AVRUPA BASINI (28 EKİM 2009)
İngiltere basında, Blair'ın AB Başkanlığı tartışmaları, Irak'ın nükleer arayışı, Obama'nın Afgan stratejisi ve futbolculara 'tükürmeyin' uyarısı yer alıyor.
28 Ekim 2009 Çarşamba 22:04
Avrupa Basınından Özetler / İngiltere (28 Ekim 2009)
Basınında, Blair'ın AB Başkanlığı tartışmaları, Irak'ın nükleer arayışı, Obama'nın Afgan stratejisi ve futbolculara 'tükürmeyin' uyarısı yer alıyor.
Çek Cumhuriyeti'nin onayını bekleyen Lizbon Anlaşması'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte oluşacak Avrupa Birliği Başkanlığı görevi için eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'ın adının geçmesiyle ilgili tartışmalar bugün de İngiltere basınında geniş yer buluyor.
Financial Times, Lüksemburg başbakanı Jan-Claude Juncker'in Blair'e potansiyel bir rakip olarak ortaya çıkmasıyla yarışın daha da kızıştığını yazıyor.
Gazete, bu akşam Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yle Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yapacağı görüşmenin anahtar önemde olacağını belirtiyor.
'Merkel'in şüpheleri var'
Sarkozy'nin Blair'e destek verdiğini söyleyen Financial Times, Merkel'inse Euro bölgesi dışından gelen ve Irak'ın işgaline destek vererek, Avrupa'da bölünme yaratan bir lidere bu görevin verilmesine şüpheyle baktığını kaydediyor.
Şu ana dek bu konuda hiçbir yorum yapmayan Blair'in ise, karar vermeden önce Sarkozy ve Merkel'in nabzını yoklayacağı belirtiliyor.
'Blair nabız yoklayacak'
Blair'ın Polonya Başbakanı Donald Tusk ve bir diğer potansiyel rakibi Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkanende'yle de görüşmesinin beklendiği söyleniyor.
Guardian ise, Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg'in adaylığına karşı çıkmasıyla, Blair'in bu göreve gelme şansının önemli bir darbe aldığını yazıyor.
Gazete, yedi Avrupa Birliği ülkesini Liberal Başbakanların yönetmesi ve Avrupa'nın en büyük liberal partisine liderlik yapması nedeniyle Clegg'in görüşlerinin önem taşıdığını vurguluyor.
Daha önce Avrupa Birliği Komisyonu'nda da çalışan ve Avrupa Parlamentosu milletvekilliği yapan Clegg 'Blair bu iş için yanlış insan. Başarılı olamayacak ve bu görevden hoşlanmayacaktır." diyor.
Irak'ın nükleer arayışı
Guardian'ın manşetindendeyse Irak var. Ancak konu son dönemde tırmanışa geçen şiddet olayları değil, Irak hükümetinin nükleer arayışı.
Habere göre Irak hükümeti, 1991'deki Körfez Savaşı'nda imha edilen iki nükleer reaktörden en az birini yeniden işler hale getirmek için Fransız şirketlerle görüşmelere başladı.
Haberde, Irak hükümetinin, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ve Birleşmiş Milletler'le de Irak'ın nükleer çalışmalar yapmasını yasaklayan Birleşmiş Milletler kararlarını aşmak için görüşmeler yaptığı belirtiliyor.
Gazeteye konuşan Irak Bilim ve Teknoloji Bakanı Raid Fehmi 'Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuyla işbirliği yapıyor, barışçıl yollarla nükleer enerjiyi uygulayabileceğimiz alanları tanımlamak için araştırma alanlarını genişletiyoruz.' diyor.
ABD'nin asker kaybı
Independent da bir çok diğer gazete gibi bu ayın Amerikan birlikleri açısından Afganistan'daki en kanlı dönem olmasını haberleştirmiş.
Gazete, bu ay şu ana dek 55 Amerikan askerinin öldüğünü yazıyor. Sekiz yılda ölen asker sayısınınsa 900'ü aştığı belirtiliyor.
Independent artan kayıplar ve Afganistan'daki Amerikalı diplomatlardan Matthew Hoh'un istifasının Obama'nın Afganistan stratejisine darbe vurduğunu yazıyor.
Afganistan savaşını anlamsız bulduğunu söyleyen Hoh, istifa mektubunda bu ülkedeki Amerikan varlığının sadece isyanı körüklediğini ve Amerikan askerlerinin ölümüne neden olduğunu söylüyor.
'Obama acele etmemeli'
İndependent Afganistan savaşına başyazılarından birinde de yer veriyor. Gazete Obama'nın Afganistan konusundaki kararlarını acele etmeden alması gerektiği görüşünde.
Dikkat çeken satırlar şöyle;
"Afgan seçimlerindeki yolsuzluğun boyutları ve seçim sonuçlarının gecikmesi Obama'nın beklemekten başka şansı olmadığı anlamına geliyordu. Karzai'nin ikinci turu gecikmeli bir şekilde kabul etmesi de kararı daha da erteledi. İkinci tur seçimin idaresi güç olabilir ve can kayıpları da dahil olmak üzere ağır bir bedel ortaya çıkartabilir. Ancak seçimin sonucu Obama'nın hesaplarını her şeyden daha çok etkileycek. Hoh'un 'Neden ve nereye kadar Afganistan'dayız?' sorusu şu andaki tek anlamlı soru. Ancak seçim patırtısı sonuçlanana dek Obama'nın bu soruya kesin bir yanıt vermesi sorumsuzluk olur."
Daily Telegraph da Afganistan'daki bir seçim gözlemcisinin açıklamalarına yer veriyor.
'Aynı yolsuzluklar yapılacak'
Adı açıklanmayan gözlemci, ülkenin güney bölgelerindeki aşiret liderlerinin, Karzai'yi destekleyen yetkililerin şimdiden oy çalma hazırlıklarına başladıkları yönünde bilgiler verdiğini söylüyor.
Afganistan'da görev yapan eski bir Birleşmiş Milletler görevlisi de, ikinci turdaki seçim yolsuzluklarının en az birinci turdaki kadar yaygın olacağını tahmin ettiğini belirtiyor.
Futbolculara 'tükürmeyin' uyarısı
Independent, domuz gribi salgını nedeniyle futbolculara yapılan ilginç bir uyarıyı haberleştirmiş. Premiere Lig klüpleri Blackburn Rovers ve Bolton'daki bazı oyuncularda domuz gribi belirtileri görülmesinin ardından Sağlık Koruma Kurumu, futbolcuları saha içinde tükürmemeleri konusunda uyarıyor.
Kurum, 'iğrenç' diye tanımladığı bu alışkanlığın hastalığın diğer oyunculara geçmesine neden olabileceğini söylüyor.
Independent, ünlü yönetmen Michael Moore'un Venezuela lideri Hugo Chavez'le buluşmasıyla ilgili olarak yalan söylemekle suçlandığını yazıyor.
'Moore yalan söylüyor'
Moore, Venedik Film Festivali sırasında sabaha karşı Chavez'in otel odasından gelen gürültüyle uyandıklarını, şikayet etmek için Chavez'in odasına çıktığını, daha sonra da bir buçuk şişe tekila içtikten sonra Chavez'in Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmayı yazdıklarını söylemişti.
Ancak Independent'ın haberine göre böyle bir buluşma hiç olmadı. Chavez tam bir alkol karşıtı ve Chavez ve Moore Venedik Film Festivali sırasında gündüz saatlerinde bir araya geldi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.