Azadiya Welat ve Rojev gazeteleri "terör örgütü propagandası yapıldığı" iddiasıyla bir ay süreyle kapatıldı; üç aylık Güney dergisi de, aynı gerekçeyle toplatıldı. Azadiya Welat 2010'da 3. kez kapatılmış oldu.
Kapatılan son gazete, uzun bir aradan sonra 24 Ağustos'ta yayına başlayan Rojev gazetesi oldu. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, PKK örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla bir ay süreyle kapatıldı.
Karar, 28 Ağustos'ta yayımlanan 36. sayının manşetinin altında PKK'nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ın posteri ve örgüt bayrağına fotoğraf olarak yer verilmesi, 8. sayfasında da Öcalan ve örgüt mensuplarının birlikte resmedilmiş tablosunun yayınlanması nedeniyle alındı.
21 Ağustos'ta da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye'de günlük yayımlanan tek Kürtçe gazete olan Azadiya Welat'ı da, "örgüt propagandası yaptığı" ve "suçluları övdüğü" iddiasıyla bir ay süreyle kapattı. Mahkeme kararında, aynı günkü yayın suça gerekçe olarak yansıtıldı.
Gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü M. Nedim Karadeniz, dört yıllık yayın yaşamı boyunca gazetenin 8. kez bir aylık "kapatma hukuksuzluğuyla yüz yüze kaldığı"nı, sadece 2010 içerisinde 3. kez kapatmayla karşılaştığını açıkladı.
"Bu kapatılma cezalarının hiç birinin evrensel hukukta yeri yoktur. Nitekim son yıllardan kapatılma cezalarını AHİM'e taşıyan benzer sorunla yüz yüze kalmış Özgür Basın geleneğinden gelen gazeteler Türkiye'yi mahkum ettirmişlerdir. Bir hukuk sistemi düşününki 12 sayfalık bir gazetenin o günkü nüshasında yayınlanan haber, yorum ve köşe yazılarının tamamını suç saysın."
Karara, Anayasa Mahkemesi'nin Anayasaya aykırı görmediği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce de mahkum edilen Terörle Mücadele Kanunu dayanak oluşturdu. Gazete bu son sayısı Basın Kanunu'nun 25/2 maddesi uyarınca toplatılırken kapatma kararı, TMY'nin 6/son maddesine dayandırıldı.
Azadiya Welat gazetesinde yazı işleri müdürlüğü görevinde bulunan Vedat Kurşun ve Ozan Kılınç ile Hawar gazetesi yetkilisi Bedri Adanır halen cezaevinde.
Güney dergisine toplatma
Üç ayda bir yayımlanan Güney dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2010 sayısı da, 19 Ağustos'ta Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla toplatılmıştı. Ancak yazıda herhangi bir örgütün adı geçmiyor.
26 Ağustos'ta Mersin'de derginin basıldığı matbaaya giden polis, dergi hakkında toplatma kararı olduğunu bildirerek matbaadaki dergi sayılarına el koymuştu. Ertesi gün polis, İstanbul Esenyurt'taki merkez bürosuna gelerek mahkeme kararını tebliğ etmişti.
Toplatmaya, Ali Dağdeviren'in "Zindan (Kürt) Çocukları'nın Çocuk Hakları!" başlıklı bir yazısı gerekçe gösterilmişti. Ancak yazıda hiçbir örgüt adı geçmiyor. Yazı cezaevinde bulunan "binlerce Kürt çocuğuna yapılan muameleyi", devletinin altına imza attığı Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Hakları Bildirisi ile karşılaştırma yaparak eleştiriyordu.
Dergiden yapılan açıklamada, "Binlerce çocuğu cezaevlerine dolduran zihniyet, bu durumu eleştiren bir yazıya da tahammül edemedi" denildi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.