AYDINLARIN BARIŞ VE DEMOKRASİ AYAKLANMASI

Türkiye’nin önde gelen aydınları “Barış ve Demokrasi Konferansı” düzenleyecek. Yaşar Kemal, Tarık Ziya Ekinci, Vedat Türkali, Orhan Pamuk, Murathan Mungan, Rakel Dink, Prof. Dr. Yakın Ertürk, Prof. Dr. İonna Kuçuradi, Prof. Dr. Gencay Gürsoy, Arif Sağ ve Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın öncülüğünde yapılacak konferans, 25 mayısta Ankara’da başlayacak. İki gün sürmesi planlanan konferansın büyük bir tekrarı İstanbul ve ardından Anadolu illerinde de yapılacak. Konferansın öncülerinden Yazar Tarık Ziya Ekinci “Son zamanlarda barış ve demokrasi birbirine karşıt iki kavram olarak ilan ediliyor. Oysa bunların bir bütün oluşturduğunu, barış olmadan demokrasi olmayacağını, demokrasi olmadan barışın olamayacağını, barış olmadan demokrasiye gidilemeyeceğinin bilinmesi gerektiği ve bu konuların etraflıca tartışılacağı bir konferans olacak” dedi.

Barışın ve demokrasinin acil bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan konferansın çağrı metninde, “Türkiye, tarihi bir süreçten geçiyor. Özgürlükçü ve eşitlikçi fikirlerin ve insan haklarına dayanan demokratik siyasetin renklerini verdiği bir yaşamı inşa etmek bugünün en önemli işi. Türkiye’nin tarihsel sorunu böyle bir demokrasi eksikliği ve bunun yarattığı olumsuz sonuçlardır. Yakın tarihimizde Kürt sorununda yaşadıklarımız, bugün hem barışın, hem de demokrasinin acil bir ihtiyaç olduğunu bir kez daha göstermiştir. Barış ve insan haklarına dayanan demokratik bir çözüm için bu ülkede yaşayan her halktan, her inançtan, her kültürden insanın hakkına saygı duyan ve birlikte yaşamanın eşit hukukunu oluşturan bir toplumsal anlayışın yaygınlaşması büyük önem taşıyor” ifadelerine yer verildi.

Yeni anayasa konuşulacak

Anayasanın tüm farklılıkları güvence altına alması gerektiği belirtilen metinde, şu ifadeler kullanıldı: “Yasaların, yargı sisteminin insan haklarına ve demokratik hukuk ilkelerine uygun hâle gelmesi, uygulamaların da bu çerçevede gerçekleşmesi hepimizin talebi. Bu talepler için güçlü bir toplumsal baskı yaratılması önemlidir ve demokrasi güçlerinin kararlı tutumu, arzu ettiğimiz demokratikleşme düzeyine ulaşmamızı kolaylaştıracaktır. O nedenle ortak geleceğimizin nasıl olması gerektiğini konuşmak amacıyla bir ‘Demokrasi ve Barış Konferansı’ düzenlemek tarihi bir sorumluluk ve ihtiyaçtır.”

Demokrasi olmazsa olmaz

Son zamanlarda barış ve demokrasinin birbirine karşı iki kavram olarak ilan edildiğini söyleyen Tarık Ziya Ekinci, “Oysa bunların bir bütün oluşturduğunu, barış olmadan demokrasi olmayacağını, demokrasi olmadan barışın olamayacağını, barış olmadan demokrasiye gidilemeyeceğinin bilinmesi gerektiği etraflıca tartışılacak. Yeni anayasada demokrasiyi ön plana alan temel değişikliklerin yapılması, özellikle anayasanın ilk dört değiştirilemez maddenin nasıl değiştirileceğinin tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Barış ve demokrasi konferansında aşağı yukarı yeni anayasanın çerçevesi ve temel maddeleri konuşulacak” diye konuştu.

Demokrasi vurgulanmalı

Gencay Gürsoy ise şunları söyledi: “Bugüne kadar çekilme işleminin başarıyla sonuçlanması halinde daha sonra yapılacak işlerle alakalı olarak demokrasi güçlerinin derli toplu bir çıkışı olmadı. Bu konferansta genel yasal düzenlemeler, yol temizliği olarak bilinen yasaların insan haklarına uygun ve demokratik ilkelere paralel olarak işlemesi, anayasa başta olmak üzere, geçmişle hesaplaşma, nasıl ortak bir yaşamın çerçevesini çizebiliriz bunlar tartışılacak. Böylece kamuoyunun, toplumun demokrasiye ve barışa sahip çıktığı mesajı verilmeye çalışılacak. Süreci sadece silahlı PKK’lilerin sınır dışına çıkmasından ibaret gibi görmek ve göstermek isteyenlere karşı bu işin, demokrasi perspektifinin önemle vurgulanması gerekiyor.” (Taraf)