AZERBAYCAN’IN TEPKİ VERMESİ İÇİN BİR NEDEN YOK
Zafer Kuliyev: Azerbaycan’ın, Türkiye’ye karşı sert ifadeler kullanması, tehdit etmesi ve tepki vermesi için bir neden yok
13 Ekim 2009 Salı 00:20
BAKÜ - Muhalefet yanlısı Azadlık gazetesinin 10 Ekim 2009 tarihli sayısında, yukarıdaki başlık altında ve Fizze imzasıyla yayımlanan haberin çevirisi şöyledir:
Nisan ayında Türkiye-Ermenistan sınırının açılması konusu gündeme geldiğinde, resmi gazetelerin ve iktidara yakın sivil toplum örgütlerinin, komşu ülkeye karşı propagandalara başlamasına rağmen, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde atılan adımlara, Azerbaycan'ın resmi kurumlarından bu defa herhangi bir tepki gelmedi.
O dönemde, ülkede faaliyet gösteren Türk işadamlarına baskı yapıldığı bile söyleniyordu. Bu kez durumun daha ciddi olmasına rağmen, Azerbaycan tarafı susmayı tercih ediyor. Fakat bu arifede Yeni Azerbaycan Partisi milletvekili Aydın Mirzezade, Türkiye'ye karşı suçlamalarda bulunarak, protokollerin TBMM'de onaylanması halinde, iki ülke arasındaki ilişkilerde soğukluk oluşacağını bildirdi. Mirzezade'ye göre, Azerbaycan, bu durumda Türkiye ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalacak.
Resmi bir tutum olmazken, iktidar partisi milletvekillerinden birinin böyle bir açıklamada bulunması, aslında ne anlama geliyor? Yeni Azerbaycan Partisi milletvekillerinin görüşlerinin, parti yönetiminin görüşleriyle her zaman aynı olduğunu gözönünde bulundurursak, Aydın Mirzezade'nin açıklamaları, resmi bir tutum olarak değerlendirilebilir mi?
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız siyaset bilimci Zafer Kuliyev, şu anda Azerbaycan'ın, Türkiye'ye yönelik sert ifadeler kullanması için herhangi bir neden olmadığını kaydederek, "Bu nedenle Aydın Mirzezade'nin açıklamalarının, kendi görüşleri mi, yoksa resmi bir tutum mu olduğunu söylemek zor. Mirzezade, kendi görüşlerini bldirerek, aynı zamanda iktidarın da tutumunu anlatmaya çalışmış olabilir. Azerbaycan'ın, şimdilik Türkiye'ye karşı sert ifadeler kullanması, tehdit etmesi ve tepki göstermesi için herhangi bir neden yok. Türkiye, şimdilik Azerbaycan'ın tutumuna ve çıkarlarına ters düşecek net bir adım atmadı. Bazı endişeler olabilir. Bu anlaşılır bir durum. Çünkü hem Karabağ ihtilafının çözümü konusunda, hem de Türkiye-Ermenistan diyaloğu konusunda çok zor ve riskli süreçler gelişiyor. Nasıl olacağını önceden tahmin etmek mümkün değil. Sözkonusu protokollerin imzalanıp imzalanmayacağı veya Meclis'te onaylanıp onaylanmayacağı, Karabağ konusunda ne gibi gelişmeler olacağı bilinmiyor. Tüm bu konular, birbiriyle bağlantılı. Azerbaycan toplumu ve yetkililer, bu süreçleri temkinle izlemeli. Türk yetkililer, Azerbaycan tarafını ve kamuoyunu sakinleştirerek, Azerbaycan'ın çıkarlarının ve Dağlık Karabağ'ın unutulmayacağını söylüyorlar. Bu konuda birbirine bağlantılı bir şekilde müzakereler yaptıklarını ve işgal altındaki topraklar boşaltılmadan sınırların açılmayacağını bildiriyorlar. Şimdilik Türk yetkililerin açıklamalarının şüphe altına alınması için herhangi bir neden yok. Türkiye'nin, Azerbaycan'ın çıkarlarını unutarak tek taraflı olarak taviz vereceğini, Ermenistan'la ilişkileri normalleştireceğini ve sınırları açacağını zannetmiyorum. Çünkü bu, Türkiye'nin de çıkarlarına uygun değil. Bu nedenle Türkiye'ye yönelik bu tür duygusal açıklamaları kabul etmiyorum. Tüm bunlar, Nisan ayında Türkiye'ye yönelik kampanyayı hatırlatıyor. Sanki birileri, bu kampanyayı sürdürmek istiyor. Aslında resmi çevrelerimiz, bu süreçleri sakin ve temkinle karşılıyor. Kısacası, Azerbaycan toplumu ve siyasi çevreleri, tüm bu olayları sabırla izlemeli" dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.