepimizin amacının birleştiği noktadır. Kazandığımız zaferler, Kürd ulusunun nihai zaferinin dayanaklarıdır. Herkes, bütün siyasal partiler, bu savaşlarımızı iyi incelesinler; burada nasıl zafer kazandıysak, siyaset alanında da aynı tarzda bağımsız devletimizi kurabiliriz" ifadelerine yer verdi.
Federal Kürdistan Zerevani Peşmergeleri Komutanı Aziz Weysi’nin konuşmasından satır başları şöyle:
‘Siyasiler Peşmerge’nin birliğine iyi bakmalı’
"Ekonomik kriz aşılabilir, önemli olan onu hep birlikte elele vererek aşmamızdır. Eğer DEAŞ karşısında Peşmergelerimiz bir olmasaydı, her kafadan bir ses çıksaydı, olacakları tahmin edebiliriz. Siyasiler bu tabloya iyi bakmalıdır: Başkanımızın çevresinde birleşerek kazandık ve bu bütün siyasilerin de yararlanacakları bir tecrübedir."
‘Kürdistan parçaları arasında sağlıklı bir ilişki olmalıdır’
"Kuzey parçası için bütün parçaları feda etme tavrından vazgeçilmelidir. Bu siyasetin temeli yoktur, çünkü diğer parçaları feda etmek hiçbir yerdeki bir Kürde bir şey kazandırmaz. Aksine, herhangi bir parçanın güçlendirilmesi, diğer parçalar için güçtür, destektir. Güney parçasının Irak'ta anayasal egemenliği bulunması, diğer parçaları zayıflatmadı, aksine güçlendirdi. Kuzey parçasının tarihinde yaşadığı altın dönemler, barış dönemi, Başkan Barzani'nin devrede olmasıyla mümkün oldu. Dolayısıyla doğru olan, her birimizin diğer parçalara destek olması, ilişkilerin sağlam, sağlıklı olmasıdır. Bu da sloganlarla olmaz, somut tavırla, tedbirle, siyaseti bu amaca uygun yapmakla olur. Fars atasözü der ki, ‘büyük taşa atılmak, vuramayacağının işaretidir’. Büyük sloganlar da, yapılması gereken esas görevden kaçmak anlamına gelir."
‘Irak'a tekrar bağlanmak, halkın egemenliğinin kaybedilmesidir’
"Öte yandan, ne Arapların, ne de Türklerin, kendileri için siyaset yapmak üzere Kürdlere ihtiyaçları yoktur. Onlar kendi siyasetlerini nasıl yapacaklarını zaten bilirler. Eğer halka ‘bu bizim taktiğimizdir, asıl amacımız gizlidir’ diyorlarsa, bu da doğru değildir. Sonuçlar her gün daha çıplak ortaya çıkmaktadır. Ne de buraya gelip bizi yeniden Irak'a bağlamak isteyenler doğru yapmaktadırlar. Bu siyasetin sonu yenilgidir, Kürd halkının egemenliğin kaybedilmesidir. Birileri de yüzbinlerce şehidin kanı sonucu elde ettiğimiz bir kazanım olan Federal Kürdistan'ı yeniden eyaletler biçiminde Bağdat'a bağlamak istemektedir. Kürd davasını Türkiye veya Suriye çerçevesinde eritmek de böyledir. Aydınlarımızın, yazarlarımızın, etki sahibi insanlarımızın bu konularda uyanık olması gerekir, oyuna gelmemelidirler. Bazı uluslararası güçlerin desteğini de yanlış yorumlamamalıdırlar. Birçok Batılı devletin, Kürdleri egemenliği altında tutan bölge devletleriyle derin ilişkileri vardır, birçoğu bunun vazgeçilmez olduğunu da düşünmektedir. Dolayısıyla Kürdlerle ilişkide ille de Kürdlerin faydasını gözetecekler diye bir şey yoktur. Elbette, Kürdlerin ellerinden alınmış olan haklarına tekrar kavuşmalarından, ulusal kimlikleriyle var olmalarından yana olan da birçok güç vardır. "
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.